Sonunda ikincisini de düşürdük. Lütfen çar çur etmeyin idareli kullanın , elimiz de kala kala bir tane Cemre kaldı. Doğalgaz faturalarınızın biteceği , elektriğe daha az ihtiyaç duyacağınız , meyva sebzeye bakabileceğiniz zamanlar yaklaştı. Yani ; üzerimize beyaz örtüler çeken , kara kış geçmek üzere… ” Kara Kış’ ı geçirsinler de görek ” denilmişti… Geçirebildiler mi… Bana göre süper geçirdiler… Hepinize Merhabalar olsun …
Eskiden ki , evliliğimin ilk yıllarına denk gelmişti. Yağ kuyrukları , akaryakıt kuyrukları , sıgara kuyrukları vs. vardı. Ben bir tanesine girdiğimde Eş’ im diğerine girerdi… O günleri asla unutamayız , tıpkı bugünleri de unutamıyacağımız gibi. Şimdi de vatandaş ucuz yağ için kuyruğa giriyor… Gene , arasıra akaryakıt kuyrukları oluşuyor , eskiden ekmek kuyruğu yoktu , simdi en uzunu onlar… Et kuyrukları vs. aklınıza ne gelirse oluşmaya başladı. Bu devrin diğerine göre önemli farkı ; Millet o zaman kuyruğa girdiğinde rahat rahat alacağını alabilirdi ama şimdi zor alıyor. Bir diğer olaysa , olan malları da alacak paranın olmayışı… Sizce hangisi daha iyi… Evet efendiler ( lafın gelişi ) devriniz ; kuyruklar , taneyle satılan sebzeler , günlerce elektriksiz kalan şehirler , faturalarını ödeyemiyen , tv ışığında oturan , doğalgaza dokunmak yerine sırtına çift battaniye alan , insanların olduğu günler olarak hatırlanacak… Ya lüks haline gelen yumurta-menemen , yanından süratle geçilen simitçiler , parasızlığın simgesi peynir-ekmek veya zeyin-ekmeğin hayâl oluşları…
Sadece yukarı da saydıklarımla mı hatırlanacak , tabii ki hayır… İslam Din’ inin katledildiği , pazar edildiği günler olarak ta hatırlanacak… Bu yazıyı asla yazmak istemezdim ama şimdi kendimi mecbur hissediyorum , anneler , babalar lütfen çocuklarınızı gazete başından uzaklaştırın… Erzurum-Palandöken’de ki olaylar bardağı değil herkeyi taşırdı… Biz de herkenin içinde olanları- birikenleri , rastgele- örnekleme usûlüyle paylaşalım… Erzurum. Dadaşların , mert insanların , köklerine bağlı toplulukların diyarı… Bu ilimizin süzme yerlerinden biri olan Palandöken İlçe’sinden bahsedeceğiz. Keşke turizmden kar- kayaktan bahsetseydik de bu konuya girme mecburiyetinde kalmasaydık… Anladığınız gibi olay , Erzurum-Palandöken’ de cereyan ediyor. Hem de üç ay önce oluyor. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen ne idareciler ne de son makâm olan Müftü’ lük , Cumhuriyet savcılarımıza suç duyurusunda bulunmuyorlar. Bulunmadıkları gibi örtpas etme çabasına giriyorlar. Başarılı da oluyorlar, ta ki , bir Baba durumu öğrenip , ortaya çıkarana kadar… Balık hafızalı Millet’ im hatırlasın… Adı batasıca bir Aile Bakamıyan’ ımız vardı ya , hani ” Bir defadan bir şey olmaz ” diyip yüreklerimize su serpen… İşte olay bu tolerans sınırını da fersah fersah aşmış durum da… Bazılarınız ” Çaldıklarını gözümle görsem inanmam ” diyorlar ya, işte onlar bir olay yakaladın tepinde tepin diyebilir… Bu yüzden , kalın roman hacmine ulaşan rezillikerin aklımda kalanlarını paylaşacağım…
