Babamın çalışma masasının yanıbaşındaki panoda; bazı notlar, kimi mesajlar, kaybettiği arkadaşlarının cenaze fotoğrafları arasında dikkatimi en çok bu cümle çekmişti; “na mevcutlar haksızdır”.
Bu cümleyi ilk gördüğümde henüz ilkokuldaydım.
Okuduğunu anlama zamanlarıydı. Okuduğundan bir anlam çıkartma çabam başlamıştı. Babamın çalışma masasının yanıbaşındaki panoda; bazı notlar, kimi mesajlar, kaybettiği arkadaşlarının cenaze fotoğrafları arasında dikkatimi en çok bu cümle çekmişti; “namevcutlar haksızdır”.
On yıllarca bu cümle kafama kazınmış şekilde gözlem yaptım. Katılınmayan bir toplantı, olunması gereken yerde bulunmamak, varlığını göstermemek olarak içime sindi, aklıma kazındı.
Vakti geçtikten sonra fikir beyan etmenin bir anlamı yoktur. Bizim hayata bakışımızda; o an orada, yerinde ve zamanında, gerekeni söylemek, demokratik hakkını kullanmak herkesin hakkıdır, dünya görüşümüz bu!
O yüzden; şimdi, tam da zamanı gelmiş, buradayken söylemeliyim “Suriyeliler Suriye’ye” dönsün!
Yıkılmış ülkelerinin yeniden inşasına katkı versin. Dedelerinin kabirlerine sahip çıksın. Yönetimde söz sahibi olmak onların da en doğal hakkıdır.
“Geçici sığınmacı” statüleri Beşar Esat ülkeyi terk ettiği noktada sona ermiştir ve gitmelilerdir!
“Geçici sığınmacı” statüleri Beşar Esat ülkeyi terk ettiği noktada sona ermiştir ve gitmelidirler!
Bizi takip ettiklerini, yazdılarımızı okuduklarını biliyorum! Suriyelilere buradan söyleyeyim.
Hadi yine iyisiniz, size tekrar af çıktı. Askerlik yapmayacaksınız. Zaten yapsaydınız doğduğunuz toprakları terk ederek başka yerlere kaçmazdınız…
Biz ki; ölürüz memleket için,
Biz ki; şehadeti kutsal biliriz.
Bir karış toprak vermeyiz,
Yaşarız biz, vatanı korumak için.
Artık “katil Esed” muhabbeti bitti. Gitmenizde hiçbir engel kalmadı. Rahatça gitmenizin yolu açık. Şimdi gitmezseniz sonra zorla gönderildiğinizi düşünün…
Unutmayın!
NAMEVCUTLAR HAKSIZDIR!
Taylan bey kaleminize sağlık.. Bende haksız mıyım?