Sevgül Kurt
Sevgül Kurt
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Mavi Vatan’a Ne Oldu?

Mavi Vatan’a Ne Oldu?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kaynak makale, Türkiye’nin denizlerdeki çıkarlarını koruma iddiasıyla ortaya çıkan “Mavi Vatan” stratejisinin uygulanmasını eleştirel bir bakış açısıyla incelemektedir. Yazı, bu stratejinin asıl amaç olan güçlü diplomasi ve ekonomik kazanç yerine, iktidar tarafından bir seçim sloganı olarak kullanıldığını öne sürmektedir. Metin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji anlaşmalarından dışlanması ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) diplomatik olarak zayıf bırakılması gibi somut kayıpları listelemektedir. Buna rağmen, yazara göre oyun henüz bitmemiştir ve Türkiye’nin Mısır ve İsrail ile anlaşma gibi dört anahtar hamleyi yaparak avantajlı konuma geri dönme potansiyeli hâlâ mevcuttur. Sonuç olarak, metin bir dizi uygulanabilir strateji planı sunarak, Mavi Vatan fikrinin slogan yerine gerçek bir devlet politikasına dönüştürülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

 

“Ne olmalıydı? Nasıl olmalıydı? İktidar neyi niçin yapmadı? Kayıp ne?”

MAVİ VATAN: NE OLMALIYDI, NASIL OLMALIYDI, NEDEN YAPILMADI?

Gerçekler, Kaybedilen Fırsatlar ve Türkiye’nin Denizde Eksik Kalan Gücü

1) MAVİ VATAN NEYDİ?

Mavi Vatan, Türkiye’nin denizlerdeki çıkarlarını koruma iddiasıyla ortaya çıkan büyük bir stratejiydi.

Ama zaman içinde strateji olmaktan çıktı, iktidarın seçim dönemlerinde tabanı bir arada tutmak için kullandığı bir slogana dönüştü.

2) NE OLMALIYDI?

Aşağıdaki 5 başlık doğru bir Mavi Vatan politikasının “temeli” olmalıydı:

✔ 1. Doğu Akdeniz’de güçlü diplomasi

Yunanistan, GKRY, İsrail ve Mısır tek masa kurarken

Türkiye hiçbir masada yer almadı.

Oysa hedef şuydu:

Türkiye olmadan hiçbir enerji anlaşması yapılamamalıydı.

2. Kıbrıs’ın siyasi gücünü artıran bir strateji

KKTC uluslararası alanda tanıtılmadı.

KKTC ekonomisi güçlendirilmedi.

Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki ağırlığı siyasi destekle büyütülecekken bunun yerine sadece iç politikada slogan olarak kullanıldı.

3. Petrol–gaz araştırmalarında gerçek planlama

Sondaj gemileri gösteri aracı gibi kullanıldı:

Gidiyor”, “Çıkıyor”, “Bulduk” manşetleri

Ama:

Depolama altyapısı yetersiz

Üretim planı yok

Uluslararası ortaklık yok

Sondaj millî bir güç olacaktı, televizyon şovuna dönüştü.

✔ 4. Deniz Kuvvetleri’nin uzun vadeli güçlendirilmesi

Yaptık” diye anlatılan projelerin çoğu gecikti.

Gerçek hedef şuydu:

Yeni nesil denizaltılar

Daha çok fırkateyn

Daha çok insansız deniz aracı

Akdeniz’de kalıcı üsler

Bunların yarısı bile yapılmadı.

✔ 5. Ekonomiyle bağlantılı bir enerji stratejisi

Mavi Vatan’ın asıl amacı:

Ucuz enerji

Güçlü ekonomi

Yüksek teknoloji yatırımı

olmalıydı.

Ama Türkiye içeride ekonomik çöküş yaşadığı için deniz politikası havada kaldı.

3) İKTİDAR BUNLARI NEDEN YAPMADI?

Bu bölüm en net kısım:

🔴 1. Dış politikayı “iç politikaya” alet etti

Mavi Vatan’ı:

seçim dönemlerinde

kriz anlarında

milliyetçi oyları tutmak için

kullandı.

Gerçek bir devlet politikası yapmadı.

