Metin, Kuzey Kore’nin “Demokratik Halk Cumhuriyeti” adıyla komünist bir rejimle yönetildiğini, ancak aslında tek lider Kim Jong-un tarafından katı bir şekilde kontrol edildiğini anlatıyor. Metne göre Kim Jong-un, tüm yetkileri kendi üzerinde toplamış, halkın saç modelinden yiyeceğine kadar her şeyi belirlemekte ve kendi sözlerini kanun olarak kabul etmektedir. Kuzey Kore’de seçimler formalite icabıdır çünkü Kim kendi adayını seçer ve rakiplerini ağır suçlamalarla hapse atar. Ülkede suç oranı düşük görünse de, bazı suçlarda tüm ailenin cezalandırıldığı ve mahkumların esir gibi çalıştırıldığı belirtiliyor. Metin ayrıca Kuzey Kore’nin yüzeye yakın vergi aldığını, hatta saçlılardan saç vergisi gibi farklı vergiler topladığını ifade ediyor. Türkiye’deki adalet sistemiyle kıyaslama yaparak, Kuzey Kore’deki durumun aksine Türkiye’de yargının bağımsız olduğunun ironisini vurguluyor..
Güney Kore’nin kuzeyinde bulunan ülkenin resmi adı, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti komünist bir rejime sahiptir… Sayın Erdoğan’ın kendisi gibi Putin de yıllarca iktidar koltuğunda kalmıştı. Oysa kendilerine rakip(!)bir lider daha var… Kim, 2011’den beri Kuzey Kore’nin tek lideri. 2012’den beri aynı zamanda Kore İşçi Partisi Genel Başkanıdır. Başkan Kim halkını çok sevdiği için büyük bir fedakârlık yaparak tüm yetkileri üzerinde topladı. Amacı tek başına ülkesini yönetmektir. (Bu tip bir müdür Sümerbank’ta çalıştığım yıllarda vardı. Mübarek her şeyi bilir ve akıl verirdi. Bu işin akademik öğrenimini yapmış bir desinatör olarak ondan duymuştum 7 ana renk olduğunu.(Meğer tüm hocalarım zır cahillermiş 3 ana renk var derken)
Evet, Kuzey Kore liderinin dilinden düşürmediği “Demokrasi ve Cumhuriyet” tanımlarını günümüzde şeriat isteyen ümmetçilerce unutturulmaya çalışıldığı için birer cümleyle tanıtalım.
Demokrasi: Egemenliğin halkın elinde olduğu yönetim biçimi.
Cumhuriyet: Siyasi gücün halk ve seçtikleri tarafından yönetilmesi.
(Bugünlerde ABD’nin Ankara Büyük Elçisi Barrack Türkiye’ye Osmanlı modelini uygun görmesi bazılarının Osmanlı aşkına tercüman olmadı mı?)
Demokratik Cumhuriyet Kuzey Kore’yi biraz tanıtmak için birkaç örnek verelim.
- Kuzey Kore’de seçimler yasak değil, fakat Başkan Kim karşısına çıkacak daha doğrusu çıkartacağı adayı kendi seçer. Rakip olma gafletinde bulunanları gözünün üstünde kaşın burnunun altında bıyığın var gibi ağır suçlamalarla zindana atardı tüm ailesiyle canı sıkılmasın diye. Kim Başkan devletin tüm olanaklarını kullanarak girdiği her seçimden büyük fark atarak zaferle(!)çıkar.
- Ülkenin tek Anayasası Kim Anayasası’dır. Kim ne derse kanundur. Halkın saç modelinden yiyeceği lapa pirince kadar her şeyi bizzat o belirler.
- Kim’in ilan ettiği matem günlerinde gülmek, sakız çiğnemek yasak. Topluca ağlamak feryat etmek zorunlu.
- Suç oranı hemen hemen yok gibi. Bazı suçlarda tüm aile ceza alır, zindanda canı sıkılmasın diye. Cezaevlerinde boş durmak yok, esir gibi çalıştırılmak var. Suç için suçun olması önemli değil, kimin işlediği önemli…
- Güney Kore’ye ne kadar modern ve mutlu ülke olduklarını göstermek için Güney Kore sınırına karşı içi boş yüzlerce lüks konut yapıldı. Şehirlerde yaşamak ayrıcalıklı bir durumdur. Kimin ne iş yapacağına devlet daha doğrusu Kim yasaları karar verir.
- Ülkenin en büyük gelir kaynağı halktan alınan yüze yakın vergi Saçlılardan saç, kellerden çıplak baş, uzunlardan ve kısalardan ortalama boy farkı gibi vergiler. Burada ideal boy Başkan Kim’e aittir(157,5cm)
Allah’tan bizde Kuzey Kore gibi Adalet sistemi yok
Bakan Tunç her gün yargının bağımsız olduğunu hatırlatır. Yoksa vatandaşın büyük çoğunluğu balık hafızalı olduğu için maazallah unutabilir. Yasalar suçlulara Kanamalı Kongo Kenesi gibi yapıştığı için öyle kolay kolay kurtulmaları imkânsız. Mucize olup kurtulanlar için yedekte bekleyen suçlar yürürlüğe girer. Örnek olarak CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı CHP ile kent ittifakı yapıp seçildiği için, PKK’lılarla kanka olan hükümet tarafından terör suçlamasından değil aylar sonra yolsuzluktan tutuklanmasına karar verilir iş bilir inatçı satıcı gibi. Pantolon uyduramadık, bey abime gömlek verelim…
Ya hocam bunca iç sorunlar varken Kuzey Kore’den bize ne diyenler olabilir. Ben de laf olsun sayfa dolsun diye yazdım bir art niyetim yok, inanın… Siz ne sandınız?