Mehmet Özkendirci’nin Gündem Turu, Türkiye’deki mevcut sosyal ve politik meseleleri eleştirel bir bakış açısıyla yorumlamaktadır. Yazar, özellikle Türk-Suriyeli ilişkileri, ekonomi politikaları, dini otoritelerin rolü ve hukuk sistemindeki algılanan sorunlar üzerine odaklanmaktadır. Hükümetin uygulamaları ve bunların halk üzerindeki etkileri sorgulanırken, bazı yetkililerin açıklamaları alaycı bir tonla değerlendirilmektedir. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin durumu ve çevre politikaları gibi konular da metinde yer almaktadır. Genel olarak, metin Türkiye’deki yönetim anlayışı ve toplumsal meselelere dair endişeleri ve eleştirileri dile getirmektedir.
- Türkiye’nin batısındaki Bursa’da mini Türk-Suriyeli savaşı…Evet kentin göbeğinde ondan fazla Suriyeli tekme tokat saldırırken akla şu soru geliyor. Ya bu başıboş/bedava beslediklerimiz güneydoğu il ve ilçelerinde neler yapmazlar? Ya da dışardan gelecek bir saldırıda kimlerin safında olurlar? Kendi vatanına hayrı olmayan bize mi olacak? Ensar / Muhacir kardeşiyiz diyerek içimize aldıklarımız milyonlar. Güneydoğu’da birçok yerde Türkler azınlıkta ve korumasız. Kayseri’de yaşanan olayların sorumlusu yaftası vurulan Zafer Partisi Genel Başkanı hiç ilgisiz olduğu halde hücrede 100 gün geçirmişti. Dışarıda da güvenliğimiz ne kadar sağlam? Son yirmi yılda TSK envanterlerine giren tek savaş uçağımız yok. Yunanistan hızla silahlanırken… Sarayın itibarlı uçakları ve İHA/SİHAlarla nasıl yurdumuzu düşmana karşı savunacağız? Ormanlar yanarken mollalar falan duayı okursanız yangınlar söner diyor.
- Sayın Erdoğan, “biz bedel ödedik ama halka ödetmedik” buyurdu. Acaba bir anlık halk ile kendilerini karıştırmış değillerse ödedikleri şeyleri açıklasın mutmain olalım milletçe.
- Dünyada doğalgaz fiyatları iki yıldır düşerken Türkiye’de neden yüzde yüz otuz sekiz artıyor? Her seçim önceki petrol ve doğalgaz bulunurken yaz ortasında bu yüzde yirmi beş zam kışa yumuşak geçiş(!) olmasın?
- Geçen hafta Akapeli Vekil erkeklerin hararetle beklediği büyük müjdeyi verdi: 2026’da erkekler dört eş alabilecek. Bence yetersiz …Cariyelik ve köle kadın ticareti de serbest bırakılsın. Karnını zor doyuran evinde tek eş ve iki çocuğa bakamayan erkeklerimizin gözü aydın. Umarım Viagra ve takviye gıda desteklerini yüce devletimiz esirgemez.
- Bir başka Akape Vekili şunları söyledi: “Bizim iki kutsalımız vardır. Hz. Muhammed ve Erdoğan.” Yine de az söylemiş, “Erdoğan Allah’ın vasıflarını taşıyor” diyen yağdanlıklar varken.
- Molla TV’lerden birinde “ülkenin en büyük sorunu Milli Eğitim” derken heyecanlanıp koltuktan düşecektim. Büyük sorun öğrencilerin okullara aç gitmeleri değil, özel okul öğretmenlerini karın tokluğuna çalıştırmak falan değilmiş. Sorun “Karma Eğitim” sistemiymiş. Kızlı erkekli aynı sınıfta eğitim görmenin meğer ne kadar sorunları varmış(!) Tarikat ve cemaat yurtlarında böyle bir eğitim var. Mollaların erkek çocuklarına tecavüzleri ortada.
- Allah “ben size şah damarınızdan daha yakınım” derken Cübbeli Ahmet buna fena bozulmuş. Ne demek arada peygamberler, şeyhler, şıhlar, gavslar varken direkt Allah’la irtibata geçmek. Sen kimsin demek istiyor yanmaz kefenle Allah’ın ateşine meydan okuyan molla.
- Acilen TRT ile özelleşmesi gereken Diyanet İşleri Başkanlığının başındaki Ali Efendi bu yıl hac turizmi için eşiyle birlikte 4 ütücü 5 aşçı götürüyor. Cuma paralarıyla ABD de kaç villa yaptırdığı meçhul Ali Efendi her dile çevirdikleri Kur’an’ın Türkçe için sakıncalı bulmuştu Dünyada hiçbir ülkede insanlar kendi dinlerini öğrenmek için kurslara gitmezlerken bu ayrıcalık konu Türkler olunca mı…Ne okuduğunu bilmeyen bir toplum İslam’ın ilk emri oku derken bunu kastetmiş olamaz.
- Halkı korumakla görevli polislerimiz bir esnafı eşinin yanında dükkânı önünde otururken sorularına ayağa kalkmadan cevap verdiği için sille tokat polislerin darbelerine uğradı. Bundan sonra polis görünce oturmak yasak, hazrol durumunda sorulara yanıt verilmeli coplanıp gaz yemek istemiyorsanız. Altı emekli maaşlarını protesto edip yürüme gaflet ve cüretinde bulunurken torunu yaşındaki polislerce arkadan kelepçe vurulmadan merkeze götürüldü. Bre ihtiyarlar bilmez misin ki bu memlekette “yürütmek’” yasal “yürümek” yasak, tabi şeriat isterük diye nida edip yürümezseniz…
- Akapeli Abdullah Güler Efendi’nin zeytinliklerin talan edilmesi üzerine dahiyane fikri: “Ağaçların taşınabilmesi mümkün. Efendi, efendi Kaz dağları ve tüm ormanlar birkaç kişiye peşkeş çekilirken aklın neredeydi? Ağaç nakliyatı hangi holdinge verilecek, paralar köylülerden kaç taksitte alınacak dolar olarak?”
- Yılın ilk aylık Enflasyonu TÜİK’e göre hesaplandı sonuç kimseyi memnun etmezken Sayın Erdoğan ve Şimşek bundan önce olduğu gibi “bundan sonra da enflasyona vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz” dedi. Kendimi eksi enflasyon çıkan İsviçre’de sandım. Güzel rüyaydı…
