Asker-Polis Eli Kolu Bağlı Bekletildi

Başlığı çok mu enteresan buldunuz. Bende öyle buldum. Fakat ülkem adına bir gerçeğin ifadesidir.
 
Mevcut hükümet, 7 Haziran seçimlerine kadar PKK ve PKK terör örgütüne toz kondurmuyordu. Laf söyleyenleri, “Terörle müzakere değil, mücadele edilir” diyenleri; “barış karşıtı, kandan beslenenler, anaların gözyaşı aksın mı istiyorsunuz” diye ağır sözlerle suçlamışlardı.
 
2013 de başlatılan, “Çözüm Süreci” saçmalığıyla Güneydoğu başta olmak üzere: terör örgütü, ülkeyi bir cephaneliğe çevirmiş. Yolları mayınlamış, el yapımı bombalar imal etmiş, kendi hastanelerini oluşturmuş, bölge halkı; PKK ve terörün kucağına terk edilmiş.
 
Terör örgütü bunları yaparken: devlet ne yapmış? Pardon ülkeyi yöneten Hükümet ne yapmış?
 
Kamışlı’dan 650 metrelik tünel açılma iddiası var. Bu gerçekse; Başbakana direkt bağlı MİT ne yapmış? Görmemiş, bilememiş mi? Yoksa görmezden, bilmezden mi gelmiş?
 
Bölgenin valileri, kaymakamları, emniyet müdürleri, Jandarma alay komutanları neler yapmışlar?
 
Bu sorunun cevabını, AKP’li eski Bakan, şimdilerde Başbakan’ın baş danışmanı Hüseyin Çelik, şahsi sitesinde bakın nasıl açıklıyor. “Çözüm sürecinde Valiler, kaymakamlar, savcılar, hâkimler, polis, asker, jandarma ve korucular, Pkk’nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı beklediler.”
 
Bu, bir İTİRAF değil mi?
 
Eğer bu dedikleri doğru ise ki, doğru:  Valileri, kaymakamları, hâkimleri, savcıları, polisi, jandarmayı, askeri ve korucuları elleri kolları bağlı bekletenler; teröre ve terör örgütüne yardım ve yataklık etmiş olmuyorlar mı?
 
Onca asker, polis şehit kanında, PKK terör örgütünün faaliyetlerine “ses çıkarmayın, görmezden gelin” diyenlerin vebali, günahı ve suçu yok mu?
 
Bu suçun, TCK’da karşılığı nedir?
 
Bu itirafı yapan sıradan birisi değil ki! Türkiye Cumhuriyeti’nde Bakanlık, hükümet sözcülüğü yapmış, şimdi de Başbakan başdanışmanlığı yapan birisidir.
 
Yukarıdaki İTİRAF kendilerine aittir.
 
Öyle ise terörü yapan PKK kadar, bu teröre göz yumanlarda suçlu olmuyorlar mı?
 
Bunun bir cezası olmayacak mı?
 
Yapanın yaptığı yanına kâr mı kalacak?
 
Bence asla! Devlet, bunun hesabını er ya da geç soracaktır. Şüphemiz olmasın ki, suçlular yüce Türk Adaletine bunun hesabını bir şekilde vermek mecburiyetinde kalacaklar.
 
Ülke bizim. Ülke zarar görürse sıkıntısını, bu necip millet çekecek. Ülkemize sahip çıkmak her Türk evladının öncelikli görevi olmak zorundadır. Vatan batarsa, mal-mülk neye yarar ki?
 
Esen kalınız.
 
 
Not: Daha sonra S. Çelik bu görevden ayrıldığını açıklamıştır.