🔴 2. Komşu ülkelerle köprüleri yaktı

Mısır, İsrail, Suriye, AB…

Hepsiyle yıllarca kavga politikası izlendi.

Sonunda aynı iktidar hepsiyle barışmak için geri döndü.

Ama iş işten geçti:

enerji masaları kuruldu

Türkiye dışında kaldı.

🔴 3. Ekonomiyi toparlamadığı için güç projeleri yarım kaldı

Deniz gücü parayla olur.

Ekonomi çöktükçe:

savunma yatırımları yavaşladı

projeler ertelendi

Mavi Vatan kâğıt üzerinde kaldı.

🔴 4. KKTC’ye siyasi ağırlık koymak yerine kontrol politikası izlendi

KKTC’yi uluslararası alanda güçlendirmek yerine

iç siyasi müdahalelerle zayıflattı.

Bu da Türkiye’nin Akdeniz’deki kozunu zayıflattı.

4) KAYIP NE?

Bu kısım Türkiye açısından en somut zarar:

📌 1. Doğu Akdeniz doğalgazında masadan dışlanma

İsrail → Mısır → Yunanistan → GKRY

büyük enerji anlaşmasını yaptı.

Türkiye yok.

Bu kayıp gelecekte milyarlarca dolarlık gelir demekti.

📌 2. Denizlerde stratejik üstünlük fırsatı kaçtı

Türkiye daha güçlü bir donanmayla

Akdeniz’de baskın güç olabilirdi.

Proje gecikmeleri yüzünden avantaj kaybedildi.

📌 3. KKTC’nin elinin zayıflaması

KKTC siyasi olarak güçlenseydi

Türkiye’nin Akdeniz’deki pozisyonu iki kat güçlü olurdu.

Bu fırsat kaybedildi.

📌 4. İçerde milliyetçilik tüketildi

Gerçek projeler yerine propaganda yapıldı.

Sonuç:

Halkın inancı azaldı

Stratejik derinlik kayboldu

Konu “seçim sloganına” döndü

📌 5. Gerçek enerji bağımsızlığı fırsatı kaçtı

Sondaj gemileriyle sürekli “bulduk” denmesine rağmen

üretilen gaz ekonomiyi rahatlatacak seviyeye gelmedi.

5) SONUÇ: MAVİ VATAN BİR STRATEJİ DEĞİL, SLOGAN OLARAK KULLANILDI

Doğru uygulanabilseydi Türkiye denizlerde çok daha güçlü olurdu.

Ama iktidar bunu:

seçim malzemesi

iç politika aracı

“güçlü görünme propagandası”

olarak kullandı.

Bu yüzden:

diplomasi yapılmadı

enerji masalarında yok kalındı

askeri projeler yavaşladı

ekonomik kazanç sağlanamadı.

Türkiye fırsat kaybetti.” mi?

Evet, Türkiye son 15 yılda Doğu Akdeniz’de ciddi kayıplar yaşadı, ama HÂLÂ geri döndürülmesi mümkün bir tablo var.

“tam kayıp” değil, “gecikme + strateji eksikliği yüzünden alan daralması”  Doğru adımlar atılırsa yeniden avantajlı konuma geçmek mümkün.

 

1) Türkiye Kaybetti mi?

→ EVET, belirgin kayıplar var:

  1. A) Masadan dışlanma

2010’da Türkiye Doğu Akdeniz enerji masasının kurucu aktörü olabilirdi.

Ama Yunanistan, GKRY, İsrail, Mısır peş peşe deniz anlaşmaları imzaladı.

Türkiye tek başına kaldı.

Kayıp: Bölgesel denklemden dışlanma.

  1. B) “Mavi Vatan” söylemi vardı ama diplomasi yoktu

Harita çizildi, slogan atıldı, ama hiçbir komşuyla MEB

( Münhasır Ekonomik Bölge Yetki Alanı)

anlaşması yapılmadı.

Slogan iç politikaya yaradı, dış politikada karşılık üretilmedi.

Kayıp: Söylem–politika uyumsuzluğu → caydırıcılık azalması.

