Neval Kavcar köşe yazısında, Ağrı İsyanı’nı ele alarak, bu olayın İngiliz gizli servisinin kışkırtmasıyla ve Sevr Anlaşması’nda öngörülen Kürt devleti hedefiyle başladığını öne sürmektedir. Kaynak, isyancıların Batı’dan askeri ve maddi destek aldığını ve Hoybun Derneği gibi kuruluşların Kürt ve Ermeni unsurları birleştirerek Türkiye’ye düşman ilan ettiğini belirtir. Metin, dönemin iktidardaki bazı kişilerin Atatürk’ü eleştirmek amacıyla, isyancılarla yapılan görüşmeleri “milletvekili gönderme” olarak çarpıttığını savunur. Ancak bu görüşmelerin amacının devlete zaman kazandırmak ve bazı aşiretleri caydırmak olduğunu, asla meclise taşınmadığını veya söz verilmediğini vurgular. Son olarak, metin Ağrı İsyanı’nın dış destekli terör eylemleriyle bugünkü PKK eylemleri arasında benzerlikler kurarak, isyancıların devlet tarafından bastırıldığını ve bu tür hareketlere asla taviz verilmediğini ifade eder.
İngiliz gizli servisinin, Ağrı’da başlattığı isyandır. Şeyh Sait İsyanından kaçanların başlattığı isyan. Sevr Anlaşması maddelerindeki “Kürt Devletini” kurma amaçlıydı. Olup biteni özetleyerek anlatacağım. Ne alakası var diyen olabilir. Sebebi bugün ki “PKK Açılımının” benzerini “Atatürk’te yapmıştı, hıyanet” söylemi. Ağrı’daki isyancılara mebus yollanmış-mış!
İsyanla mücadele 1926-1930 yılları arasında sürdü. Çünkü isyancılar batıdan askeri, maddi yardım almıştı. Türk topraklarında devlet kurarak ülkeyi bölme ve Ankara hükumetini boşa düşürme çabası Atatürk’e takıldı. Bugün yaşananların benzeri o dönem yaşandı velhasıl ama isyan siyasallaştırılıp meclis çatısı altına taşınma fitne tohumu ekilmedi.
1927’de Kürtler-Ermeniler Hoybun derneğini kurdu. Tüzükte Türkler düşman ilan edildi. Yedi düvel başta İngiltere, Fransa, ABD olmak üzere ayrılıkçı bu isyana destek oldular.
“Ermeni kökenli bir Taşnakçı olan Vahan Cardashian ABD Dışişleri Bakanlığına gönderdiği bir mektupta, Ağrı’daki operasyonların başında birkaç Ermeni subay ve teknisyenlerinden destek gören bir Ermeni olduğunu ABD’ye yazdı.”
Ağrı’da Hoybun isyanı aynı şimdi PKK’da olduğu gibi Türk düşmanı devletlerin organizesi ile başladı.
Ankara, bir ara isyancıları caydırmak için bölgedeki aşiretlerle görüşme yaptı… Yıl 1928. İŞTE BU GÖRÜŞMELERDEN HAREKETLE BUGÜN MHP’Lİ-AKP’li BAZI ADLAR “ATATÜRK DÖNEMİN KÜRT TEALİ-HOYBUN İSYANCILARINA MEBUS YOLLADI, DİYE ŞİMDİ YAPILANA KILIF HAZIRLAMIŞLAR Kİ, RAHMETLİ ATATÜRK’ÜN TAKTİK GÖRÜŞTÜRMELERİ YENİ KURULAN DEVLETE ZAMAN KAZANDIRMAK VE BAZI AŞİRETLERİ CAYDIRMAK AMAÇLI İDİ.”
Atatürk görüşmeleri ne meclis çatısı altına taşıdı ne de onlara sözler verdi?
Bu kadar cehalet anca iktidarın önlerine koyduğu “Fesli Kadir” tarzı İngiliz kaynaklı propagandayı yapılan fitne adımlarına kılıf yapmak için kullanmakla olur.
İstiklal savaşında onca zorluk içinde iken ayrılıkçı örgütlere prim vermeyen Atatürk, devletini kurduktan sonra Ağrı’da yeşeren ayrık otlarına mı boyun eğecekti? Ne tarih bilgileri ne stratejiden haberleri yok. Tüm bildikleri şimdiye kadar tatmadıkları Dünya nimetleri ve şatafatın önlerine serilmesi. Onu korumak içinde fitnenin hizmetkârı olmuşlar.
“Apo komisyonu” Terörist başı ile görüşülecek ama aynısını Atatürk de yapmıştı diye tertemiz tarihimizi karalamaya çalışanlar anlaşılan o ki, bile isteye bu işin içindeler. En küçük nedamet taşımıyorlar.
Neyse efendim, aslında bu mevzu oldukça uzun. PKK’lıların Zilan Katliamı dediği oysa genç Türk Devletinin birliğini korumak için yaptığı harekatla “Dış destekçiler” tamamen bölgeden temizlendi. İsyancıların İran yolu kesildi. Hatta o dönem İran’la yapılan anlaşma ile sınırlar düzenlendi. İçerdeki isyancı teröristler yakalanıp, Adana Ağır Cezada yargılandı, 34’ü İdam edildi. Türk devletine isyan eden bedelini öder. Formül bu kadar basit. Bunun tavizi olmaz.
Velhasıl, “Atatürk isyancılara mebus yollamıştı” diyen cahillerin kursağından bu vatanın ekmeği geçtiyse, teröristlerin anlayacağı tek dilin idam olduğunu bilmesi gerekirdi.
Bir kısım Kürtler ne yazık ki, Türk egemenliğini parçalamak için batı tarafından her isyanda, her karmaşa da kullanıldı. Bugünün PKK’sı ile İstiklal Savaşının Kürt Teal-i Cemiyeti arasında fark yoktur.
Yine aynı senaryo, emperyalizm bu toprakların kucak açtığı etnisiteleri Türklere karşı kullanıyor. Artık onlar için “acaba” kelimesini kullanmayacağım.