Trump “ABD ekonomisi çıkarını” göz önünde bulundurduğu için, Dünya artık “Ekonomik Savaşlara” sahne olacaktır. Bundan en çok etkilenen ülke “Çin olacaktır.” Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı deyim yerindeyse “Azılı bir Çin düşmanlarıdır.” Pasifikte Çin’in ve ABD’nin gövde gösterisine tanık olacağız. Donald Trump’ın gelişi en çok Çin ve Türkiye aleyhine sonuçlar doğuracak…!
Değerli okuyucularımız merhaba.
Dünyada değişim rüzgârları hatta fırtınaları esiyor. Bu değişim rüzgârı en çok AKP İktidarını etkileyecek… Sayın Başkanın “Dostum” dediği “Yeni ABD Başkanı Donald Trump” maalesef yapacağı söylenen işlerle Türkiye’yi çok zor durumda bırakacak. Öncelikle Trump’un “Kabine Kadrosu Siyonistler ve YPG-PKK-PYD sevicisi ve koruyucusu kişilerden” oluşuyor… Ne yazık ki “Trump Dönemi” ülkemiz için çok zor geçecek. Trump seçimi kazandığı zaman, yandaş medya sevinç naraları attı…! Yandaş Medya “Gerçekleri karartmak için” büyük çaba sarf ediyor. Yandaş Medya ne yazıyorsa, bilin ki, tersi doğrudur. Çoğunlukla gerçek bu. Donald Trump’un “Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz” ve Dışişleri Başkanı “Mark Rubio” azılı “Siyonistler ve YPG-PKK-PYD koruyucuları”, bu ne anlam taşıyor? “Dostum Trump, Suriye’nin kuzeyinden asker çekip, oraların denetimini bu çapulculara verecek.” Bu sonuç Abdullah Öcalan’dan medet umanlar için büyük bir hayal kırıklığıdır. Artık ortaya çıkmıştır ki, “Apo gelsin, Mecliste konuşsun” söylemi, palavra ve tiyatrodur…! “Dostum Trump” ilk döneminde ne yapmıştı? Anımsayın “Suriye’nin Kuzeyine yapılması planlanan operasyona izin vermemişti. İşte o günlerde, sahnede Waltz ve Rubio vardı. Aynı günlerde “Ulusal İstihbarat Direktörü” olacağı söylenen Tulsi Gabbard sayın Başkana “Diktatör” diyen bir terbiyesizdir… Gabbard’ın sayın Başkana ettiği hakaretleri sanırım kendileri unutmamıştır. Bu kişi, ABD’nin “18 İstihbarat Kurumunun başına” gelecek. Gerisini siz düşünün…! ABD Savunma Bakanlığına getirilmesi düşünülen “Pete Hegseth”, diğerlerinden farklı düşünmüyor. Bu kişi hakkında biraz magazinsel bir bilgi verelim. Bu kişi on yıldır elini yıkamıyormuş. “Covid-19 mikrobuna” inanmadığı için, böyle davrandığı söyleniyor. Biraz sizi gülümseten magazin haberinden sonra, konumuza dönelim. Trump döneminde, “İsrail’in Gazze katliamı” devam edecektir. Tahminimiz odur ki, İsrail işgali “2025 Yılının ikinci dönemine kadar” sürecektir. ABD ve İsrail’in “İran düşmanlığı” tavan yapacaktır. Ancak Trump’ın “Rusya ve Çin” faktörlerini göz ardı etmeyeceği kesindir. Bu nedenle “İsrail ve İran” mutlaka masaya oturacaktır. Uzlaşma olursa, sorun olmayacaktır. Ama tersi olursa, “İran’a hava harekâtı” yolu seçilecektir. Biden Dönemi “ABD askerlerinin geniş bir alana yayılması” siyasetiyle geçti. Donald Trump’ın “Devlet anlayışında şirket mantığı olduğu için”, ABD askerlerinin belli yerlerden çekilmesi çok güçlü bir olasılıktır. Trump “ABD ekonomisi çıkarını” göz önünde bulundurduğu için, Dünya artık “Ekonomik Savaşlara” sahne olacaktır. Bundan en çok etkilenen ülke “Çin olacaktır.” Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı deyim yerindeyse “Azılı bir Çin düşmanlarıdır.” Pasifikte Çin’in ve ABD’nin gövde gösterisine tanık olacağız. Donald Trump’ın gelişi en çok Çin ve Türkiye aleyhine sonuçlar doğuracak…!
