Asıl ABD, Rusya, İran ne yapacak diye beklemenin bir anlamı yok! Bizim ne yapacağımız önemlidir. Suriye’de PKK’ya devletçik kurulmasına izin verilmesi akla bile getirilemez. Düşmanlarımızın hesapları bilinen şeylerdir. Hazırlıkları da öyle! Bilinenden ancak aptallar korkar.
Suriye’de gelişen son olaylarda , ortalığa birtakım kişiler fırladılar. Sözde fikirlerini söylüyor, analizler yapıyor. ABD’nin yapacaklarını söyleyip Türkiye’nin olaylara seyirci kalmasını sıranın kedisine gelmesini beklemesini öneriyorlar.
Bir kısmı da doğru gibi görünen saçmalıkları analiz diye yutturmaya çalışıyorlar. Söz konusu güzel yurdumuza göz dikenlere değneklik yapmanın, değneği üzerimize doğru sallamanın tek anlamı vardır. O da ihanettir.
Bizim bir ata sözümüz var! “Yiğit bin yaşar! Fırsat bir düşer!” Ele geçen fırsatları değerlendirmemek, enayiliktir. Devlet yönetiminde enayilere yer yoktur. Yöneticileri enayilerden veya hainlerden oluşan devletlerin yaşaması, halkının mutlu ve onurlu olması beklenemez.
Gelelim Türkiye Cumhuriyeti’ne; devlete yön verenlerin geri zekalı, hain olması, hayal bile edilemez. Türkiye Cumhuriyeti devleti başarılı, üstün zekalıdır. Hainleri bile kullanmasını çok iyi bilir. Türkiye Cumhuriyeti kuyruk değildir. Hiçbir devletin veya ulusun peşine takılmaz uydu olmaz.
Olaylar karşısında aklın ve bilimin gerektirdiği şekilde konumlanır. Asla oyuna gelmez! Tuzağa düşmez! Sindiremeyeceği şeylere bulaşmaz! Her daim doğru zamanı bekler. Fırsatları kaçırmaz.
Asıl ABD, Rusya, İran ne yapacak diye beklemenin bir anlamı yok! Bizim ne yapacağımız önemlidir. Suriye’de PKK’ya devletçik kurulmasına izin verilmesi akla bile getirilemez. Düşmanlarımızın hesapları bilinen şeylerdir. Hazırlıkları da öyle! Bilinenden ancak aptallar korkar.
Bizim istiklal marşımız “Korkma!” diye başlar, Korkakların rahat yaşaması, onurlu olması akla bile gelemez. Korkakların duygularını bile açıklama hakları yoktur. Şu iyi bilinmelidir ki; Türk Ulusu aptallardan korkaklardan oluşmaz!
Esad’ın Türkiye’ye düşmanlığı; babasından gelir. PKK ya ev sahipliğini unutmadık. Bekaa vadisini unutmadık. Eline fırsat geçince ,ağzına kılığına bakmadan gözünü topraklarımıza dikti. İflah olmaz bir Türk düşmanıdır. Herkesle iş birliği yapar, Türkiye ile asla iş birliğine gitmez.
Siyaseten elbette çağrılar yapılmaktadır. Bundan sonra da yapılacaktır. Suriye’de yaşayan Türkler hasretle bizleri beklemekte, üzerlerine düşeni yapmaktalar. Halep kalesine asılan Türk bayrağı bize duyulan büyük özlemin işaretidir. İçeride yaşanan bazı söylemler aklın gereklerinden biridir.
Federasyon söylemleri içimize sinmemektedir. Federasyon fikri bizden bir şeyler alabilir. Karadağ Prensliğinin özerklik alması bize epey zarar vermişti. Neden ortaya atıldığını anlamış da değilim.
Sanırım ortalığı bulandırmak için ortaya atılıyor. Türk devletinin saçma fikirlere ihtiyacı yok. Kamuoyu önünde kulunç olmuş fikirleri değil, şaha kalkmış düşüncelere ve ne yapılması gerektiği konusunda düşüncelerin olgunlaşması sağlanmalıdır.
Ayakta, dimdik dumanın değerini, iyi bilmeliyiz. Aklımızı, bilimi kullanarak, cesurca hayat bulan ,ulusumuza hizmet edecek fikirlere ihtiyacımız var.
Benim inancım; devletimiz Suriye’de, diğer yerlerde istediğini alacak güçtedir.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, ”Ayağı yere basan, Ulusumuzun hayrına” fikirler üretenlerin üzerine olsun vesselam.