Bu makale, yazarın Türkiye’nin dış politikadaki önemli konulara ilişkin görüşlerini ortaya koymaktadır. Yazar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye aleyhine kararlar alarak devlete düşmanlık yaptığını savunmakta ve Türkiye’nin bu mahkemeden çıkması gerektiğini ileri sürmektedir. Ayrıca, yazar Almanya Başbakanı’nın ziyareti sırasında Türkiye’nin duruşunu ve kararlılığını vurgularken, Cumhurbaşkanlığı makamının Alman kibrine karşı tavrını takdir etmektedir. Makale aynı zamanda Kıbrıs meselesine odaklanarak emperyalist planlara dikkat çekmekte ve Türkiye’nin Kıbrıs Türklerine yardım edeceğini belirtmektedir. Son olarak, yazar Heybeliada Ruhban Okulu’nun olası açılışına ilişkin gelişmeleri ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin Türkiye-İsrail işbirliği iddialarını eleştirmekte, Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsız bir devlet olduğu tezini yinelemektedir.
AİHM Selahattin Demirtaş hakkında berat kararı vererek tahliyesini Türkiye Cumhuriyetinden istemiş. Şaşırdım mı? Hayır. İş bu mahkeme şu ana kadar Türkiye lehine bir türlü karar alamamıştır. Hep Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kararlar vererek devletimizin düşmanlarına destek olmuştur.
Artık emperyalistlerin kurup işlettikleri bu mahkemeden çıkmanın vakti geldiğini düşünüyorum. Yahut da Türkiye Cumhuriyeti lehine kararlar alması sağlanmalıdır. Artık içimizi sızlatan iş bu mahkemeyi bir şekle sokacak yiğitlerin iş başı yapması mı bekleniyor.
Verilen sözler başlıklı yazımda sırada Almanların olduğunu geleceklerini ve göreceklerini söylemiştim. Alman başbakanı geldi istediklerimizi verdi, ortak basın açıklamasında ,haddini bilmeyen, duracağı yerini bilemeyen, Alman başbakanına , Cumhur Başkanlığı makamınca ;ağzının payı verdi, Ortak Alman kibiri yıkıldı.
Yine, Kıbrıs başlıklı-yazımda Kıbrıs’a dikkat çekmiş, emperyalistlerin pis iştahını-ihtirasını Kirli planlarını vurgulamış ,devlet aklının konuyla ilgilendiğini demiştim. Cumhur başkanlığı makamınca; emperyalistler, Kıbrıs’ı menüye eklemek istiyor. Kıbrıslı Türklere yardım edeceğiz. Asla yalnız bırakmayacağız(.Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) dendi.
Heybeliada Ruhban Okulu hakkında önceleri çok kez yazılar kaleme aldım. Fener Rum Patriği Bartemeolos’un ABD’deki açıklamalarına tepki göstermiştim. Sonradan özür dilemiş sözlerini inkâr etmişti. Ancak 03/11/2025 tarihli Türkiye gazetesindeki bir habere göre, Heybeliada Ruhban Okulu açılacakmış, ancak yüksek okul mu, düz lise mi olacağına daha karar verilmemiş. Görüşmeler devam ediyormuş. VS.
Anlaşılan çalıyı dolaşmaya çalışıyorlar, boşluk arıyorlar, Onlarda hile bitmez, inkâr bitmez. Ancak müesses devlet nizamının buna karnı tok! Elbet bir çare düşüneceklerdir. Benim gönlüm patrik hane oyunlarının fos çıkarılmasından yana.

Patrikhaneyi ABD’den ayrı düşünmemek gerek. ABD demişken , ABD Ankara Büyükelçisi beni yine yanıltmadı, Büyükelçi ve Büyükelçi yazılarımda bazı gerçeklere değinmiştim. Adam huyundan ve güvenilmezliğinden bir türlü vaz geçemiyor. Şimdide; “Hazar’dan doğu Akdeniz’e kadar, Türkiye İsrail’le işbirliği yapacaktır.” Diyor! Cumhur İttifakının büyük ortağı tepki gösterdi ve haddini bildirdi. 04/11/2025 tarihli gurup toplantısında.
Yahu, bu adamlar Türkiye Cumhuriyeti’ni sömürgeleri mi sanıyorlar? Benim bildiğime göre ve devlet okullarında öğretildiğine göre Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bir devlettir. Siyasal iktidar, ABD’ye Türkiye Cumhuriyeti’ni öğretmeli, gerekirse Ana sınıfı açmalı, ABD’yi bu sınıfa öğrenci olarak almalıdır.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, düşmana haddini bildiren , duracağı yeri gösteren, bu işin perde ardında çalışan, ülkemi güçlü kılmak için gece gündüz emeği geçen, birliğimiz ve dirliğimizi korumak için her şeyi yapan, görünmeden gören, vaktinde önlem yetiştiren yiğitlerin üzerine olsun vesselam.