“Dostum Trump” Ukrayna ve Rusya savaşını bitireceğini de belirtmişti. Tabii bu barıştan zararlı çıkacak ülke, hiç kuşkusuz “Ukrayna ve lideri Zelenskiy” olacaktır. Bu arada Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in “Avrupa ülkelerinden “Sığınma Hakkı konusunda” başvuruda bulunduğu haberleri geliyor. Bazı otoriteler “Ukrayna Ordusu’nun, Zelenskiy’e darbe yapma” olasılığının güçlendiğini dile getiriyorlar. Zelenskiy’in 2025 yılında Rusya ile müzakere yapılabileceği açıklaması dikkat çekiyor. Rusya’nın Ukrayna topraklarında “Hızla ilerlediği” haberleri de yoğunlaştı. Rusya’nın olası anlaşmada “Ukrayna’da işgal ettiği topraklarda” özerk bölgeler oluşturup, daha sonrasında buralarda seçim yaparak, bu toprakları ilhak edeceği de gelen haberler arasında. Bilindiği gibi bu yöntemle “Kırım topraklarını” topraklarına kattığı unutulmamalı. Şimdi aynı yöntemle “Ukrayna’da işgal ettiği toprakları ilhak edecek.” Tabii bu duruma “ne ABD ne de Avrupa ülkeleri karşı çıkmayacak…!” Bundan çıkarılması gereken ders, “ABD ve Avrupa’nın destek sözlerine” asla güven olmayacağıdır. Burada rahmetli İsmet İnönü’nün bir sözünü anımsatalım “Büyük devletlerle ilişkiler, ayı ile yatağa girmeye benzer. Uyurken bile gözün açık olacak…!” Aslında bu sözü, sayın Başkana da birileri sık sık anımsatmalı. Çünkü Türkiye Dış politikada da “maalesef sınıfta kalmaktadır.” İki hafta önce Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, 38 yıl sonra “Beyaz Saray’da kabul edildi…!” ABD, Güney Kıbrıs’ta iki üs kurdu ve savunma anlaşması yaptı. Yani “Rumlara saldırmak, ABD’ye saldırmak olacak…!” Bu konuyla ilgili, tek bir haber duydunuz mu? Duyamazsınız, muhalefetten tek bir söz duyanınız var mı? Allah’a şükür yok…! Zaten muhalefet “Yumuşaya yumuşaya bir hal oldu”, Allah sonunu hayra çıkarsın…! Neyse konumuza dönelim. Bilindiği gibi Irak’ın Kuzeyindeki kabilelerin kurduğu “Kuzey Kürt Devleti” bayrağını, maalesef “Saraya alan anlayış”, göreceksiniz “Suriye’nin Kuzeyinde kurulacak Kürt Devleti’ne” de seslerini çıkarmayacaklar. Maalesef bunları yaşayacağız…! “Dostum Trump”, Suriye’den askerlerinin büyük bir bölümünü çekecek, kalan askerlerle de “YPG-PYD-PKK Devlet” kurmasını sağlayacaklar. Bu teröristleri koruyacaklar. Biz ne mi yapacağız? Şimdi ne yapıyorsak onu tabii…! “Apo çıksın mecliste konuşsun” diyen tiyatrocular, Kandil’den ne yanıt aldılar? “Pratiği uygulayan biziz, Apo değil…!” Sonuç “Tiyatro bitti, yapı paydos…!” Neymiş “Sayın Başkanın haberi yokmuş…!” Sayın Bahçeli haber vermeden bu sözleri söylemiş… Vah vah… Cumhur İttifakı sona doğru mu yürüyor…! Ne dersiniz? Bence “MHP kullanılarak” deneme yapıldı. Ama elleri boş kaldı. “Dostum Trump’ın” hamlesine, “Cumhur İttifakı’nın” yanıtı ne olacak sizce? Türkiye Yüzyılı deyip de “Suriye’nin Kuzeyinde Kürt Devleti kurulması” karşısında bir şey yapamazlarsa, esas rezalet bu olacak… “Allah’tan dileğimiz, umutlu olmasak da, bu senaryo gerçekleşmez…!” Yandaş Basın buna da bir kılıf bulmaya çalışır…“Dostum Trump” umarız “Yunanistan’da Biden döneminde kurulan üsler kaldırılır!” Felaket senaryoları bunlarla da bitmez gibi geliyor bize. “Dostum Trump” dengesiz bir lider olduğu için daha neler yapacağı konusunda maalesef bir fikrimiz yok…! İsrail görünüşte sürekli diklenen sayın Başkan neler yapacak göreceğiz. “Dostum Trump’ın” kuracağı kabinenin çoğunluğu “Siyonistlerden” oluşuyor. Bu İsrail’in önünün açılması demek oluyor. ABD, “İsrail Lobisi üzerinden” Türkiye ekonomisini hedef alması anlamına geliyor…! Birinci “Dostum Trump” döneminde, sayın Başkana “Ekonomini çökertirim” tehdidini unutmadık değil mi…! Allah yardımcımız olsun…!
Gelelim Dış politikadan, iç politikaya geçelim. Zafer Partisi dışında, maalesef “Muhalefeti gerçekten yapan” parti yok maalesef. Bu ülkede “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen Teğmenlerimiz ordudan ihraç edilmek üzereyken, CHP Genel Başkanı Özgür Özer’in “Normalleşme saçmalığı” yüzünden, artık ana muhalefet partisi ciddiye alınmıyor. Hani insan, “Allah’tan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu CHP’de…!” CHP kesinlikle bu sayın Özgür Özel’den kurtulmalıdır. Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu parti “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen Teğmenleri korumaktan acizdir. Ulusal Solcu ve CHP kökenli biri olarak “Özgür Özel’in bu yönetiminden utanç duyuyorum…!” Aynı duyguları da “Milliyetçi ve Ülkücü camiada” MHP konusunda yaşıyor diye düşünüyorum… Bu ülkenin iki önemli partisi ne halde… AKP ülkeyi bu kadar kötü yönetirken, muhalefetin ortalıkta görünmemesi ya da ulusal konularda “Yanlış yerlerde” durmaları maalesef üzücü…
Sözlerimizi bitirmeden önce, Zafer Partisi’nin Genel Başkanı, değerli Hocam sayın Ümit Özdağ’ın İstanbul Kongresi konuşmasını herkesin dinlemesini isterim. Önemli bölümlerinin olduğu YouTube sayfasını yazının sonunda ekleyeceğim. Milli Eğitim Bakanı denen “Laik Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk düşmanı” kişi derhal görevden alınmalıdır. Bu kişi, asla bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı OLAMAZ… Aslına bakarsanız “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen Teğmenleri “FETÖ’cü diye ihraç edenler”, Milli Eğitim Bakanını görevden alamazlar. Atatürk’ün gölgesinden korkanlar unutmasın ki, “22 Yıldır, ATATÜRK’ü unutturamadınız”, bundan sonra da UNUTTURAMAYACAKSINIZ…! İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada “Atatürk” en çok sevilen lider çıkmış. Çok anlamlı değil mi? Bu ulus “ATA’sına o kadar bağlı” ki, sayın Başkana mecburen “Gazi 10 yıl daha yaşasaydı” demek zorunda bırakmıştır. Çünkü koltuk elden gidiyor…! İlk yıllarında “Anıtkabir’e gitmemek için” hastalananlar, bugün “Keşke 10 yıl daha yaşasaydı” deme noktasına geldiler… Nereden nereye…!
NOT: Bize ulaşmak isteyen dostlar [email protected] adresine mail atabilir. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.