Değerli okuyucularımız merhaba.
Vatanın toprağını canından çok sevenler için, halimiz gerçekten ağlanacak vaziyette. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana, bu kadar kötü yönetilmedi maalesef. Bu köşemizde ağlanacak halimize bazı zaman gülecek, bazı zaman sorgulayacağız. Ama sayın Başkan Erdoğan’ın “Nereden nereye” sözünü, maalesef olumsuz örneklerde kullanacağız…
Açalım bakalım notlarımıza da “Nereden Nereye Gidiyoruz” bir sorgulayalım…
AKP ATATÜRK İLE BARIŞAMADI DA BAHÇELİ’YE NE OLUYOR?
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür… Yanlış mı biliyoruz acaba…! Bu ülkenin ordusu “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Teğmenleri”, Kılıç Kuşanma Töreni’nde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dediler, kıyamet koptu… Efendim AKP cenahının tabii bunların nezdinde “Siyasal İslamcı Kesimin” “Atatürk’e kinini” çok iyi biliyoruz. Tabii bunların efsanesi “Kadir Mısıroğlu” nâm-ı diğer “Fesli Kadir”. Bu zat “Atatürk düşmanlığı” ile ünlüdür. Birçok AKP’linin hocasıdır. Böyle bir partinin, teğmenlerin yaptığına kızması doğaldır.
Peki MHP yani “Türk Milliyetçisi” olduğunu iddia eden partinin Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözünden alınması niyedir? Vallahi nedenini düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum. Sayın Bahçeli bu yaşında fikir mi değiştirdi, yoksa fikrini değiştirecek ya da değişmese bile, AKP ne derse onaylaması için birileri sayın Bahçeli’yi tehdit mi ediyor…! Benim tanıdığım bildiğim hiçbir “Milliyetçi, Ülkücü ya da Ulusal Solcu” bu sözden rahatsız olmaz. Ancak bilirim ki, onlar “Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk” dışında ÖNDER tanımaz… Peki siz sayın Bahçeli, “Sizin Önderiniz ve Başkomutanınız mı değişti?” sorusuna cevap verin…
Sayın Bahçeli “Nereden nereye…!” değil mi?
SÜLEYMANCILAR SÜLEYMANCIYI DOLANDIRDI…!
AKP iktidarında erozyona uğrayan kavramlardan biri maalesef ahlak… Bu haberi manşetine taşıyan Aydınlık Gazetesi. Gazete iddiasına göre, “Süleymancı Cemaatinden” biri, aynı cemaate bağlı kişilerce dolandırılmış. Güler misin, ağlar mısın…! Dava halen görülüyormuş. Bu davada sahte belgeyle, iş insanın şirketi hesabından “kendi izni ve bilgisi olmadan”, aynı Cemaatten ve iş ortağının marifetiyle para çıkışı yapıldığı iddia ediliyor.
İş insanı yaklaşık on yıldır, bu dava ile uğraşıyormuş.
Bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı yapmış aynı zamanda da “FETÖ kalkışmasından, boynundaki ip iziyle kurtulmuş” sayın Hulusi Akar ne demişti; “Eğitimin amacı bilgi edinmek değildir. Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmak duygularını öğretmektir” demişti.
Koskoca Süleymancı Cemaati demek müritlerini eğitemiyor, ne acı değil mi, sayın Hulusi Akar Bey…!
AKP MİLLETVEKİLLERİNİN YEME MERAKI…!
İktidarın yeme hırsı Maşallah üst düzeyde… Sakın bu cümleden “AKP ülkenin kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekiyor” anlamı çıkarmayın… Yok, bunu demiyoruz. AKP Milletvekili arkadaşlarımızın “Yemek Partileri ve yemek resmi paylaşımlarından” söz ediyoruz…
AKP Bursa Milletvekili Hanımefendi sayın Şebnem Bursalı “Monaco’da yediği İstakoz yemeğini” paylaşmıştı. Bu resim gündem olunca, Hanımefendi özür dilemişti.
AKP Diyarbakır Milletvekili Suna Kepoğlu Ataman, “Mangalda Ciğer” ziyafeti vermişti.
Ziyafetlerin ardı arkası kesilmiyor. Eeeee, maaşlar bol olunca böyle. Son ziyafette Kayseri’de verilmiş. AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Erciyes Yüksek İrtifa Kamp Merkezi Tanıtım Töreni’ne katılan AKP’liler “Mangalda Sucuk” partisi düzenlemişler.