  1. C) Yunanistan ve GKRY alan kazandı

AB + ABD + İsrail ile ortak tatbikatlar

Mısır ve İtalya ile MEB( münhasır ekonomik bölge) anlaşmaları

Kıbrıs çevresini uluslararası enerji şirketlerine açtılar

Kayıp: Yunan–Rum ikilisinin meşruiyet alanı büyüdü.

  1. D) KKTC zayıf bırakıldı

KKTC enerji hakları diplomatik olarak savunulmadı.

Kıbrıs çevresi “Rum tarafının münhasır yetki alanı” gibi gösterildi.

Kayıp: KKTC’nin uluslararası alandaki fiilî görünürlüğü azaldı.

  1. E) Gazze Marine ve İsrail enerji koridoru

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kritik kozlarından biri vardı:

→ İsrail gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya akabilirdi.

Siyasi krizler yüzünden bu rota kapandı.

İsrail GKRY + Yunanistan ile alternatif rota kurdu.

Kayıp: Enerji transit merkezi olma fırsatı kaçtı.

2) Peki Tamamen Kaybettik mi?

HAYIR. Oyun bitmedi, sadece Türkiye geç kaldı.

Doğu Akdeniz hareketli, kurallar tam oturmuş değil.

Oyuncuların hiçbiri istediklerini tam alamadı.

Bu nedenle Türkiye’nin geri dönüş şansı hâlâ çok güçlü.

3) Türkiye NASIL KAZANABİLİR?

→ Çok net, 4 maddede stratejik çözüm:

1) Mısır ile anlaşma (en kritik hamle)

Bu atılırsa dengeler bir gecede değişir.

Türkiye–Mısır MEB anlaşması yapılırsa:

→ Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki bütün planları çöker.

→ Türkiye, Kıbrıs çevresinde yeniden oyun kurucu olur.

Tek hamleyle oyun ters döner.”

2) İsrail ile enerji koridoru pazarlığı

Türkiye–İsrail ilişkileri normalleşirse:

İsrail gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınır

GKRY–Yunanistan hattı zayıflar

Türkiye yeniden enerji merkezine dönüşür

Bu rota ekonomik olarak İsrail için en ucuz ve en güvenli rota.

3) KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü artırmak

KKTC’yi resmen tanıtmak zor, ama fiilî tanınma artırılabilir:

Limanlar

Üniversiteler

Turizm anlaşmaları

Enerji araştırmaları

Azerbaycan, Pakistan, Katar’tan destek alınabilir

Bu KKTC’yi masada güçlendirir.

4) Diplomasi + askeri caydırıcılık dengesi

Türkiye yalnızca askeri güce değil, diplomatik ağlara da yatırım yapmalı.

Libya ile anlaşma genişletilebilir

Lübnan ile deniz yetkileri konuşulabilir

İtalya ile karşılıklı çıkar alanları yaratılabilir

4) Türkiye Ne Zaman Kaybeder?

→ Eğer hiçbir şey yapmazsa.

Yunanistan & GKRY & AB üçlüsü boş durmaz.

Her gün yeni anlaşma, yeni tatbikat, yeni harita yayımlıyorlar.

Türkiye’nin aktif stratejiye geçmesi şart.

5) Türkiye Ne Zaman Yeniden Kazanır?

→ Eğer 4 adım uygulanırsa:

Mısır ile MEB anlaşması → oyun ters döner

İsrail’le enerji koridoru → AB Türkiye’ye mahkûm olur

KKTC’nin fiilî gücünün artırılması → Kıbrıs masası dengelenir

Çok taraflı diplomasi → Yalnızlık sona erer

Bu yapılırsa:

✔ Türkiye yeniden Doğu Akdeniz’in merkez ülkesi olur

✔ KKTC stratejik aktöre dönüşür

✔ Yunanistan’ın deniz alanı projeleri çöker

✔ AB bile Türkiye’ye mecbur kalır

Enerji gelirleri ülkeye kazandırılır.

Kazanmak için:

12 maddelik net strateji listesi:

TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ’DE NASIL KAZANIR? (12 MADDE)

Uygulanabilir Strateji Planı

  • Mısır ile Deniz Yetki Anlaşması (EN KRİTİK HAMLE)

Yunanistan’ın tüm Doğu Akdeniz hesaplarını boşa çıkaracak tek diplomatik adım.

