Günümüzdeki bazı gelişmeleri tarihin bize hatırlattığı, gerçeklerin ışığında değerlendirdiğimizde, aynı delikten defalarca ısırılmaktan kurtuluruz.
Kıbrıs adasını geçici bir süre ile İngilizlere emanet etmiştik. Sonrasının ne hale geldiğini acı olaylarla gördük. Hiç alakası olmayan Rumlara nasıl devredildiğini gördük. O İngilizler ki fırsatını bulduğunda Yunanlılarla birlikte yurdumu işgal etmişlerdi.
Bu vahşiler ne garanti anlarlar, ne teminat, nede anlaşma tanırlar. Tek kuralları, kuralsızlıktır. Ahlak ise hak getire. Paralarımızın üzerine yatan İngilizler, diğer İsevist vahşilerin akıl hocaları ve önderleridirler.
Günümüzde ise; İsviçre ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda ,devlet yönetimi bazı ek önlemler almak durumundadır. Batılı ülkelere güvenmek-inanmak enayiliğin- ihanetin diğer adıdır.
İçimizdeki düşmanlara-dönme veya sabataistlere o kadar güveniyorlar ki, kendilerinden emin bir halde adı geçen iki ülkenin NATO üyeliğine kesin gözüyle bakıyorlar. Sanki T.C .devletinin asıl yöneticileri kendileri olduğunu sanıyorlar.
Bir de yakın bir gelecekte Yunanistan’ın bize saldırması mutlak görünüyor .Alınan önlemler çok cılız, yetersiz. Rus-Ukrayna savaşı bize ders olmalıdır. Karşımızda Yunanistan görünmekle birlikte , Tüm emperyalist İsevi dünya ve sözde din kardeşlerimiz olacaktır.
Her türden mühimmat fabrikaları üçe katlanmalı, cephanelikler ise en az on katına çıkarılmalıdır. Yerli üretim YÜZDE YÜZOLMALIDIR.
Türk halkı ve mütemmim cüzleri, hızla savaşa ruhen hazırlanmalıdır. Hala hava savunma sistemlerimiz çok zayıf .Şimdilik muharip uçak sayımız en az üç bin civarında olmalıdır.
Değişik nedenlerle Yurdumda bulunan sığınmacı sayısı kabul edilebilir düzeye çekilmelidir. İsevi dünya bunları içimize mayın vari döşeme düşüncesindedirler.
Bir kere terk etmeye ve kutsallarını çiğnemeye alışan kitlelerden daha kullanışlı ve tehlikeli ne olabilir. Misafirlerimizi artık güvenli bölgelerde ve yeni tesis edilecek güvenli bölgelere yerleştirme zamanı gelmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı yeni şartlara göre yeniden düzenlenmelidir. Yurt içi ve yurt dışı faaliyetlere girişebilecek şekle gelmelidir. Tıpkı M.İ.T gibi. Hatta din adamları köyü bile tesis edilmelidir. Son Ukrayna savaşı haberleri serisine bakıldığında basınımızın yabancıların etkisinden kurtulamadığını söyleyebiliriz.
Müttefiklerimizden acıma-merhamet-destek beklemek ihanetle eş değerdir. Şimdiki halimiz; ya devlet başa, ya kuzgun leşe sözüyle anlatılabilir. KORKAKLARIN ,EVHAMLILARIN YAŞAMAHAKLARIYOKTUR.
Maksat hasıl oldu. ABD’nin paramıza çökmesine izin verilmemelidir. Hızla kendimiz olmak zorundayız. Kara cahil ,kör mücahit kesilmenin hiçbir anlamı yok.
Görklü Çalap’ımızın, görkemli selamları, Kör bir batağa saplanmayan ,kara cahil kör mücahit kesilmeyen bilgelerimizin görevlilerimizin üzerine olsun vesselam.