Peki ziyafete kim konuk olmuş? Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Hulusi Akar…
Sayın Hulusi Akar gibi eğitim amacının “Allah korkusunu öğretmek” olduğu sözlerini sarf eden kişi “Paraları sucuk almaya yetmeyen milyonlarca aç vatandaşın, bu görüntüleri izledikten sonra, haklarında ne diyeceklerini” hiç düşünmedi mi acaba…! Tabii diğerleri de…
Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” şiirinin o ünlü dizeleri aklıma geldi…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
KAMUDA TASARRUF VE SARAY HARCAMALARI
Efendim, Hazine ve Maliye Bakanlığı “Kamuda Tasarruf” başlatmıştı. Kamu deyince aklımıza “Başkanın pardon Cumhurbaşkanlığı Sarayının harcamaları” geliverdi. Orası Kamuya ait mi sorusunu yanıtlayalım. Türkiye Cumhuriyeti’nin başı kim? Başkanımız nâm-ı diğer Cumhurbaşkanımız sayın Tayyip Erdoğan. Kamunun başında zât-ı Devletleri var. Peki “Saray Harcamaları” ne durumda? Kamunun başı olarak “Kamuda Tasarrufa” uyuyor mu? Biz harcamaların mahiyetini belirtelim de, karar sizin olsun…!
Sarayın Bir Günlük Gideri;
3596 Asgari Ücretlinin ve 4797 Emeklinin bir aylık maaşına eş…
Başkan sayın Tayyip Erdoğan ne demişti; “İtibardan tasarruf olmaz…”
HAYIRSEVER İŞ İNSANININ PATİLİ DOSTLARA YARDIMI
Bu ülkede hep iç karartan işler olmuyor. İzmir Bornova’da 58 yaşında bir iş insanı Can Şafak Uzsoy fabrikasında, yaralı, felçli, şiddet görmüş ya da sokağa terk edilmiş 36 köpek ve 7 kediye bakıyormuş…
Uzsoy, “Biz bu kadar küçük ölçekli bir şirkette, bu kadar can dostuna bakabiliyorsak, birçok kurum ve kuruluş da en az bir kedi veya köpeğe ekstra masrafa girmeden bakabilir. Tabii bu sevgi işi, empati işi” demiş. Güzel de söylemiş.
Yaşadıkları travmaları geride bırakan sokak hayvanları fabrikada özgürce dolaşıyor, çalışanların ilgi ve sevgisiyle huzurlu bir şekilde yaşam sürüyormuş.
Patili dostlarımızı “Katletme Yasası” çıkarmaya çaba gösteren insan maskeli vicdansızların ve sokak hayvanlarına eziyet eden, cani ruhlu insanların haberlerini okurken, böyle vicdanlı insanların olduğu haberi yüreklerimize su serpti.
Allah razı olsun, böyle hayırsever insanlar da var bu ülkede…
MACRON’UN BÜYÜK GAFI….
Hep ülkemizde olan olumsuz haberleri verecek değiliz ya…
Geçtiğimiz günlerde Fransız Basınında ilginç bir haber çıktı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Jean-Michel Frédéric Macron, Paralimpik Oyunları’nda başarılı olan “Tekerlekli Sandalye oyuncuları”nı kabul etti. Buraya kadar her şey normal.
İşte ne olduysa, bu kabulde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Tekerlekli sandalyedeki sporcuların yanında “Zıplamayan Fransız değildir” diyerek zıplamasıyla oldu…! Ortam bir anda buz kesti…’
Dolayısıyla bu olaya tepkiler gecikmedi. Fransa Kamuoyunda bu gaf alay konusu oldu.
CHP GENEL BAŞKANI NORMALLEŞİRKEN DÖNÜŞMESİN
CHP’nin Genel Başkanı sayın Özgür Özel, Muğla Mitingi’nde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağıran yurttaşı azarlamış. Hayırdır sayın Özel… Ne oluyoruz, sizin oturduğunuz o koltuğun “Kurucu Başkanı” kim? O sözü söylemek yurttaşa yasak mı?
Yurttaşa, “Ben onu söyleyeceğim zaman söylerim, benim yerime konuşma. Senin işin orada olmak, benim işim burada olmak” deme saygısızlığını göstermek, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanına yakışmaz. Kendinize gelin. Mitinge gelen yurttaş elbette istediği gibi bağıracak.
Sayın Özgür Özel dikkat edin davranışlarınıza, “Normalleşme ve yumuşama“ derken iyice muhalefet yapmayı unuttunuz. Partinin amblemindeki ok rengini değiştirme gibi mantıksız işlerle uğraşacağınıza ve mitingde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağıran yurttaşı susturacağınıza “Ana Muhalefet Partisi” görevinizi tam anlamıyla yerine getirin…!
Yılların “Atatürkçü ve Kemalist” birisi olarak, bu değerleri CHP’nin değil de Zafer Partisi ve Değerli Genel Başkanı sayın Ümit Özdağ koruyor.
Bilmem farkında mısınız, sayın Özgür Özel…
Bu haftalık bu kadar diyelim.
Hoşça kalın.
NOT: Bize ulaşmak isteyen dostlar [email protected] adresine mail
atabilir. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.