Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Recep Erdoğan ve Türkiye

featured

Recep Erdoğan ikiye bir “yerli ve millî” diyorsa, güven sağlayacaksa; ABD’nin BOP Eş Başkanlığını bırakacak, bunu herkese duyuracak. Diyecek ki: “Ben hata ettim. Türkiye, Irak, Libya, Suriye halklarından özür diliyorum…”  Recep Erdoğan Siyonistlerin verdiği Cesaret Madalyasını da iade edecek. Bir kişi evinde Siyonist madalyasını saklarken, bizi Siyonizm’e karşı savunamaz. O madalya Erdoğan’da durdukça kuşkuludur ve güvenilmez.

Devlet ve millet olarak birlik, kimlik, egemenlik, ekonomik vb. birçok alanda ağır sıkıntılara girdik. Bunun sorumluları en üstümüzdekinden çobanımıza kadar herkestir. Üsttekiler birikimsiz, görgüsüz, şöhret ve servet düşkünü, güdümlü, alttakiler ilgisiz ve duyarsız oldukları için dünyamız çekilmez oldu. Örneklerini görelim.

Recep Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Amerikalı Siyonist Morton Abramowitz’i ağırladı. Abramowitz: “Siz Türkiye için çok şey yapabilirsiniz” dedi. O günlerde Amerika’daki Yahudi kuruluşlarından ADL başkanı Abraham Foxman da İstanbul’a geldi. Erdoğan ile görüşmek istedi. Erdoğan: “Millet duyarsa bize ne der” endişesiyle görüşmek istemedi. Rivayete göre Abdullah Gül devreye girdi, Erdoğan’a: “Duyulursa millet unutur gider” dedi. Erdoğan ile Foxman gizlice görüştü. Erdoğan o günlerde İsrail’in Ankara Büyükelçisi Davit Sultan’la da görüştü.[1]

Bu görüşmelerde Erdoğan’ın ziyaretçilerine: “Kuracağı partinin programı hakkında bilgi verdiği, İsrail karşıtı olmadığı” yönünde görüş bildirdiği anlatılır. Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken ABD’de önemli kişi ve lobilerle görüşmeler yaptı. Sonra Abdullah Gül ile Erbakan’ın partisinden ayrıldı. AKP’yi kurdu, medyanın da desteğiyle iktidara geldi. Erdoğan’ın iktidarında şunlar oldu:

  • Erdoğan, 2003’te Amerika’daki, Musevi Cemaatinin lideri Abraham Foxman’danÜstün Cesaret Ödülü” aldı. Belgesi aşağıdadır.
  • Amerika’nın önceki Dışişleri Bakanlarından Condeleezza Rice, 2003’te kaleme aldığı bir makalede; içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu 24 İslam ülkesinin rejim, harita ve yöneticilerinin değişeceğini yazdı. Sonra bu makaleye göre çizilmiş bir harita yayınlandı. Bu harita doğu ve güneydoğu illerimiz ile Irak ve Suriye’nin topraklarından koparılan “Büyük Kürdistan Haritası” idi, içinde Diyarbakır da vardı.
  • Erdoğan, 2005-2007 yıllarında, birçok yerde, çok kez: “Ben Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eş Başkanlarından bir tanesiyim, bu görevi yapıyoruz” diye övündü. Sonra ABD projesinde görev aldığını ikrar etti. Bunun videosunu aşağıya alıyorum. Erdoğan’ın, “DİYARBAKIR BİR MERKEZ OLABİLİR” vurgusuna dikkat ediniz! Aşağıya, NATO toplantılarında generallerimizin karşısına asılmış BOP haritasını (içinde Diyarbakır da var) koyuyorum. Bu belgeler üzerinde çok düşünmeliyiz.
  • OECD’ye üye olmak için yıllardır bekleyen İsrail, AKP’nin (Erdoğan’ın) göz yummasıyla OECD’ye üye oldu.[2]
  • Recep Erdoğan, İran’ın İsrail’e atacağı füzelerin önlenmesini, Amerika’nın İslam ülkelerini vuracak füzelerin kullanılmasını sağlayacak haberleşmeyi temin için Kürecik’e (Malatya) ABD-NATO radar tesisleri kurdurttu. 03 Aralık 2011 günkü Millî gazetenin verdiği habere göre, İsrail Savunma Bakanı Ehut Barak, Türkiye’nin bu tutumuyla İsrail’e güven verdiğini söyledi.[3] Yani Erdoğan ve AKP İsrail’i koruyor.
  • AKP Hükümeti 2013’te Türkiye-Suriye sınırındaki mayınları temizlemeye kalktı. Recep Erdoğan bu işi İsraillilere vermek için uğraştı ama karşı çıkışlar nedeniyle başaramadı. Mayınları başkaları temizledi ama, bundan sonra Türkiye casus ve kaçaklar koğuşu, sığınmacılar merkezi oldu, kimliğimiz daha çok kirlendi. AKP sözcüsü Ömer Çelik, Aralık 2015’te: “İsrail Devleti Türkiye’nin dostudur” dedi.[4]
  • Amerika-Irak savaşında Erdoğan ve Abdullah Gül Amerika’nın yanındaydılar.000 ABD askerinin Güney Doğu Anadolu Bölgemize yerleştirilerek Irak’la savaşmasını öngören öneri TBMM’den geçmeyince, Erdoğan-Gül ikilisi liman ve hava alanlarımızı Amerikan askerlerinin kullanımına açtılar. Sonra Irak bölündü.
  • Recep Erdoğan-Abdullah Gül döneminde, Libya’nın parçalanması, Kaddafi’nin öldürülmesi için havalanan Amerikan ve Fransız uçaklarının korunmasını Türkiye’nin jetleri üstlendi, o savaşın komuta merkezi İzmir idi.
  • Suriye’nin bugünkü hale gelmesinde Recep Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun çabaları gözlerimizin önünde canlılığını koruyor. TSK Suriye’nin kuzeyine harekât gerçekleştirirken, ABD Başkanı Erdoğan’a: “Akıllı ol. Mal varlığını açıklarım ha!” demiş, Erdoğan susmuştu. ABD’nin önceki Dışişleri Bakanlarından Mike Pompeo dedi ki: “İslam ülkelerinin liderlerini ikna etmek çok kolay. Gizli banka hesaplarını söylememiz yetiyor, ipleri bizim elimizde.”[5]