  • İsrail ile Enerji Koridoru Anlaşması

İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması → bölgenin jeopolitiğini Türkiye lehine değiştirir.

  • KKTC’nin Fiilî Tanınmasını Artırmak

Azerbaycan, Pakistan, Katar ile ortak projeler; liman, üniversite, turizm, enerji işbirliği.

  • Libya Anlaşmasının Genişletilmesi

Kıta sahanlığı hattı güçlendirilir → Türkiye–KKTC hattı bütünleşir.

  • Lübnan ile MEB Görüşmeleri

Lübnan–İsrail anlaşması sonrası Türkiye yeni bir diplomatik kapı açabilir.

  • Doğu Akdeniz Deniz Kuvvetleri Varlığını Dengeli Sürdürmek

Caydırıcılık + sürtüşmeye yol açmayacak kontrollü görünürlük.

  • AB ile Enerji Müzakerelerini Tekrar Başlatmak

AB’nin enerji arz güvenliği için Türkiye hâlâ en uygun rota.

  • Gazze Marine Meselesinde Filistin’i Destekleyerek Meşruiyet Üretmek

Filistin’in doğal kaynak hakkını savunmak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki moral üstünlüğünü güçlendirir.

  • Çok Uluslu Şirketleri (BP, ENI, Total, Chevron) Denge Odağına Çekmek

Doğu Akdeniz’de enerji paylaşımı siyasi değil ticari çıkarlarla şekillenir → şirketler Türkiye’ye muhtaçtır.

  • KKTC Kıyılarında Ortak Arama–Sondaj

Türkiye + KKTC ortak sahalar ilan eder → Rum tarafının tek taraflı haritaları boşa çıkar.

  • Mavi Vatan” Söylemini Slogan Değil Politika Haline Getirmek

Harita + diplomasi + askeri caydırıcılık aynı masada yürütülmeli.

  • Yunanistan’ın AB Üzerinden Oyununu Bozmak

Atina’nın politikası “AB ile Türkiye’yi köşeye sıkıştırma” modeline dayanır.

Bu, Mısır ve İsrail ile yeni anlaşmalar sayesinde çöker.

SONUÇ:

Türkiye bugün kaybetmiş değil, gecikmiş durumdadır.

Ama doğru stratejiyle Doğu Akdeniz’in merkez ülkesi olma gücü hâlâ Türkiye’dedir.

Özetle:

Gazze’nin önemi sadece insani ya da dini değil; Doğu

 Akdeniz enerji denkleminin düğüm noktası.

 

Gazze – KKTC Bağlantısı

Doğu Akdeniz gaz havzası, İsrail, Filistin, Lübnan, Mısır, Kıbrıs (özellikle KKTC ve Rum Kesimi) arasında enerji kaynaklarının paylaşımı ve boru hatlarının güzergâhıyla ilgilidir.

Gazze Marine rezervleri, kıyıdan açığa doğru 36 km açıkta ve doğal gaz bakımından zengin.

KKTC ve çevresi (özellikle kıta sahanlığı alanları) ise enerji açısından stratejik geçiş ve boru hattı güzergâhı konumunda.

Yani Gazze’deki doğalgaz potansiyeli, teorik olarak Kıbrıs’a veya buradan Avrupa’ya sevk edilecek bir boru hattı ağının parçası olabilir.

2️ İsrail’in Kıbrıs Hassasiyeti

İsrail, Doğu Akdeniz’de enerji güvenliği ve boru hatları kontrolü açısından KKTC ve Kıbrıs Rum Kesimi üzerindeki anlaşmalara çok dikkat ediyor.

Özellikle EastMed Boru Hattı projesi, İsrail’den Kıbrıs, Yunanistan üzerinden Avrupa’ya gaz taşıma hedefi içeriyor.

İsrail’in stratejisi: Gazze’nin ve Kıbrıs çevresinin güvenliğini sağlayarak Enerji ihracatını güvenceye almak ve Türkiye gibi bölgesel rakipleri sınırlamak.

 

 Bu yüzden Türkiye kaybetmemeli, kaybedemez!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.