Belirli kaynaklardan alınan bilgiler, sahte diploma çetesinin Türkiye’deki akademik atamalara nasıl sızdığını ayrıntılarıyla anlatıyor. Bu çete, çoğunluğu profesör ve doçent olmak üzere 400 kişinin atanmasını sağlamış. Metinler, bu durumun devletin bilgisi dahilinde olduğunu ve yolsuzluğun neden ortaya çıktığına dair çeşitli ihtimal ve şüpheleri ele alıyor. Ayrıca, II. Abdülhamit’in torununun bile bu sahte diploma skandalına karıştığı belirtilerek, yolsuzluğun boyutuna ve kapsamına dikkat çekiliyor. Yazar, Türkiye’de daha önce bu kadar yaygın bir yozlaşma görmediğini ifade ederek endişelerini dile getiriyor.
Bir sahte diploma çetesi varmış ve bu çete, çoğu profesör ve doçent olmak üzere tamı tamına 400 kişinin atanmasını sağlamış.
Benim bildiğim devlet, kımıldayan yapraktan, yürüyen karıncadan haberlidir. Bu haber de doğrudur. Devletin ilkinde değilse bile ikincisinde, en geç üçüncüsünde bu durumdan haberi olduğuna eminim. Peki niçin izin verilir? Sanırım cevabı aranması gereken soru bu?
Cevaplar:
- Etkili ve yetkili kişiler, çetenin içindedir,
- Etkili ve yetkili kişiler menfaat karşılığı göz yummuştur,
- Buraya yazacak bir şey kalmadı.
Peki niçin ortaya çıktı?
- Ortaklar arasında paylaşma sorunu çıktı,
- Etkili ve yetkili katırlar ile atlar tepişti, olan çalmada etkili ama korunmada etkisiz eşeklere oldu,
- Namuslu bir bürokrat bir şeylerden kuşkulandı desem okuyan herkes güler. Aslında buraya da yazacak bir şey bulamadım.
Çetenin kazandıkları kefen paraları olsun, onlara başka sözüm yok ama acaba o 400 kişi biliniyor mu? Biliniyorsa açıklanır mı? Yoksa bunlar da yabancı dil sorularını çalıp doçent olanlar gibi unutulması için zamana mı havale edilir. Sanki burada sonuncu şık olur.
Ben, 65 yaş yaşadım, 15 yaşımdan sonrasını, yani Türkiye’nin son elli yılını iyi hatırlarım, çünkü siyaseti hep izledim. Kimse kızıp alınmasın ama bu kadar çürümüşlüğü hiçbir zaman görmedim. Bu, siyaseten söylenmiş bir söz değildir.
Devlete (Türk devletinden söz ediyorum) gerçekten yazık oldu…
SULTAN II. ABDÜLHAMİT’İN TORUNU DA SAHTE DİPLOMA ALMIŞ
Hürriyet gazetesi bu haberin başlığına “Sahte diploma dosyasında ecdat torunu da var” başlığıyla vermiş. Kimin ecdadıysa… Sahtekarlık sınır tanımıyor anlaşılan… Bir ağaçtan okluk da olur b.kluk da demiş eskiler. Her gördüğün sakallıya dede diye sarılma da demişler… Demişler de demişler ama dinleyen kim!
“Mahkemenin kabul ettiği iddianamenin şüphelileri arasında, Osmanlı Padişahlarında II. Abdülhamid’in torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’nun da olduğu ortaya çıktı. İddianamede, Osmanoğlu adına İnönü Üniversitesi Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden yasadışı mezuniyet kayıtlarının oluşturularak YÖK sistemlerine eklendiğinin tespit edildiği belirtildi.”