Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Utanmazlar yarışıyor…

featured

Bazı kelimelerin karşılığını TDK Sözlüğü ’ne bakarak tam anlamıyla öğrenemezsiniz. Mesela, utanmaz denince epey şey yazıyor ama, tam örneğinden bahsettiğiniz de herkesin algılayacağı durum kendiliğinden oluşur. Ulaştırma Bakamayanı dendiğinde hepiniz, utanmaz düşüncesinde birleşirsiniz… Keza Hassseki dediğimizde de aynı netice oluşur…

Bir Arife gününe daha ulaştık. Cenab-ı Allah’ın bu nimetini, onun istediği gibi birisi olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Büyük haramlardan uzak duracağız, bu çok belli bir şey ama bence en önemlisi ve kimsenin yanaşmadığı “Aman, bana ne” dediği olay… Haksızlıklar karşısında sessiz kalmak yani dilsiz şeytan olmak. Ben elimden geldiğince bu sıfattan uzak duracak hareketler içindeyim, peki sizler… Kendinizi bir yoklayıverin. Hepinize Merhabalar…

Ülkenin, en büyük problemi ne derseniz, hiç düşünmeden her şeyden anlayan cahiller, derim. En büyük özellikleri, hiçbir zaman cehaletlerinin farkına varmamaları, ilgili konulardaki uzmanları bile eleştirmeleridir. Bunların, yaşı, rengi, mevkii konumu yoktur. Gerçek hayatın her kesiminde ve de her makamında karşımıza çıkabilirler… Bir bakarsınız, ekonomist olurlar, bir bakarsınız, dış politika uzmanı,  bir de bakarsınız ki, ulaştırma altyapı dehası olmuşlar… Bunları her gördüğünüzde, belediyeye telefon açın, hepsi toplum için çok tehlikelidir.

RTE, yumuşama konusunda kimse bizden taviz beklemesin, dedi… Yumuşama çığırtkanlığı yapanlara önemle duyurulur… Baba Kripto, yavru kriptoyu uyardı. Kayıkçı kavgasına devam et, müzakere değil,  mücadeleye (!) devam, diye de uyardı… Bu konuda vatandaşın gerçek yaklaşımını aktarmak zorundayım. Bu ülkenin ekonomisi ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerce, deneme tahtasına çevrilerek, perişan edildi, yerin dibine geçirildi… Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bir yaş bakla, Milli müfredatı yok etti, ne idüğü belirsiz ucube bir sistemi dayattı… Hesabı sorulmayacak mı? Patronun biri, Sağlık sistemini çökertti, hesabı ne olacak? Hızlı tren diye yutturulan araç ortalama 100 km sürat yapıyor. Ankara İstanbul arası ne zaman tamamlanacak belli değil, her gün her yere hızlı tren projeleri servis ediliyor. “Ecek, Acak” edebiyatından başka bir şey yok. Bu kandırmaların hesabını kim verecek? Bir sene bedava verilen Karadeniz Gaz’ının, Rus gazı olduğu ortaya çıktı. Her yerden petrol (!!!) fışkırıyor ama ortada bir şey yok.  Hesap kimde? Anayasa, delinmeyi bırakın, kevgire döndü… Hesabı ne olacak?  Aylardır, her gün bir çete çökertiliyor. Kırmızı bültenle aranan Uluslararası Baronlar, Türk vatandaşı olarak ülkemizden çıkıyor. Bu hale gelmemizin hesabı kimde? Bir süper kupa maçını, iki güzide kulübümüze yaptıramıyoruz… Hesap ortada. Daha yazarında yazı hacmi yetmez. Ve bütün bunların tek sorumlusu olana, “Sorumlu benim, ben emir verdim” diyenlere, ne güzel, gel yumuşayalım mı denecek? 2-3 belediyece yapılan münferit olayları,  kayırmacılığı ayyuka çıkaranların, damadına yaptıklarını nasıl unutacağız? Bunların hesabına çizgi çizilmesine ben dahil, kimler razı olabilir?  Bütün bu olanlara, halkı perişan eden faaliyetler dizisine rağmen bir de çıkıp “Yumuşama konusunda kimse taviz beklemesin” diye yavuz hırsız moduna geçenlere, bana kalırsa selâm bile verilmez. Yumuşak huylu olanlar, gidip yumuşasın ama bizi de işin içine katmasın… Bu işlerin tek bir sebebi var. RTE, üç kere madara olduğu seçim yenilgisinden dolayı, İmam’ın karşısına çıkacak gücü kendisinde bulamıyor. Yeni rakip olarak parlak kriptoyu seçti. Başka bir çıkışı yok… Tekrar aday olamaz diyenlere de gülerim… Seçime bir ay kala TBMM erken seçim kararı alırsa aday olabilir. Ayrıyeten Anayasa Mahkemesine müracaat edilerek, eşitliğe aykırı diye kısıtlayıcı durum ortadan kaldırılabilir…

Bazı kelimelerin karşılığını TDK Sözlüğü ’ne bakarak tam anlamıyla öğrenemezsiniz. Mesela, utanmaz denince epey şey yazıyor ama, tam örneğinden bahsettiğiniz de herkesin algılayacağı durum kendiliğinden oluşur. Ulaştırma Bakamayanı dendiğinde hepiniz, utanmaz düşüncesinde birleşirsinizKeza Hassseki dediğimizde de aynı netice oluşurUlaştırma Bakamayanının rezaleti ortaya çıkınca, bir hafta suskunluk oldu. Kırk senelik Devlet tecrübeme göre, olanları %99,99 doğrulukta paylaşayım… Herkes seferber oldu. Basın ünitesi, hukuk ünitesi, halkla ilişkiler vs. ayağa kalktı. Nasıl bir mazeret uydurulacağını bulmak bir haftayı aldı…Meşhur beşlilerden biri olan şirketin sözleşmesine konulan veya sonradan monte edilen madde cankurtaran oldu. Peki, bu madde var idi de niye bir hafta beklediniz… Şirket yönetenler gayet iyi bilir. Sözleşmeden kaynaklı madde, maliyet olarak mutlaka yansıtılır. Şirket bu “Layıkıyla ağırlamalar” için hesaba kaç para ilave etti… Bu maliyette milletin kesesinden çıkacağına ve de Sayıştay’ca “Olamaz” denmesine rağmen niye işletilmiştir? Almanya’ya her gün bin tane uçak seferi mevcutken, özel uçak, tasarruf tedbirlerinin neresine monte edilebilir? Bu şok henüz atlatılmadan ikinci dalga geldi… Meşhur Hassekimiz de kendine göre bir uçak bulmuş… Tapu Kadastronun, haritalama işleri için alınan uçak, meğer Bakamayanın emrine tahsis edilmiş. Her gün, tarifeli onlarca uçak seferi var iken, özel uçak kullanmak ne? Hele hele havaalanından, şehre gelirken otobüse binip, tasarruf yapıyoruz diye şov yapmanın, halk arasındaki karşılığı nedir? Sırada, Sağlık Bakamayanı da varmış. Bu garibim hastane patronu da kendisine uygun bir uçak buluvermiş… Bence olay sadece bunlarla sınırlı değil. Kokusu teker teker çıkar ve de bize iş olur. Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!