Yazdıklarımızı yorumlayayım.

  1. Amerika BOP’u tamamlayarak Büyük Kürdistan’ı kurmak için uğraşıyor.
  2. İsrail Arzı Mevut’a kavuşmak için sabırsızlanıyor, çevresine saldırıyor.
  3. Türkiye’den İsrail’e gönderilen, İsrail’i ayakta tutan ham ve mamul maddeler Erdoğan-AKP tapıcılarını bile uyandırmaya başladı.
  4. Hayat pahalılığı ve oy kaybı Recep Erdoğan’ı iki arada, bir derede bıraktı. Erdoğan iktidarda kalabilmek için İsrail düşmanlığı yapıyor, “cihat, şehadet, ezan” diyor ama Türkiye’yi nereye sürükleyeceği belli değil. Önümüz karanlık.
  5. Amerika BOP’u, Siyonizm Büyük İsrail’i gerçekleştirmeden durmayacak. Bunun için İslam ülkelerinden satın aldığı öncüleri korkutarak yahut okşayarak ipimizi çekmeye çalışıyor. Siyasal İslamcıların öncülerine aldanmayalım. Bunlar bağımlı oldukları için zararlılar. Öyle ise millet olarak partiler üstü bir strateji belirleyeceğiz.
  6. Bugün için mevcut üst düzey yöneticilerimizin verecekleri en sağlıklı karar: “Yapamadım. Benden bu kadar. Ey millet sizden özür diliyorum” diyerek bir kenara çekilmeleridir. Bu zordur ama gereklidir. Bunu yapmazlarsa: “Karaktersiz, eleman” olarak akıllarda kalacaklar. Türk ulusu da eninde sonunda kaderine el koyacak.
  7. Recep Erdoğan ikiye bir “yerli ve millî” diyorsa, güven sağlayacaksa; ABD’nin BOP Eş Başkanlığını bırakacak, bunu herkese duyuracak. Diyecek ki: “Ben hata ettim. Türkiye, Irak, Libya, Suriye halklarından özür diliyorum…”
  8. Recep Erdoğan Siyonistlerin verdiği Cesaret Madalyasını da iade edecek. Bir kişi evinde Siyonist madalyasını saklarken, bizi Siyonizm’e karşı savunamaz. O madalya Erdoğan’da durdukça kuşkuludur ve güvenilmez.

 


[1]Turan Yavuz, Çuvallayan İttifak 3. Baskı, s. 119-121. Destek Yayınları, 2006 Ankara.

[2] Geniş bilgi için bakınız Platform Haber, 10 Mayıs 2010.

[3] https://www.google.com/search…

[4] https://www.google.com/search…

[5] https://mobile.x.com/Rmzn0312/status/1822355443991158981

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!