Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Diyanet ve Çocuklar (1)

featured

Bugünkü Diyanet hâlâ Osmanlı’nın kafasını taşıyor. Örnek vereyim. Elimde Diyanet’in, “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye (İbrahim Canan)” adlı bir kitabı var. Orada, 7 yaşına gelmiş çocuklara namazın öğretileceği, 10 yaşına geldiklerinde namaz kılmazlarsa tahtayla değil; tokatla dövüleceği anlatılıyor (s. 132-133). Şu zırvaya, böylesi kitapları yayınlayan Diyanet’e bakın. Bu tam bir medrese ve Şeyh’ü-l İslam kafasıdır. Burada Osmanlı’yı medrese ve Şeyh’ü-l İslam kültürünün yıktığını hatırlayalım. Hani İslam’da zorlama yoktu? Kuran, değil çocuklara, namaz kılmayan yetişkinlere bile bir ceza öngörmez. Siz kendinizi Yaratan’dan daha fazla hak ve yetki sahibi mi sanıyorsunuz da zorbalığa yapıyorsunuz?

Diyanet iki haftadır Cuma hutbelerinde: “Çocuklarınızı yaz Kuran Kurslarına gönderin, yapılmakta olan Kuran Kurslarına (birisi 4-6 yaş arası Kız Kuran Kursu) para verin, hocalarımız ehil, liyakatli, fedakâr, cefakâr” diyor. Bu sözleri değerlendirelim.

  1. Diyanet’in hocaları-çoğunlukla-eğitimci değil, formasyonsuz, düz İlahiyat veya İmam-Hatip mezunlarıdır, liyakatsizler. Yaptıkları sadece klasik hocalıktır.
  2. Bu hocalar fedakâr ve cefakâr da değiller. Camilerde öğrettikleri Kuran ve dualar Allah rızası için değildir, “ders başıücret alırlar. İmamlarımızın hepsi Allah rızası için imamlık yapsalardı, camilerimiz temiz, bakımlı, düzenli olurdu; bu da yok. Öyle ise Diyanet’in “fedakâr, cefakâr, ehil hocalar” iddiası havada kalıyor.
  3. 4-6 yaş arasındaki çocuklar için Kuran Kursu yaptırmak, para toplamak; Diyanet yönetimi ve imamların sağ duyudan, bilim ve vicdandan uzak olduklarını gösterir. Dört yaşındaki bir çocuğun ağzında süt kokar, anadillerini bile bilmezler. Böylesi bir çocuğun dünyasında yaratıcı, inanç, kulluk gibi duygu ve kavramlar ya yoktur ya yeni doğmaya başlamıştır. Anadilini tam bilmeyen, kendi yazı dilinden habersiz çocuklar için Kuran Kursu yaptırmak akılsızlıktır. Kuran’da ve Peygamberin hayatında böyle bir saçmalık yoktur. İslam’a göre çocuklara dini bilgi vermek, dini sorumluluk yüklemek; sonraki yaşlarda, ergenlik çağına girerken gereklidir.
  4. Yaşadığınız yerlerdeki okulları hatırlayın; çoğunda anaokulu yok, ilköğretim okulları yetersiz. Çocuklarımız sabahçı yahut öğlenciler. Sınıflar kalabalık. Diyanet’in başkanından müezzinlerine kadar tüm görevlileri bunu görüyorlar ama sorunun çözümü için hiçbir söz söylemiyorlar. İnsanda biraz vicdan, akıl, Allah korkusu olmalı.
  5. Diyanet, çocuk psikolojisi ve eğitim felsefesi konularında da çok cahil, geri ve ilkel. Türkiye’de bilim ve düşünceye değer veren, yüzyılımızın verileriyle bütünleşen bir Diyanet yok. Bugünkü Diyanet hâlâ Osmanlı’nın kafasını taşıyor. Örnek vereyim. Elimde Diyanet’in, “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye (İbrahim Canan)” adlı bir kitabı var. Orada, 7 yaşına gelmiş çocuklara namazın öğretileceği, 10 yaşına geldiklerinde namaz kılmazlarsa tahtayla değil; tokatla dövüleceği anlatılıyor (s. 132-133). Şu zırvaya, böylesi kitapları yayınlayan Diyanet’e bakın. Bu tam bir medrese ve Şeyh’ü-l İslam kafasıdır. Burada Osmanlı’yı medrese ve Şeyh’ü-l İslam kültürünün yıktığını hatırlayalım. Hani İslam’da zorlama yoktu? Kuran, değil çocuklara, namaz kılmayan yetişkinlere bile bir ceza öngörmez. Siz kendinizi Yaratan’dan daha fazla hak ve yetki sahibi mi sanıyorsunuz da zorbalığa yapıyorsunuz?
  6. Diyanet, anne ve babaların yavrularına öğretebilecekleri küçük birkaç ayet ve dua için kendine vazife çıkarmamalıdır. Hocaların camilerde yapacaklarını evlerinde anne ve babalar da yapar. Aile bireylerinin arasına girmek yanlıştır. İslam’ı gelir sektörüne dönüştürmek, kul hakkıdır ruhbaniyettir, ruhbanlık Orta Çağ tortusudur.

 

Devam edecek

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!