Lütfullah Kaleli’nin köşe yazısı, Türkiye’nin ulusal güvenliği ve savunma politikaları üzerine Lütfullah Kaleli tarafından yazılmış bir görüş yazısıdır. Yazar, CHP liderinin füze denemelerinin balıkları korkutup kaçırdığı yönündeki eleştirisini anlaşılmaz ve yanlış bulmaktadır. Metin, Türkiye’nin etrafının sarılmış olması ve ateş çemberi içinde kalması gibi jeopolitik zorluklara vurgu yaparak, Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirmenin ve silahlanmaya devam etmenin tüm siyasetçilerin ve vatandaşların görevi olduğunu savunur. Ayrıca, ABD’nin ve ABD büyükelçisinin terör örgütlerine yönelik tutumları ile ilgili eleştiriler dile getirilmiş ve bu tutumları destekleyenleri “nöbetçi tatlı su levrekleri” olarak nitelendirerek içerideki ve dışarıdaki engellerle mücadele etme çağrısı yapılmıştır. Genel olarak, metin Türkiye’nin bağımsızlığını ve gücünü koruma misyonunu vurgulayarak, “kızıl elma” hedefine ulaşmak için kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade eder.
CHP genel başkanı buyurmuş; “Balıklar korkup kaçıyor, füze denemelerini yapmayın kabilinden”
Etrafımız sarılmışken, ateş çemberinin içinde kalmışken, Türkiye’nin silah denemesini yapmasına neden engel olunmak istenir, yüce Çalap’ımız korusun, yurdumuz ateş topuna döner, Filistin’den beter duruma düşerse; kaçmayan balıkları acaba kimler avlar ve yer!
Özgür Bey’in bu çıkışını ve bağlantılarını anlayamıyorum! Dilimin ucuna gelenler var amma yurttaşlarımın bir kısmını üzmek istemiyorum. Umarım CHP bu yanlışını telafi etme yolunu bulur.
Tüm siyasilere ve yurttaşlara düşen görev, “Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirmek için neler yapabiliriz; başka istekleriniz nelerdir?” araştırmak olmalıdır. Demek ve gereğine dört elle sarılmaktır. Hatta Türkiye’de yaşayan herkese düşen görev budur.
Konu balıktan açılmışken; nöbetçi tatlı su levreklerinden de bahsetmek gerek.10-18-25 Temmuz 2025 tarihli; Büyükelçi 1ve 2 ile Birleşik Devletler başlıklı yazılarımda ABD ve ABD Türkiye büyükelçisine değinmiş ettiği laflara tepki göstermiştim. O günkü nöbetçi tatlı su levrekleri sanki büyük elçinin yağdanlıkları olmuşlardı. İki ay sonra haklı çıktığımı üzülerek gördüm.
ABD büyük elçisi; “YPG terör örgütü değildir, PKK ile bağlantısı kalmadı” diyor, “Suriye’de federasyon altı yönetim olabilir.” Gibi şeyler saçmalıyor. Nöbetçi levreklerin işleri çoğalıyor! hadi bakalım….
Devlet işlerinin hiçbiri kolay ve basit değildir. Elbet önümüze birçok engeller ve sürprizler çıkacaktır. Devletimiz sonsuz deneyimleri ile hepsinin üstesinden gelecektir. İçerideki ve dışarıdaki çıkıntıları bertaraf ederek, silahlanmaya güçlenmeye devam edecektir. Devletimizin girişimlerini küçümseyenler, balık sevenler, hüsrana uğramaya devam edecektir.
ABD ve diğer türevleri de yenilmeye ,yeni girişimlerde bulunmaya devam edecekler, büyükelçileri de bizlerin gözünü boyamaya ara vermeyeceklerdir. Bizim tatlı su levrekleri de boş kalmayacaklardır.
Bizler ise; kızıl elmaya ulaşmak için, engelleri aşmaya, düşmanları başarısız kılmaya ,dosta güven düşmana korku vermeye devam edeceğiz. Yeni yollar bulmaya-yeni yollar yapmaya ara vermeyeceğiz. Gerekirse dünyanın her yanını turlayacağız. Elimizdekileri asla kaptırmayacağız. Kazanmaya devam edeceğiz. Bir şekilde azalan nüfusumuzu çoğaltacağız. Oğlu olanı ak otağa- kızı olanı kızıl otağa almalı- oğlu kızı olmayanı Tanrı taala kargamıştır (lanetlemiştir) bizde kargarız! Kara otağa alın diyen atalarımız bizlere doğru yolu göstermiştir.
Görklü Çalap’ımız hepimiz kargadığı kullarından eylemesin! Hepimizi ihanet kapısından uzak eylesin. Her birimizi vatan savunmasında gözü pek ,yüreği pek, her türlü çıkardan uzak durarak ileri atılan düşman nerede diye soran takdir görmüş kullardan eylesin!
Yüce Çalap’ımızın görkemli selamları, hiçbir kınayıcının(eleştiricinin) kınamasından etkilenmeyen, fedakarlıkta sınır tanımayan tüm yurttaşlarımızın üzerine olsun vesselam.