İstanbul-Ümraniye Fıkıh-Der altı tane evladımıza ; İst-Sarıyer , Tarabya Hz. Ebubekir Camii yatılı Kurân Kursu’ n da dört çocuğumuza ; İst-Maltepe Zümrütevler’ de ; Tarsus’ ta , 25 yıl cezası kesinleşmiş tacizci E.S nin kararı Yargıtayca bozulup 27 yıla çıkarılırken ; Rize , Ensar Vakfı iki erkek , Çorum Ensar Vakfı iki kız çocuğuna ; Artvin-Yusufeli İ. H. L hocası erkek çocuklara ; Karaman Ensar Vakfı , yurtta 4 öğrenciye istismar ; İst-Pendik , erkek çocuğa ; Giresun-Alucra’ da ; İzmir-Dikili ,dokuz öğrenciye… Saydıklarım Aysbergin su üstü kısmı gibi. Ortaya çıkmayan , örtpas edilenler ,Aileler tarafından şikayet edilmeyip sineye çekilenlerin ise haddi hesabı yok. Düşünebiliyor musunuz… Gözünüzden sakındığınız evlatlarınızı , dinini öğrensin , Kuran’ ı okuyabilsin diye , emin bellediğiniz , ırz düşmanı dinsizlere , ellerinizle götürüp emanet ediyorsunuz… Bu hayvan bile olamıyacak aşağılık yaratıklar sadece çocuklarınıza mı musallat oluyor… Hayır… Sizleri de iğfal ediyor… Camilere gittiğiniz de falan partiye oy verin, yoksa cehennem de yanarsınız… Filana oy verenin Cennet’ te yeri hazır… ATATÜRK Kafirdir, diyenler var ya , işte tecavüzcüler veya potansiyel ırz düşmanları onlar. Bunları iyi tanıyın hem kendinizi hem de çoluğunuzu çocuğunuzu muhafaza edin… Bu , din adına dindar geçinen ama aslında dinsiz olanlar , bırakın kapalı devre , biribirlerini badelesin , sizler bir köşeden sapkın gürûhu ibretle seyredin. Onlar ve güç aldıkları siyaset tecrit edilirse , asıl kurtuluşa işte O zaman ulaşmış olacağız…
Çok değerli bir kardeş’ imin isteğini de yerine getirdik. Konuyu kısaca işledik , artık yeryüzüne dönebiliriz…Muhalif ve tarafsız sistemler her gün faturalarla alakalı sınırsız yayın yapıyor. Bu işin , haber ve dejenerasyon çizgisini iyi değerlendirmek lazım. Sanatçılıkta bile yüz eskimesi olayı vardır. Bodoslama saldırmak herzaman istenen neticeye ulaşmamızı sağlamaz. İşi , toplum bilimcilerle değerlendirmek gerekir… İşte size yerli ve milli , özbeöz organik bir fikir… Ben ; kırk katır mı , kırk satır mı olayı cereyan ediyor kanaatindeyim. Dayanağım ise , bir müddet mecbur kalınan sanayide ki elektrik kısıntıları… Şahsi görüşüm , Hükümet’in önün de iki şık vardı… Ya tarifeli elektrik kesintileri , Türkiye çapında uygulanacaktı ki yaklaşan seçim ve ” Hayatınız da mum vardı mum ” beyanatından sonra , rakiplere altın tepsili ikram olurdu… Ya da aşırı fiat artışlarıyla , gönüllü kısıtlamalar sağlanacaktı… Bana göre ikinci yol seçildi. Kritik kış sezonu aşırı tüketimi engellenmiş oldu… Olayı Bahar’a kadar oyalayıp daha sonra ufak bir fiyat ayarlamasıyla da sıkıntıyı avantaja çevirebiliriz… Yerli ve Milli , naturel , doğal , organik vs görüşüm budur , biline….
Bu arada kuzeyimizde savaş çıktı. ABD ve Avrupa başlayacağı saati bile duyurma telâşı içine girdi… Buğdaydan , turizme ; uçak sanayimizden , doğalgaza kadar bizi direk ilgilendiriyor… Zamanın da tedbir alıp , işi ” Yerli ve Milli ” çözümler de aramayanlar , yarattıkları ekonomik krizin bakiyesini de , yeni sıkıntılar içine yuvarlayıp işin içinden sıyrılmak isyeyebilir. Hatta daha ileri giderek seferberlik ortamları oluşturarak , Halk’ ı gönüllü açlığa bile razı edebilirler…
Hükümete , medyaya , emekli Paşa’ lara gün doğdu. Herkes bu konuya odaklanacak. Yani ipteki canbaza bakacağız… Bu arada neler olur , bilemeyiz… Hepiniz Allah’ a emanetsiniz , hoşçakalınız…
Mehmet Edip Ören
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı