Elimizdeki en makbul Ülkücü Genel Başkan Ümit Hoca”ya seslenmekten usanmayacağım, vazgeçmeyeceğim… Bizi evvela Lider’den sonra ne olacak, sıkıntısından kurtarmanız lazım… Tavsiyemiz olan gençler ve Aksakallar istişare kurullarını hemen oluşturun. Bu kaynak ilerde lider de üretebilsin… Bütün Türkler bir ordu ile başlayan, sonraki cümlesini sizin tespit edeceğiniz slogan hemen belirlenip gereğine başlanmalı… Mevzu bahis ülke ise, benlik bir kenara bırakılmalıdır.
Geçtiğimiz 23 Nisan’da, içimden geldiği gibi bir kutlama mesajını, hepinizle paylaşmıştım. Çok olumlu tepkiler aldım. O günlerin coşkusunu, bu günlerde yaşar hale geldim… Anadolu’nun her yerine şartlara uygun sandıklar kuruldu. Seçilen mebuslar, Ankara’da toplandı. Hacı Bayram Veli Hazretlerinin Camiinde kılınan namaz sonrası, tekbirler getirilerek yüründü. Eski TBMM önüne gelindiğinde, kurbanlar kesildi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldı… O andan itibaren hepimiz, Padişah’ın kulu olmaktan, Allah’ın kulu olmaya terfi ettik…Sandıkta kurulmaya başlanılan genç devlet, bütün Dünya’ya bağımsızlığını ilan etti… Bazı bunak ve beyin fukaralarının aklı ermez… Ekonomistlerin ise hiç ermez…
Yerli ve Millilikte sınır tanımayan ülkemizde, sapına kadar yerli, köküne kadar milli, Marie Antoniette’miz ve XVI Louis’imizde oldu… Monaco’nun en itibarlı (Recep Efendi duymasın) kulübünde naçizane, elinizin artığı, istakoz yiyen, çok lezzetli olduğunu söyleyerek, bütün halkımıza tavsiye eden, İzmir AKP Milletvekillimiz Şebnem hanım, “Yılın Antoniette’si” lmaya hak kazanmıştır… Kolundaki çok pahalı saati, “Alnımın teriyle aldım” diyen gene başka bir AKP’li kardeşimiz Sn. Bahadır Yenişehirlioğlu,da, açık ara, yılın XVI. Louis’i olmaya hak kazanmışlardır… Yalnız, saatçiden ağız silinmiş, ikinci el bir peçeteye yazılı satış evrakını da görmek isteriz…
PKK’nın siyasi kanadının, elde ettiği belediyelerde “Dakka bir, gol bir” durumları oluşmaya başladı… Halka uygun hizmet yapamayacağının bilincinde olan sistemler adeta “Kayyum” çağırmaktalar. Böylece, siyasal mağduriyet oluşturulacak hem de yerine getirilemeyen hizmetlerden muafiyet durumu elde edilecek… Hükümetinde bu durumları göz önüne alarak, hemen harekete geçip, talan edecek kayyumları bir an evvel ataması gerekmektedir…
Bir diğer konu, henüz psikolojik sistemleri öğrenememiş muhalefetin, davranışları. AKP içindeki, malûm kişiler tarafından üretilen ufak tefek denecek davranışlar baz alınarak “Bittiler, gidiyorlar, kurtuluyoruz” edebiyatı yapmak, hüsrana sebep olabilir. Karşı tarafı kenetlersiniz. Bu yüzden, işin ehli, siyaset mühendislerinin devreye girmesi şarttır… Özgür Özel‘in, özellikle “Erken seçim”i ağzına almaması bunun işaretidir… Köşeye sıkışan kedi, yüzünüze sıçrar ve telafisi mümkün olmayan zararlar verebilir, biline… Burada yapılacak yegâne iş, kendi işine bakmaktır. Mansur Başkan taktiği, en iyi yoldur… Kim ne derse desin, abartmadan ben vazifemi yaparım, Halkta karşılığını verir, olayı en netice getirecek durumdur. Netice olarak rakibinizi katlarsınız… Muhalefette, halka elde ettiği belediyelerdeki icraatlarıyla, iktidara geldiklerinde yapacaklarının, fragmanını oluşturursa, Mansur Başkan gibi rakibini ikiye katlar… Parasız pulsuz, kuru kuruya, söylemesi, bizden bu kadar.
Gelelim, esas meselemiz olan Ülkücülerin durumuna. Dış ve iç güçlerin en büyük korkusu olan bu topluluk, her iki tarafın anlaşması karşılığı, diğer partiler içinde erimeye mahkûm edilmişlerdir. Zaman zaman Ülkücüler ile diğerleri, zaman zamanda, Ülkücüler ile ülkücülerin mücadelesine şahit olduk. Tıpkı Ankara’da olduğu gibi. Birleşildiği taktirde iktidarın tek alternatifi olacaklar üzerinde tarihin en acımasız oyunları oynanmaktadır. Bu konuya, netice alana kadar sık sık temas edeceğimi yazmıştım. Gene yazıyorum… “Elimizdeki en makbul Ülkücü Genel Başkan Ümit Hoca“ya seslenmekten usanmayacağım, vazgeçmeyeceğim… Bizi evvela Lider’den sonra ne olacak, sıkıntısından kurtarmanız lazım… Tavsiyemiz olan gençler ve Aksakallar istişare kurullarını hemen oluşturun.[1] Bu kaynak ilerde lider de üretebilsin… Bütün Türkler bir ordu ile başlayan, sonraki cümlesini sizin tespit edeceğiniz slogan hemen belirlenip gereğine başlanmalı… Mevzu bahis ülke ise, benlik bir kenara bırakılmalıdır. Başta İYİ Parti olmak üzere her kesimle ivedilikle irtibata geçilmelidir. Çok küçük, tabela partisi vs. yaklaşımlar derhal bir kenara bırakılmalıdır. Bu kutlu yola çıkanı, millet eli boş çevirmez. Menfaat şebekelerinin inhisarındaki siyasal kuruluşları, millet hizaya getirir, ya da yok eder. Son seçimler ders olsun. Muhalefet ittifak yapmamış ama vatandaş yapmıştır…Türkiye İttifakı diye yola çıkanlar, İttifakın ötesinde neticeye ulaşmıştır. Vatandaş, uzlaşmayanları, kibre kapılanları, çöp haline getirmiştir… Siz hele bir yola çıkın, bakın neler olur… Bu kardeşinizi yabana atmayın… Katkı yapacağınız yüksek görüşlerinizle, sizi en ön safta, önümüzde görmek istiyoruz…
Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…
[1] Bu kurullar oluşturulmuş. Bu konuda gerekli görevlendirmeler yapılmıştır. Feridun Yıldız (Zafer Partisi GİK Üyesi)
