Dile getirilen taleplerin 77 yaşında, üniversite mezunu, milletvekili ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye kesinlikle yakışmayan, MHP’nin programına ters düşen, akıl ve mantıktan uzak talepler olduğunu açıklayabildiğimi düşünüyorum. Bahçeli’nin akla, mantığa hiç uygun olmayan taleplerinin milletimize, devletimize bir hayrının olmayacağı açıktır. Bu talepler, milletimize, devletimize zarar verebilecektir. Bu iddia ve taleplerin MHP’ye de yararı olmayacaktır. Görüldüğü kadarıyla MHP sürekli oy kaybetmektedir.
Yetişkin bir kişinin söylediği sözlerin, yaptığı açıklamaların, ileri sürdüğü iddiaların, taleplerinin yaşına, tahsiline, bilgi birikimine, ekonomik ve sosyal statüsüne uygun, akıllı, mantıklı olması beklenir. Bu kişinin söylediği sözler, yaptığı açıklamalar, ileri sürdüğü iddia ve talepler bireysel değil de toplumsal ise ve devlet yönetimine yönelik ise çok daha akıllı, mantıklı ve kabul edilebilir olması beklenir. Söz konusu kişi sıradan bir vatandaş olmayıp, bir milletvekili, aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı ise söylediği sözler, yaptığı açıklamalar, ileri sürdüğü iddialar ve talepler şu veya bu şekilde devlet yönetimine ve toplumsal hayata etki ediyorsa çok iyi düşünülmüş, yaratabileceği olumsuz sonuçlar hesaplanmış, son derece akıllı, mantıklı, kabul edilebilir olması beklenir.
Bu yazıda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2024 Ekim ayından beri yaptığı bazı açıklamaları, ileri sürdüğü iddia ve talepleri inceleme konusu yapacağım. Devlet Bahçeli, kısaca İkinci Açılım Süreci diyebileceğimiz bir süreci başlattı. Bu süreçte pek çok şey söyledi, bazı iddia ve taleplerde bulundu. Bunlardan üç tanesi son derece önemli, bu sebeple incelenmesi gerekir. Bahçeli’nin söz konusu iddia ve talepleri:
- Öcalan, Meclis’e gelsin. PKK’yı lağvettiğini açıklasın. Umut Hakkı’ndan yararlansın.
- Öcalan, PKK’nın kurucu önderidir. PKK, kurucu önderin çağrısına uyarak kongresini toplasın, fesih kararı alsın.
- PKK, Büyük Kongresi’ni Muş İlinin Malazgirt İlçesi’nde toplasın. DEM’li Malazgirt Belediye Başkanı buna katkı versin.
Şimdi, bu iddia ve taleplerin Bahçeli’nin yaşına, tahsiline, birikimine, genel başkanı olduğu MHP’nin programına uygun, akıllı, mantıklı, kabul edilebilir olup olmadığını ayrı ayrı irdeleyelim.
- Teröristbaşı Öcalan, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu e az 40.000 insanımızın katilidir. Son derece aşağılık bir teröristtir. Bu sebeple, Türk Mahkemeleri bu katil teröristi idama mahkûm etmiş, idam cezası kaldırılınca cezası ağırlaştırılmış müebbet hapise çevrilmiştir. Böyle bir kişinin Meclis’e gelip bir siyasi parti grubunda konuşma yapması hiçbir hal ve şartta mümkün değildir.
Böyle bir talebi dillendirmek, sade vatandaşlara bile yakışan, akıllı, mantıklı bir talep olmadığı gibi 77 yaşında, üniversite mezunu, milletvekili ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye kesinlikle yakışmayan, MHP’nin programına ters düşen, akıl ve mantıktan uzak bir taleptir. Teröristbaşı Öcalan, ancak cezası kaldırılır ve serbest kalırsa Meclis’e gelebilir. Böyle bir şey, sadece kanunla mümkün olabilir. Öcalan’ın affına dair bir kanun çıkararak serbest bırakmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin harakiri yapması, yani kendi varlığına son vermesi demektir. Öcalan’ın affına dair bir kanunun Meclis’ten çıkacağına hiç ihtimal vermiyorum. Bu ihtimal gerçek olsa dahi Türk Milleti bunu asla ve katiyen kabul etmeyecektir. Salt bu sebeple çok büyük gösteriler, protestolar olacaktır. - Bir terör örgütünün yöneticisi, kurucusu olabilir. Ama, bir teröristbaşı asla kurucu önder değildir. Kurucu Önder unvanı, çok şerefli, haysiyetli, değerli bir unvan olup ancak, Atatürk gibi devlet kuranlara verilir. Yani, ancak bir devletin kurucusu kurucu önder olabilir. Terör örgütünü kuran, olsa olsa teröristbaşı veya çete reisi olabilir. Bahçeli, Öcalan için kurucu önder dedikten sonra bazı kendini bilmezler, medyada Atatürk’le Öcalan’ı kıyaslamaya kalktılar. Bahçeli, Öcalan için kurucu önder demekle çok büyük yanlış yapmıştır. Öcalan’a kurucu önder payesi vermek, MHP Genel Başkanı’nın işi değildir. Bahçeli, bu hatayı yapmakla teröristbaşına hiç hak etmediği bir paye verdiği gibi vatansever MHP’li seçmenleri son derece üzmüştür.
- PKK Kongre üyelerinin tamamı güvenlik kuvvetlerimizin kırmızı kategoride aradığı teröristlerdir. Bu teröristlerin ülke içinde görüldükleri yerde yakalanıp, tutuklanarak hapse atılmaları yasal mevzuatımızın gereğidir. Bu sebeple, PKK Kongresi’nin Muş İli’nin Malazgirt İlçesi’nde toplanması hiçbir şekilde mümkün değildir. Asla mümkün olmayan bir talebi dillendirmek, sade vatandaşlara bile yakışmayan, akıl ve mantıktan uzak bir talep olduğu gibi 77 yaşında, üniversite mezunu, milletvekili ve MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’ye kesinlikle yakışmayan, MHP’nin programına ters düşen, akıl ve mantıktan uzak bir taleptir. PKK Kongre üyeleri ancak genel afla affedilmeleri durumunda sınırlarımızdan içeri girebilirler. PKK’ya genel af çıkarmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin harakiri yapması, yani kendi varlığına son vermesi demektir. Böyle bir şeyi Türk Milleti kesinlikle kabul etmeyecektir.
Dile getirilen taleplerin 77 yaşında, üniversite mezunu, milletvekili ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye kesinlikle yakışmayan, MHP’nin programına ters düşen, akıl ve mantıktan uzak talepler olduğunu açıklayabildiğimi düşünüyorum. Bahçeli’nin akla, mantığa hiç uygun olmayan taleplerinin milletimize, devletimize bir hayrının olmayacağı açıktır. Bu talepler, milletimize, devletimize zarar verebilecektir. Bu iddia ve taleplerin MHP’ye de yararı olmayacaktır. Görüldüğü kadarıyla MHP sürekli oy kaybetmektedir.
