Makaleye göre, CHP’ye verilen oyların eninde sonunda AKP’ye gideceği belirtilmektedir. Yazar, Amerikan derin devletinin AKP’yi iktidarda tutmak için diğer partilerin oylarına ihtiyaç duyduğunu ve bu amaçla CHP’nin “pilot bölge” olarak kullanıldığını öne sürmektedir. Yazar, CHP’nin, eski genel başkanının ABD ziyareti sırasında bir “hamburgerci” aracılığıyla AKP’nin devamı için programlandığını iddia etmektedir. Yazar, CHP’deki milliyetçiliğin içinden gelecek bir adayın Ülkücü Milliyetçi oylarla sistemi iktidara taşıyabileceğini düşünmektedir. Bu durumun önündeki tek engel olarak ise “Küçük Kripto” olarak adlandırdığı Özgür’ü göstermektedir.
Diyeceksiniz ki ne zaman olmuyor. Haklısınız, esasında her gün yazsak, ikinci bir yazı yazmamızı gerektirecek durumlar, memlekette mebzul miktarda mevcut. Gündemin hızına yetişmek, yetişsek bile sindirip, sizlerin önüne mamul bir şeyler koymak inanın ki çok zor… İşte gene o zorluğun içine bodoslama dalıp bir ek baskı yapmak zorunda kaldık…
Evvela bir hak teslimiyle başlamak istiyorum. Güzel memleketim, Şanlıurfa seni her geçen gün daha çok seviyorum… Neden mi, hemen arz edeyim… Her partiden olduğu gibi Şanlıurfa’mın da milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanları partisinden istifa edebilir, amma başka partiye geçerken etik olanı yaparlar. AKP’den Milletvekili olan değerli dostum Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, partisinden istifa edip, İYİ Parti’ye geçerken, milletvekilliğinden de istifa etti… Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar kardeşimiz, YRP sinden seçimi kazandı ama, istifa ettiğinde, bütün söylentilere rağmen AKP’ye geçmedi, bağımsız kaldı… Bir de CHP’ve diğerlerine bakın… Aynı siyasal tabandan olmasalar bile, çok rahatlıkla ve de utanmadan tamamen zıt kamplara gidebiliyorlar. Şu meşhur Topuklu Efe deyip, efeliği de rezil eden yaş bakladan bahsediyorum. Sakın kimse “Yavşak” la çakıştırmasın, sadece yaş bakla diyorum. Kızdıklarıma öyle derim… Bu rezil hanım, eğer AKP’ye geçmek istiyorsa, bana göre ilk önce Belediye Başkanlığından istifa etmeli… En azından verilen oylara saygı gereği… Bu kadar zıt tabandan, nasıl olur diyenlere, normal diyeceğim. Hemen sebebini ve de tespitlerimi paylaşacağım. Amerikan derin devleti AKP’yi iktidarda tutabilmek için, başka partilerinde oyuna ihtiyaç olduğunu görmüş, gerekli tedbirleri almıştır. Bu iş için, küçük ve kart kriptoların yatağı CHP pilot bölge oldu. İlk hareket için, Kart Kripto(Kemal Kılıç)’ın yardımına ihtiyaç duyuldu. Altılı Masa adındaki bir ucube sistemle, bir değil birçok Truva Atı içeri sokuldu. Kendi başlarına yarım milletvekili çıkaramayacak küsurat partilerine grup kurabilecek sayıda imkân verildi. Şimdi bunların hepsi, ana merkezlerine doğru yöneldi. Yani, özet olarak, AKP eksiklerini, CHP oylarıyla giderme noktasında… Size sürpriz olabilecek şeyleri ben yıllarca yazıyorum. Aynı merkez, CHP’yi, AKP’nin devamı için programlamış durumda. Bu da Kart Kriptonun ABD seyahatinde bir hamburgerci (!!!) vasıtasıyla tebliğ edildi... Hiç kimsenin de üç gün önce yere göğe sığdıramadığı Topukluyu, şimdi yerin dibine sokmasına aldırmayın. Yukarda anlatmaya başladığım sistem tıkır tıkır çalışıyor… Özet yaparsak, CHP’ye verilen ve verilecek oylar er geç AKP’ye gider, bu acı gerçeği kabul etmeden hastalığa şifa bulamayız… Durum durun, hemen karamsarlık yok… “Bütün Türkler Bir Ordu” Projesi ne güne duruyor… CHP’nin en önemli oklarından biri olan milliyetçiliğin bünyesinden kopup gelecek bir aday, Ülkücü – Milliyetçi oylarla birlikte sistemi iktidara taşıyabilir. Bunun önündeki tek engel Küçük Kripto’dur. (Özgür) Bu yaş bakla, İmam’ı vakitsiz olarak ateşe atmış, diğerine karşıda kendisini ön plana çıkarmaya uğraşmaktadır. Yapılan mitinglerin çokluğu bu sebeptendir. Akıllı davranan diğer adayda mindere çekilip, ateşe atılmaya çalışılıyor. Bu işi de başarırlarsa ortada iki kişi, Kart ve genç kripto kalacak. Ben, halkın bu miting amigosunu dinleyeceğini, ama oy vereceğine inanmıyorum…
Geçtiğimiz günlerde bir kitap eline geçti. Vambery adında bir İngiliz casusu, Emekli olup Ülke’sine döndüğünde kitap yazıyor. Çok çok özet geçeyim. Bu zat, Reşit Paşa kimliğiyle derviş kılığında tam dört yıl Osmanlı mülkünü gezmiş. Namaz kıldırmış, vaaz vermiş, cenaze defnetmiş vs. Sonunda şunu diyor. “Türk’ler, o kadar saf ve Mert insanlar ki, benden asla şüphelenmediler...” Peki bu kadar basit mevkilere böyle ajanlar görevlendiriliyor da başka önemli yerler rahat mı bırakılıyor. Bence hayır… Acaba bazı partilerde bu ve bunun gibi adamların elinde olabilir mi?
Finali bir açıklamayla yapacağım. Zengezur’la ilgili görüşlerimi paylaşırken, ciltlere sığmayacak fikirler ve değerlendirmelere girmedim. Ama, tepkilerin yoğunlaştığı kısma değinelim… Hangi alışverişte ve pazarlıkta ilk denilenin, en sonunda da aynen kabul edildiği görülmüştür. ABD, yüz yıl der sonunda otuz yıla sulh olunur… Onlar tek başa der, bir de bakmışsınız ki, ABD, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan bir konsorsiyum kurmuşlar… Bu teferruatlar, daha sonraki işlerdir. Biz sadece temeli ele aldık… Olaya genel resimde bakın detaylar sonra netleşir…
Bir ilave baskımız daha bitti. Hepiniz Yaradan’a emanet olun. Hoşça kalınız…
