Neyse efendim “Af”fın tüm versiyonları üzerine yoğun çaba var. Sadece Öcalan değil, Osman Kavala, Sinan Ateş’in katilleri vb.’lerin salınmasını istiyorlar. Bu gerçekleştiremeden umarım ki “erken genel seçim” olur. Barajın kapağı açıldığında her zaman su tahliyesi olmaz, basınçla baraj yıkılabilir. Bunun hesabı masa başında yapılsa da tutmaz.
Yurt içinde eylem yapma kabiliyetini kaybetmiş PKK’ya, cezaevinde küflenmiş teröristbaşı ile kan nakli yapmanın pratiğini kimse çözemedi.
Caniye “umut hakkı” vermek parti liderlerine düşmez. Vatandaşa sorsunlar bakalım kabul görecek mi? Avrupa’nın teröristi cezaevinde intihar ediyor, bizimkisine özel ada açıyoruz.
Cani affedilecek, yol aranıyor. “PKK’yı durdurma” hikayesine inanan olmasa da deneyecekleri anlaşılıyor. Hasta diye bırakılsa, binlerce PKK’lı mahkûm kazan kaldırır. Tabi bir de genel af var. Çeşitli bahanelerle cezaevini boşaltmak gibi mesela.
Net sayısı belirsiz de olsa 4.500 PKK’lının ve dağda “suça bulaşmamışların”(fal bakacaklar galiba) affedilmesi, içerde saatli bomba üzerinde oturmak gibi bir anlamda. Tabi, FETÖ’cüler de affedilir. Binlercesi dışarıya salınacak. Katil ve hırsızlardan daha büyük tehditle yaşamaya alışın diyebilirler.
Araya düşüncemi sıkıştırıp devam edeceğim. “Herkesin mutlu olacağı Türkiye” diyorlar. Burası Türk Milletinin kurduğu devlet. Mutlu olmayan varsa sınır kapıları açık. Ne demek herkese göre Türkiye? Lokanta mı burası, herkese göre yemek verilecek? Kanunların herkese eşit uygulandığı Türkiye, herkesin mutlu olacağı Türkiye demektir.
Neyse efendim “Af”fın tüm versiyonları üzerine yoğun çaba var. Sadece Öcalan değil, Osman Kavala, Sinan Ateş’in katilleri vb.’lerin salınmasını istiyorlar. Bu gerçekleştiremeden umarım ki “erken genel seçim” olur.
57. Hükumet sırasında çıkarılan “şartlı salıverme” Anayasa Mahkemesince genel affa çevrilince (devlete karşı işlenen suçlar hariç) 70 bin kişilik cezaevlerinde sayı 40 bine düşse de kısa sürede tekrar 60 bin oldu. O affın bir adı da “Rahşan Affı”dır. Dönemin Genel Kurmay Başkanı 1660 PKK’lının afla serbest kaldığını tespit ettiklerini söyledi. Gölcük Depremi sebebiyle yargılananlar da affedilince Rahşan Ecevit tepkilere “amacım garibanların affıydı” dedi.
Barajın kapağı açıldığında her zaman su tahliyesi olmaz, basınçla baraj yıkılabilir. Bunun hesabı masa başında yapılsa da tutmaz.
Son söz: Devlete karşı işlenmiş suçlar TBMM’de affedilmez.
Referandumla halka sorulsun bakalım, milli irade ne diyecek?