“Yüksek Hızlı Tren projeleriyle oyalanan vatandaşlar, ehliyet sisteminin yenilenmesi gerektiğini düşünenler, dinden çıkaran hurafeleri yayan din adamlarını eleştirenler, Cem Uzan’ın 400 milyar dolarlık iddiasının ve bir genel başkan hakkındaki ağır iddiaların neden yalanlanmadığını sorgulayanlar… Türkiye’de gündem ne?”
Ehliyet imtihanlarının modası ve de işlevi maalesef son buldu. Bana göre yeni bir sistem devreye girmeli. Tıpkı araç muayenelerinde olduğu gibi bir organizasyon getirilmeli… Yani, mekanizma komple yenilenmeli. Anlamamış gibi baktığınızı görür gibiyim. En iyi anlatım da örnekler vermektir, buyurun bakalım… Mesela drift atmayı bilmemek, ana yola sinyalsiz ve kontrolsüz çıkamamak, eli kornadan uzaklaştırmak, seyir halindeyken mesajlaşmayı becerememek, kalabalık ve üç şerit yollarda, makas atarak gidememek, vs vs gibi şeyler, ağır kusur sayılmalı ve de kesinlikle ehliyet verilmemelidir… Evin önüne park edememek, sinyal vererek şerit değiştirmek gibi şeylerde hafif gurur olarak değerlendirilmeli… Hepinize merhaba olsun mu… Türkiye birden büyüktür…
Türkiye’de, iki meslek grubu, Türkçe’den Azrail görmüş gibi korkar. Birisi, Avukatlar, ikincisi din Adamlarıdır… Tahsiliniz ne olursa olsun, çoğunuz mahkemeye dilekçe yazamazsınız… Anlaşılamayan kelimeler, avukatlık mesleğinin baş köşesidir. Din adamları da aynı. Eğer dini okuyup anlarsanız, birçok hurafenin yatağı kimselere itibar etmezsiniz… Bu konuda, geçtiğimiz günlerde, bir konuşmaya şahit ve de ifrit oldum… Sarığından, sakalından, cüppesinden, kendinden ve de Allah’tan utanmaz, din adamı görünümlü biri, eşek lisanıyla konuşuyordu… Kuran’ı mealinden okuyan dinden çıkmış sayılırmış… Evvela, durum tam da şirkin göbeği. Bu salata malzemesi Allah’ın vereceği kararları, yalan yanlış ilan ediyor. Ey gafil. Dinden çıkmanın yolu, Allah’a şirk koşmaktır, bu bir… Her Cuma ve özel günlerde, camilerde, hocalar, Kuran mealen şöyle diyor, böyle diyor diye vaaz veriyor, hutbe okuyor, bunlara istinaden açıklamalar yapıyor… Bu durumda, ehli şirke göre, herkes dinden çıkmış durumda… Allah ıslah etsin diyeceğim amma diyemiyorum, olmayacak duaya âmin denmez. Özet olarak, siz dininizi anlamak için hiçbir çaba sarfetmeyeceksiniz, sizi yanlışa yönlendiren bu gibi adamlara (lafın gelişi) itibar edeceksiniz… Bunlarda beyin yok desem tartmaz, beyincikte yok, omurilik soğanı da yok, hatta hatta içgüdü bile yok, işin aslı, cism-i canlarında küllen bir şey yok
“Ecek, acak” edebiyatının tavan yaptığı zamanlardayız. Her konuda durum bu ama şimdilik, Yüksek (yavaş) Hızlı Tren konusunu ele almak istiyorum… Ankara- İstanbul arası, ite kaka 100 km’nin üzerine birazcık çıkmış durumda. Tünel ve yol inşaatları devam ediyor… Gelelim İzmir hattına…2013 yılında yani, 12 sene önce 1080 günde tamamlanacak diye ise başlanıldı… Her sene balık hafızalı Milletimize, sanki plan tutmuş, her şey yolunda gibi yeni tarihler veriliyor. Bazı kaynaklara göre %18 seviyelerinde. Bütün bunlara rağmen, sık sık yeni projeler servis ediliyor, Çorum, Samsun, Antalya gibi illerin halkı, aslı olmayan umutlarla heveslendiriliyor…
Epey bekledim, bir yalanlama olur mu veya üzerinde konuşulur mu diye. Bir o kadar daha beklesem bir şey olmayacağı ortaya çıktı. Cem Uzan denilen madrabaz, ortaya bir iddia attı… Türkiye Cumhuriyeti’nden çalınıp, Katar’la götürülen 400 milyar dolar, yüksek faizle gene Türkiye Cumhuriyeti’ne borç veriliyormuş… Dört kişilik bir resim de ispat kadrosundan yayımlanmış. Orada kimler var demeyeceğim. Benim peşinde olduğum, bu kadar önemli bir iddia niye yalanlanmaz? Bunu kim diyorsa “Alçaktır, adidir, şerefsizdir” denmez… Aman sakın da denmesin. Böyle denilenlerin hepsinin altı dolu çıktı…
Gelelim bir başkasına. Konuya mevzu bahis kişi, milliyetçi bir partinin genel başkanı… Hakkında çıkmayan laf kalmadı. Bir yazar (Dikbaş Hoca) affedersiniz, Ermeni ilişkisini de yazdı… En son ortalarda bir video dolaşıyor. Bu zatın Apo itiyle akraba olduğu, dedelerinin isyan ettiği, başlarının kesilerek sadece gövdelerinin gömüldüğü vs vs birçok iddia var. Ben bunların hiçbirine inanmıyorum amma bir de yalanlama bekliyorum…
Konular ağırdı ama sevindirici bir haberle bitirelim… Müjdeler olsun yağmur gibi belanın yağdığı, Safer Ay’ı çıktı. Bugün Bir Rebiulevvel (Hicri) Şükürler olsun… Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…
