Metin, düğüm kavramını hem basitçe bağlanan şeyler hem de çözülmez tuzaklar olarak açıklayarak başlamaktadır. Özellikle kör düğüm terimi, Orta Doğu’daki ulusları yemlemek için İngilizler, Çinliler, İran ve İsrail oğulları tarafından kurulan yüzyıllık jeopolitik tuzakları simgelemektedir. Yazar, günümüzde gücün insan haklarına sahip olmanın tek şartı olduğunu, savaş suçları ve uluslararası hukukun İsrail’in eylemleriyle kanıtlandığı gibi boş kavramlar haline geldiğini savunmaktadır. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını güçlendirmesi ve on yıllık savaş stokları ile savunma sanayinde yerliliği artırması gibi somut önerilerde bulunulmaktadır. Sonuç olarak, Orta Doğu’daki bu çözülmez düğümleri çözmenin veya kesip atmanın tek yolunun ülkenin gücünü artırmaktan geçtiği vurgulanmaktadır.
Çözülmek üzere ipliksi şeylerin çeşitli şekillerde bağlanması veya birbirine dolanması biçiminde anlatıla bilir. Bazı düğümler vardır ki, çözülmemek üzere hazırlanır. Bunlara kör düğüm denir.
Düğümlerin hazırlanmasında; doğuda Çinliler- orta doğuda İran ve İsrail oğulları- batıda İngilizler önder ve örnektirler.
Değişik ulusları, Büyük Ermenistan, Büyük Yunanistan, İran İmparatorluğu, Büyük İsrail ve vaat edilmiş topraklar ile yemlemektedir. İngilizlerin bu asırlık tuzakları halen işlemektedir.
İnsan haklarına sahip olabilmenin günümüzdeki yegâne şartı, güçten geçmektedir. Savaş suçları, soykırım, uluslararası hukuk içleri boşalmış şeylerdir. Örneğin İsrail’in Filistin, Lübnan ve Suriye’de yaptıkları, yapıyor oldukları bunun ispatıdır.
Zaten İsrailli yetkililer, biz Tanrının seçilmiş kullarıyız; bizleri uluslararası hukuk bağlamaz! Güç her şeydir mealindeki açıklamaları ve yaşananlar, İsrail oğullarını haklı konuma sokmaktadır.
Birçok yazımda konuya değinmiş önerilerde bulunmuştum. Bu önerilerden birisi de en az on yıllık savaş stoklarının hazırlanması idi. Yüksek hava savunmasının edinilmesi savunma sanayiindeki yerlilik oranlarının çok yüksek düzeylere getirilmesi idi.
En zayıf yerimizin ekonomi olduğu var sayılmakta, sıkça buradan taciz edilmekteyiz. Gücümüzün ekonomi ayağı derhal güçlendirilmeli, ekonomimiz dosta güven düşmana korku verecek düzeyde olmalı! İMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlara borçlanmaktan derhal vazgeçilmelidir.
Ne kadar çok borç; o kadar özgürlükten fedakârlık anlamına gelmektedir. Geçmişte bunun sıkıntılarını çok yaşadık. Artık teknolojik bağımlılıktan kurtulma zamanının geldiğine inanıyorum.
Ortadoğudaki kördüğümü çözmemizin tek yolu gücümüzü artırmaktan geçer. Gerisi laf’u güzaftır. Şu andaki gelişmeler, yaşananlar iddiamın ispatıdır. Geniş gövdeli uzun menzilli uçaklara ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
Düşmanlarımızın her adımımızı dikkatle takip ettikleri aşikardır. Yaptıkları yorum ve analizler den korkularının boyutunu anlamak işten bile değildir. Zamansız bir savaşa sürüklemek için ellerinden geleni yapacaklarından şüphemiz olmamalıdır.
Devletimizin önlemlerini yerine ve vaktine göre alıyor olması içimize güven vermekte, yüreğimize su serpmektedir.
Atılan kör düğümleri çözemiyorsak kesip atmak kaçınılmazdır. Halen gücümüz kör düğümleri kesip atacak güçtedir.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları; kör düğümleri kesip atmaya hazırlanan tüm yurttaşlarımızın üzerine olsun vesselam.
NOT: Değerli okuyucularımdan aldığım yapıcı bir eleştiriye uyarak 5. ve 6.parağraflardaki önerilerimin kapsamını genişletiyor ve diyorum ki; Cumhur ittifakına bağlı belediyeler ile tüm partilere mensup belediyeler …… şeklinde düzeltir okuyucularıma teşekkürlerimi arz ederim.