Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 2022-2026 Stratejik Planı “misyon, vizyon ve temel değerlerin” anlatımıyla başlıyor.
“Misyonumuz” başlığı altında; “Hâkim ve savcılarla ilgili iş ve işlemleri; hukukun üstünlüğü, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatı esaslarına göre yerine getirmek suretiyle hızlı, adil ve etkin bir yargı sistemi tesis etmektir.” deniliyor…
“Vizyon”; “adil, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin yargının teminatı.” olarak tarif ediliyor…
“Temel değerler” ise; “yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hukukun evrensel ilkeleri ve insan haklarına bağlılık, kurumsal teamül ve değerlere bağlılık, yargı etiğine bağlılık, ehliyet ve liyakat; şeffaflık, erişilebilirlik ve hesap verebilirlik, mesleğin vakar ve onuru ile yargının saygınlığı” şeklinde sıralanıyor…
Bir de “Amaç (A3) Hâkimlik ve Savcılık Teminatını Güçlendirme” başlığı altında bazı hedeflerden söz ediliyor. Bunların ilk ikisi şöyle:
“Hedef (H3.1) – Atama, nakil ve müstemir yetki sistemi, coğrafi teminatı ve uzmanlaşmayı güçlendirecek şekilde daha nesnel ölçütlere bağlanacaktır.”
“Hedef (H3.2) – Hâkim ve savcıların terfi sistemi nitelik, liyakat ve performansı esas alacak şekilde güncellenecektir.”
“Dev” Kararname
Konumuz, HSK’nın Pazar gecesi yayımladığı “dev yaz kararnamesi”.
Bir kalemde tam 5 bin 426 hâkim ve savcının görev yeri, keza ilk kez tam 33 ilin başsavcısı değiştirildi.
Görüldü ki;
Gezi davası kararlarına şerh düşen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Kürşad Bektaş, Tokat Turhal Hâkimliği’ne atanmış…
Vahşice katledilen Cemal Kaşıkçı dosyanının Suudi Arabistan’a devrine şerh koyan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir Kahramanmaraş’a hâkim olarak gönderilmiş…
İktidar medyası; kararname ile ilk kez türbanlı bir başsavcının atanmasını ön plana çıkarırken, kamuoyunun dikkatini çeken Kürşad Bektaş’ın Turhal’a gönderilmesinin sebebinin, “şerh” değil, “kendi tercihi” olduğunu iddia etti. Turhal, Bektaş’ın 5’inci tercihiymiş. Zaten en az 5 tercih yapılabiliyor. Anlaşılan, en son tercihi dikkate alınmış!..
Sadece iktidar medyası değil, HSK da Nimet Demir’in tayini konusuna bir açıklama getirmeyip derin bir sessizliğe büründü. Ancak Demir ne olup bittiğini anlattı. Beklemediği bir tayin olduğunu, kendisine haber verilmediğini, dahası kararname çıktıktan sonra yıllık izin talebinin kabul edilmediğini, nihayetinde emeklilik dilekçesini verdiğini söyledi.
Akar Aleyhine Karar Veren Başkan
Acaba Bektaş ve Demir dışında başka hakim ve savcıların atanmasında da benzer faktörler etkili oldu mu, bilemiyoruz; ama Ankara’daki üç değişikliğe daha dikkat çekelim.
Hatırlarsınız; Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmadan dolayı CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel hakkında 500 bin liralık, devletin gizli tanığı “Abdullah” kodun mahkemede yaptığı tanıklığı haberleştirdiğim için de benim hakkında 250 bin liralık tazminat davası açtı. Davalar sonucunda Özel 15 bin lira tazminat cezasına çarptırıldı, ben ise 20 bin lira tazminat cezasına çarptırıldım.
Ancak Ankara İstinaf 25. Hukuk Dairesi, geçtiğimiz 6 Nisan’da bana, 20 Nisan’da Özgür Özel’e verilen bu cezaları oybirliğiyle reddetti. Her iki kararda da “basın ve ifade özgürlüğü” bağlamında çok çarpıcı değerlendirmelere yer verildi.
İşte bu Daire’nin Başkanı Vedat Yıldırım, son kararname ile Başkanlıktan alınıp Ankara’ya düz hâkim olarak görevlendirildi.
İkinci Tahliyeden 4 Gün Sonra
DEVA Partisi kurucularından, emekli asker Metin Gürcan olayını biliyorsunuz. “siyasi ve askeri casusluk” suçlamasıyla tutuklandı. Dosyada ne var ne yok, avukatlarına bile gösterilmediği halde, soruşturmanın gizliliği ihlâl edilerek iktidar medyasında çarşaf çarşaf yayımlandı.
Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Gürcan, 11 Mayıs’taki ikinci celsede oy birliğiyle tahliye edildi.
Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, karara itiraz edince bir üst mahkeme Gürcan’ın yeniden tutuklanmasına karar verdi.
15 Haziran’daki duruşmada 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Gürcan’ı ikinci kez tahliye etti ve bu defa Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı kabul edilmedi.
İlgisi var mıdır yok mudur, bilinmez; ama dört gün sonra çıkan kararnameyle 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Halit Kılıç, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine atandı.
Sürgünlerin Savcısı
“FETÖ”nün mülki idare amirleriyle ilgili yürüttüğü soruşturmadan dolayı bir savcının başına gelenleri ise tam 1 yıl önce Cumhuriyet’ten Barış Pehlivan yazdı.
İddialara göre, “ülkücü-muhafazakâr” kimliğiyle bilinen Savcı, yürüttüğü bu soruşturmadan dolayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tehdidine maruz kalmış ve Tokat’tan jet hızıyla Yargıtay’a gönderilmişti.
Bir süre sonra Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirilmiş, ama bu defa da MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Alaattin Çakıcı’yı hastanede ziyaret etmesinin ardından, Bahçeli ona sahip çıktığı halde koltuğundan edilmişti. Son durağı Ankara Batı Başsavcı Vekilliği idi.
Hikâyesini özetlediğimiz bu Savcı Erdoğan Bayrakdar da yeni kararname ile ikinci kez Yargıtay’a savcı olarak gönderildi.
Yok, niyetimiz “İktidarın rotasına uymayan kararlar verenler yanıyor” demek değil; bu dikkat çekici atamaların, HSK’nın belirlediği “misyon, vizyon ve temel değerlerle” ne kadar örtüştüğünü ortaya koymak!..
HSK’nın o Stratejik Planı’nın hemen başında bir de ne var, biliyor musunuz?
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafıyla birlikte, “İstiklâl, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir…” sözü!..
