Bu metin, üç ana konuyu Altın, Filistin ve Rasim Ozan Kütahyalı başlıkları altında ele almaktadır. Altın bölümü, Batılı güçlerin Afrika’daki maden sömürüsü ile başlayarak Türkiye’deki maden işletmeciliği ve doğa tahribatına, özellikle Kaz Dağları ve İliç faciasına odaklanmaktadır. Filistin bölümü, İsrail’in günümüzdeki eylemlerini Nazi soykırımına benzetirken, Osmanlı döneminden günümüze kadar Filistinlilerin Türklere karşı gerçekleştirdiği iddia edilen olumsuz olayları ve ihanetleri detaylandırmaktadır. Rasim Ozan Kütahyalı bölümü ise, bu kişinin Erdoğan hakkındaki “diktatör” benzetmelerini ve Erdoğan’ın koltuktan indirilemeyeceği yönündeki iddialarını eleştirmekte, ayrıca Türkiye’deki yolsuzluk ve adaletsizlik konularına değinmektedir.
Bugün yine tek değil başlıktaki üç konuyu yazacağım.
ALTIN
Afrika’nın altını üstüne getiren batılı emperyalist güçler altın, elmas gibi değerli madenleri talan ettiler. Hem de halkını köle gibi çalıştırıp bereketli toprakları hallaç pamuğu gibi atarlarken. Bugün bu durum Türkiye içinde aynı. Her fırsatta Osmanlı torunlarıyız diyenler Osmanlı’nın en büyük padişahlarından Fatih Sultan Mehmet’in şu sözlerine nasıl ihanet ediyorlar. Her kim benim ormanlarımdan bir dal keserse kolu kesile… İliç faciasında insanlarımız günlerce arsenikli toprak yığınları altında kalıp vefat ederlerken topraklar gibi nehirleriniz de arsenikle zehirlendi. Dünyanın en çok oksijen bulunduğu cennet Kaz dağları bugün tüyü yolunmuş kaz’a döndürüldü… Altın madenlerini işleten Kanadalı şirketin paravan bir Türk şirketi olduğu söylenirken devletin altından kazanımı yüzde on bile değil… Aç gözlülükte sınır tanımayanlara verilen maden arama ruhsatları Akape iktidarı döneminde katlanarak artması orman yangınlarını da akla getiriyor. Sadece yangınlar değil elbet, halkın kendi toprakları ve zeytinlikleri kömür için yandaş mücahitlere altın tabakta sunuluyor…
FİLİSTİN
Nazi Almanya’sında tarihin en büyük soykırımlardan birine uğrayan Yahudi topluluğu İsrail bugün Hitler’e Fatiha okutulacak durumda. Dünyanın gözü önünde televizyonlarda canlı yayınlarda orantısız güç savaşında yüzbinlerce masum sivil acımasızca öldürülürken şimdilerde bu sayılara başta çocuklar olmak üzere açlıktan ölenler de ekleniyor. Peki kim bu Filistin devleti, Osmanlı ve Türkiye ilişkileri nasıldı Bu konuda Sayın İlber Ortay’dan biraz alıntılar yapalım;
- 1837 de Filistin’deki Yahudi nüfusu 9.000iken,Osmanlı devletinde Yahudilere toprak satışı yasaktı. Buna karşın toprak sahibi Arap şeyhleri başka kimliklerle satışlara devem ediyor.1908 de Yahudi nüfusu 100.000’i geçiyor.
- 1915 de Filistin askerleri cephe gerisinde Türk askerlerine arkadan saldırıp 15.000 askerimizi şehit ederken 15.000 yaralı askerimiz de asit kuyularında kör edildi.
- 1917 de Filistinliler İngiliz Lawrens ile Akabe baskınında tüm askerlerimizi şehit ettiler.
- Kudüs İngilizlere teslim edilirken General Edmund Allenby şehre girerken El Nebi yani peygamber olarak karşılanıyor.
- 1978’de Filistin Kurtuluş örgütü PKK ya kucak açıp Türkiye aleyhine çalışıyor.
- 1980 de birçok yurt dışı temsilciliklerimiz de görev yapan diplomatlarımızı kalleşçe şehit eden Ermeni terör örgütü Asala’ya kamp açtılar.
- 1989 da Yaser Arafat Ermenistan’ı haklı davasında destekliyoruz deyip, Karabağ işgali ve Ermeni katliamlarına destek verdi.
- 1993 de Mesut Barzani’nin “Bağımsız Kürdistan” fikrini destekledi.
- 2004 de Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas Kıbrıs’ta Türk askerlerini işgalci ilan etti.
- 2020 de Filistin. Türkiye Doğu Akdeniz gaz formuna üye olurken Yunanistan,Güney Kıbrıs’taki Rumlar ve İsrail ile karşile20 de Çin’in Doğu Türkistan devleti halkına uyguladığı katliam ve işkenceleri destekledi…
Bugün Yahudilerin parayla satın aldıkları Filistin toprakları Türkiye de 400.000 dolar veren her milletten kişi tek kelime Türkçe bilmeden Türk vatandaşı edilip toprak ve mülk sahibi ediliyor. Filistin konusunda Filistinlilerin Türklere karşı yaptıkları ihanet ve zalimlikler nedeniyle Sayın İlber Ortaylı’nın benim Filistin davam yok dese de bir insan olarak dünyanın öte ucunda hiç tanımadığımız bir insan hatta bir canlı eziyet görüyor, öldürülüyorsa vicdan azabı duymalıyız. Filistin konusunda da yaşananlar şehit edilen sakat bırakılan askerlerimizin ahı diyelim…
RASİM OZAN KÜTAHYALI
Her konuda kendini otorite sanan/sayan bu kişinin Sayın Erdoğan için videoda söyledikleri nasıl yorumlanmalı? Bilerek veya bilmeyerek Erdoğan’ı diktatör ilan ederken padişahlık benzetmesi yapıyor. Ona göre Erdoğan’ın koltuktan indirilmesi mümkün değilmiş. Buna seçim hariç mi acaba, bunu belirtmemiş. Çünkü yargı, asker, polis, tüm güvenlik güçleri ve 2O.000 kişilik silahlı milis kuvvetleri buna izin vermezmiş. Bu durumda bir zamanlar FETÖ’nün yılmaz kalemşörlerinden olan bu şahsa, başta Sayın Erdoğan olmak üzere ilgili kurumlar dava açmaları gerekmez mi. Yoksa susmak yine ikrardan yani kabul etmekten mi gelecek. Sanmıyorum…Birileri oldukça uzayan kulaklarını çekmeli halkı kin ve nefrete teşvik etme suçundan. Son olarak her gün torbadan çıkan CHP li belediyeler için davalar açılıp tutuksuz yargılanırken evlerinde para sayma makineleri bulunan 17-25 Aralık yolsuzluğu yapan 4 bakan kaç gün ceza aldı. Bugünün Adalet Bakanı o günlerde bu Bakanların avukatlığını yaparken suç delili bulamamış olmalı. Fakat bugün yapılan onlarca siyasi tutuklu için acaba kaç tane suç delili var. Devlete dezenfektan satan Bakanı mı saysak, Ankara’yı Bülent Arınç’ın deyimiyle parsel parsel satan jelibonu maden sanan eski Akape Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı hakkında yüzden fazla suç dosyası varken kapakları bile açılmadı. Bu durumlar CHP’nin koltuğa geçme umutlarına gölge düşürmüyor mu? Sinek küçük bile olsa mide bulandırmaya yeter.
