Sunulan kaynaklar, Türkiye’deki iki farklı endişe verici konuyu ele almaktadır. İlk metin, yazarın “Terörsüz Türkiye” sürecini eleştiren ve bunun aslında Türkiye’nin bölünmesi anlamına gelen Kürtlere özerklik verilmesine yönelik bir süreç olduğunu öne süren bir analizdir. Bu kaynak, özellikle MHP’nin bu sürece verdiği destekten duyulan hayal kırıklığını ve şaşkınlığı ifade ederken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkındaki daha önceki tartışmalı sözlerini ve bu durumun ülkedeki siyasi infiali vurgulamaktadır. Eskiden sıkı bir MHP taraftarı olan Kavcar’ın şu sözleri MHP ve Bahçeli hakkındaki düşüncelerini özetliyor: “Artık öyle noktadayız ki, MHP isterse Kandil’e çıksın, “barış için özerklik verelim” desin önümüze bakma vakti, geldi geçiyor. Ne oldu deyip hayıflanmayı geride bırakmalı. Olanlar olmuş belli ki. MHP rahmetli olmuş.” İkinci metin ise, DSP Genel Başkanı Masum Türker’in, Türkiye’de seçimlerde kullanılan bilgisayar yazılımının güvenilirliğini sorguladığı bir konuşmayı aktarmaktadır. Türker, bu programın ABD’de 2000 yılında Bush’a seçim kazandıran ve sabıkalı bir yazılım olduğunu iddia ederek, Türkiye’de ilan edilen seçim sonuçları ile sandıktan çıkan rakamlar arasında uyuşmazlıklar olduğunu öne sürmektedir.
“Kürtlere Devlet kurma” yani Türkiye’nin bölünmesi demek olan Sevr Antlaşması 105 yıl sonra MHP’nin projeye desteği ile orta vadede gerçekleşebilir. Onlar buna inanmış, inandırılmış görünse de Emperyalizmin tarihinde Batının teslimiyeti söz konusu değil.
“Terörsüz Türkiye” söylemine göre PKK silah bırakacaktı, koskoca devletle 30 PKK’lıya silah bıraktırıp eğlendiler. Türkiye 1920’lerdeki “hasta adam” sanki.
AKP’nin 2009’daki açılımı, MHP’nin karşı çıkmasıyla âtıl kaldı. PKK’lıların söylemiyle 40 yıldır alınamayan yol bir yılda kat edildi. “Her görüşten” diye farklı insanlardan akile gerek kalmadı, Bahçeli tüm teşkilatı “akil” yaptı. Yetmedi “Fırat Çakıroğlu”nun annesi de bu açılımda kullanıldı. Tabi iktidar da baktı ki, yol açık, onlarda “şehit ve gazi yakınlarını” önümüzdeki süreçte vitrine çıkaracak.
Ülkede şaşkınlık, sessizlik ve infial var. Bahçeli ve MHP teşkilatlarının tabi taban hala uzak durup, inanmıyor bunu söyleyebiliriz. 22 Ekim 2024’te, hem de TBMM’de, Bahçeli’nin “Öcalan PKK’yı lağvettiğini gelip Mecliste DEM grubunda söylesin ve “Umut Hakkından faydalansın” demesi üzerinden on bir ay geçti.
Alakası var ya da yok, sanki her adım öncesi MHP “mensuplarının açıkları” üzerinden kamçılandı. MHP’nin, “ABD’nin maşası PKK”nın elebaşısını “Kürtlerin hakkını koruyan lider” konumuna getirecek sözleri, rahmetli Başbuğun mezarı başında söylemesi “Bahçeli, gerçekten Bahçeli mi?” dedirtti.
Artık öyle noktadayız ki, MHP isterse Kandil’e çıksın, “barış için özerklik verelim” desin önümüze bakma vakti, geldi geçiyor. Ne oldu deyip hayıflanmayı geride bırakmalı. Olanlar olmuş belli ki. MHP rahmetli olmuş.
Yeni Sevr’e karşı çıkanlar tek tek içeri atılmadan, kendimize bir yol çizmeliyiz. Günümüz Kürt Teali ve Teal-i İslam Cemiyetine teslim olanların yüzü millete gösterilmeli. Maddi-manevi genetik kodlarımızla oynayanlara dur deme vakti.
***
BUSH’A SEÇİM KAZANDIRAN PROGRAM – SEÇİMDE KULLANILAN BİLGİSAYAR PROGRAMI SABIKALI
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin kurduğu Siyasal İlişkiler Topluluğu’nun organize ettiği konferansa konuşmacı olarak katıldı. Türker, seçimde kullanılan bilgisayar programını eleştirdi.
AK Parti’nin 2007 yılındaki seçimlerde yüzde 50’ye yakın oy alıp yeniden iktidar olduğunu hatırlatan Türker, bu hesaba göre, iki kişiden birinin AK Parti’ye oy verdiğini söyledi. Sokağın nabzı tutulduğunda ise bunun böyle olmadığının görüldüğünü ifade eden Türker, “Türkiye’deki bilgisayar yazılım programı sabıkalı bir program. Bu program 2000 yılında ABD’de Bush’a seçim kazandıran, Florida’da kullanılan programdır. Neden Florida’da kullanıldı dersek, Florida valisi, Bush’un kardeşiydi. O program iki dönemdir Türkiye’de kullanılıyor. Ve akşam 19.30’da seçimleri bizlere duyuruyor” dedi.
Programı kendilerinin denediğini belirten Türker, “DSP’nin seçime girmediği dönemde İzmir – Karşıyaka teşkilatımız, inatla sandık sandık rakamları tuttular ve topladılar. İlan edilen rakamlar ile açıklanan rakamların aynı olmadığını gördüler. Tuşa basıyorsunuz, öyle ayarlanmış ki başka partiye yazıyor. Biz bu iddiayı CHP’lilere söyledik, kullanmadılar. Ardından MHP’ye söyledik, itiraz ettiler fakat itiraz süresi geçti.” (Soner KARABULUT/BİGA –Çanakkale – 11 Mart 2010 – DHA)
