Türklerin eski destanlarından olan Yaratılış Destanı’nda Yaradan’a ilham veren “Ak Ana” adındaki kadındır. Eski Türk inancına göre “Hakan ile Hatun” gök ve yerin evlatlarıdır, kadının yeri yedinci kat göktür. Eski Türk destanlarında kadın erkeğin güç ve ilham kaynağıdır. İbn’i Batuta, Türk kadınlarının kıymet ve derece olarak erkeklerden daha üstün olduğunu yazar. Büyük Hun İmparatorluğu’nun Çinlilerle yaptığı barış anlaşmasını Mete Han’ın Hatunu imzalamıştır. Ebul Gazi Bahadır Han Oğuz ilinde yedi kızın uzun yıllar beylik yaptığını anlatır.
Türklerin gözünde kadın bu iken, İngiltere’de kadınlar XI asra kadar şeytan kabul edilirmiş, 1509-1547 yılları arasında İncil’i okuma hakkına sahip olmuşlar. Roma hukuku kadını ergin kabul etmiyormuş. Cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri toprağa gömdükleri bilinen bir gerçek.
İslam dini kadınları insan yerine koydu; kadınlara siyasi, ahlaki, hukuki, kültürel, sosyal haklar verdi ama İslam dünyası sonradan kadını itibarsızlaştırdı. Osmanlı döneminde Şeyh ül İslam ve kadılar, günümüzde birçok hoca, şeyh, sözde bilim adamı kadınlara verilen hakları gasp ettiler. Sözde “dindar” politikacılar kendi istikballeri adına kadın ve kızlarımızı militanlaştırdılar. Bugün kadın ve kızlarımızın bir bölümü uygarlık ve insanlığa yüzlerini dönüyorlar, Cumhuriyet’imizin kazandırdığı hakları iteliyorlar, kendilerini çiğniyorlar.
Kadın ve kızlarımız nasıl olur da ilkellere malzeme oluyorlar? Gönül ister ki kadın ve kızlarımız akıllarını kullansınlar, yem olmasınlar. Türkiye’nin kadın ve kızları kendilerini dolgu malzemesi yapanlara derslerini vermezlerse, ileride şeytan muamelesi görecekler. Hatırlatmakta yarar var; günümüzün psikopat liderleri, sözde manevi önderler, eski Türklerin ve Atatürk’ün verdiği değer ve önemi asla vermezler, verilmiş hakları da geri alırlar.
Şimdi dinci politikacılar ile kimi yobaz mürşitler ve cemaatleri, Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’in önünü kesmek için: “Kadınların iş başında olduğu yerde kıyamet kopar” diye bir hadis uydurmuşlar, yayıyorlar, Peygamber adına yalan söyletiyorlar. Bu bir siyasi cambazlıktır.
Allah’ın eşit olarak yarattığı insanları “üstün-aşağı” diye ayırmak günahtır. Bu konuyu Türkiye ve İslam dünyasının günümüzdeki en büyük düşünürü saygı değer hocam Prof. Dr. Hüseyin Atay’ın nefis bir tespiti ile bitirmek istiyorum:
“Suyun iki öğesi vardır; oksijen ve hidrojen. İkisi birleşince su ve hayat olur. Biri olmadığı zaman hayat, ateş ve berhava (boş, anlamsız) olur. Bunun gibi kadın ile erkek de insanın iki öğesidir. İkisi birleşince insan olur ve biri olmadığı zaman insan da olmaz… Cinsiyette şeref söz konusu değildir..” (Kuran’a Göre Araştırmalar VI)
Yusuf Dülger
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı
