Av Özcan Pehlivanoğlu
Av Özcan Pehlivanoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Vatana Ortak Aramıyoruz!

Vatana Ortak Aramıyoruz!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu makale, Avukat Özcan Pehlivanoğlu tarafından kaleme alınan “Vatana Ortak Aramıyoruz!” başlıklı bir yazıdan alıntılar sunmaktadır ve Türkiye’nin ulusal birliğine yönelik tehditler konusuna odaklanmaktadır. Yazar, Öcalan ile Müzakere Komisyonu gibi girişimleri eleştirerek, CHP ve Özgür Özel’i Türk Milletinin yanında yer almaya çağırmaktadır. Metin, bölücülük, Anayasa’nın değiştirilmesi girişimleri ve terör örgütü liderinin yüceltilmesi gibi konuların ülkeyi “Balkanizasyon”  tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını ileri sürmektedir. Ayrıca, hayat pahalılığına  odaklanan kamuoyunun aksine, bölücülük ve sığınmacı meselesinin yaşamsal öncelikli sorunlar olduğunu savunmakta ve Türk aydınlarının bu tehlikelere karşı sessiz kalmasını kınamaktadır. Pehlivanoğlu, Türk Milletinin birleşerek vatanın elden alınmasına karşı durması gerektiğini vurgulamakta ve Türkiye’de Türk-Kürt-Arap federasyonu gibi oluşumlara izin verilmemesi gerektiğini net bir dille ifade etmektedir.

 

Kuvayı Milli’nin partisi CHP‘ye, onun vatansever seçmenine ve Özgür Özel‘e bir vatandaş olarak seslenmek istiyorum ki, TBMM’de kurulan “Öcalan’la Müzakere Komisyonu“ndan kalkınız ve Türk Milletinin yanında yer alınız!

Hukuksuzluğa ve adaletsizliğe direndiğiniz gibi adı sanı belli olmayan “millet”in değil Türk Milletinin yanında yer alınız…

Üzüntüyle ve endişe ile izliyoruz ki, Türkiye’de hepimizi yakından ilgilendiren çok önemli gelişmeler yaşanıyor… Önümüzdeki 2026 yılı bu sebeple çok sıkıntılı geçecek diye değerlendiriyorum.

Türk milleti siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeler nedeniyle zorda darda!

Anayasa’yı değiştirip Türk Milletinin hükümranlığına son vermek isteyen mi ararsınız, yoksa bölücü haini Meclis’te konuşturmayı teklif edeni mi görürsünüz, PKK için özel yasalar çıkartmaya çalışanlar mı ya da sanki devleti kumar masasında bulduk da el yükseltenler mi dersiniz, bilemiyorum!

Bir de “kurucu önder” dedikleri bölücü katil meselesi var… Bu adamın narkoterör örgütünün başı bebek katili olduğunu idam cezası aldığını, mahkeme dosyası söylüyorHangisine inanalım? Mahkeme dosyasındaki delillere ve karara mı yoksa “bilgesiz adam”a mı?

Bölücü katilin “yeni paradigma” dediği şeyin Türkiye’nin Türk Milletinin elinden alınması demek olduğu hepimiz tarafından çok net bir şekilde biliniyor…

Ancak kapalı kapılar ardında Türk Milletini ilgilendiren çok vahim gelişmeler olduğu tartışılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor!

Sanki Türkiye bir “Balkanizasyon” yaşayacak…

Türkiye bir “Balkanizasyon” yaşamasın diye son 25 senedir verdiğim bir mücadele var. Ancak nedendir bilinmez (ben biliyorum da!) bir arpa boyu yol kat edemedik.

Şimdi bu tehlike yeniden Türk Milletinin kapısında!

Bölücülük ile ilgili inanılmaz gelişmeleri hep birlikte izliyoruz!

 

Türkçe’nin yasak edildiği şehirlerden ve belediyelerden söz ediliyor! Hâlbuki Anayasa’da Türkçe’nin resmi dil olduğu kabak gibi yazıyor.

Yapılan araştırmalarda halkın öncelikli problemi hayat pahalılığı (enflasyon) ve adaletsizlik çıkıyor. Demografik tehlike ve bölücülük alt sıralarda. Halbuki bölücülük ve sığınmacı işgali yaşamsal öncelikli sorunumuz!

Bu tehlikeye karşı binlerce Türk aydını ve akademisyeni ne yapıyor?

Türkiye’de üniversitelerde çalım satan kendini “Türk” olarak niteleyen 10.000’in üzerinde akademisyen var. Niye ortaya çıkmıyorlar? Halkın önüne Türk aydınları olarak geçmiyorlar? Neden bizim yapmamız gerekenleri ortaya koymuyorlar?

Dikkat edin hep başkalarını konuşuyoruz! Bizim yani Türk Milletinin konuşulmasının zamanı gelmedi mi?

Türk aydınları ortaya çıkmayacak mı?

Bu aydınların yerine köylü Mehmet, işçi Hasan, memur Hüseyin, ev kadını Fatma mı konuşacak? Ya da tek başına aslanlar gibi mücadele eden şehit anası “Pakize Anne” mi?

Bugün konuşmayacaksanız ve Türk Milletinin önüne geçmeyecekseniz de, ne zaman yapacaksınız? Bunu özellikle Özgür Özel ve CHP için söylüyorum. Ötekilerin ne olduğunu biliyoruz zaten!

Ben söylüyorum Türk Milletine; bu gidişat gidişat değil!

Türk Milleti meselenin siyasi olduğunu bir an önce kavrayıp belirleyeceği bir yerde birleşmelidir yoksa ona karşı birleşilmiştir!

Bir anda bir şokla karşılaşmak istemiyorsak Türk Milleti birleşerek gücünü ortaya koymalıdır…

Yoksa pembe yalanlarla ülkenize ilk önce ortak bulacaklar sonra da elinizden alacaklar… Biz bu oyunu Balkanlar da gördük!

Kendisi de bir Balkanlı olan Atatürk de bunu gördü ve bunun üzerine binbir emekle milli, üniter ve laiklik ilkesine dayanan bir devlet kurdu…

Bunun değerini bilelim ve başkalarını değil kendi yaptıklarımızı konuşturalım. Yani biz yapalım onlar bizi konuşsunlar!

Söylüyoruz işte; Türk vatanına ortak aramıyoruz! Vatanımıza kimseyi ortak edemezsiniz!

Kimse Türkiye’den “Türk-Kürt-Arap” federasyonu çıkartmaya kalkmasın…

Yoksa gök kubbenin başlarına nasıl geçeceğini hep birlikte izleriz!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.