Gencehan Tunay’ın köşe yazısı, Moldova’daki Gagavuz Özerk Cumhuriyeti’nin seçilmiş lideri Evgenia Gutul’un siyasi saiklerle hapse mahkûm edilmesini ele alıyor. Metin, Gutul’un suçlamalarının hukuktan ziyade siyasi intikam olduğunu ve Batı yanlısı Sandu yönetiminin Gagavuz Türklerinin kimliğini ve Rusya ile yakınlaşmasını bastırmak amacıyla bu kararı aldığına dikkat çekiyor. Ayrıca, kararın tüm Gagavuz Türklerinin iradesine ve kimliğine yönelik bir darbe olduğu vurgulanarak, Rusya’dan tepki gelirken, Türkiye’den resmi bir destek açıklamasının yapılmaması eleştiriliyor. Kaynak, Gagavuz Türklerinin davasının Türk milletinin ortak davası olduğu mesajını iletiyor.
Gagavuz Türklerinin seçilmiş lideri Evgenia Gutul, Sandu yönetiminin siyasi intikamıyla 7 yıl hapse mahkûm edildi
Moldova’da Gagavuz Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Şor Partisi lideri Evgenia Gutul, seçim usulsüzlüğü ve Rusya’dan yasa dışı para almak suçlamasıyla çıkarıldığı Kişinev Mahkemesi tarafından 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak herkes biliyor ki bu karar, hukuki değil, siyasi bir talimatla alınmıştır.
Gutul’un suçu; Gagavuz Türkü olması, Gagavuzya seçimlerinde halkının %64 oyuyla ezici bir zafer kazanması ve Batı yanlısı Maia Sandu yönetiminin çizdiği rotaya boyun eğmemesidir. Moldova’daki PAS iktidarı, Gagavuzya’da Türk kimliğini, milli duruşu ve Rusya ile yakın ilişkileri sindirmek için bu cezayı bir araç olarak kullanmıştır.

Bu karar, sadece Gutul’a değil, tüm Gagavuz Türklerinin iradesine, kimliğine ve geleceğine vurulmuş siyasi bir darbedir. Avrupa Birliği’nin “istikrarsızlaştırıcı” ilan edip yaptırım uyguladığı Gutul, aslında sadece bir halkın özgürlük arzusunu temsil ettiği için hedef alınmıştır. Gagavuz Türklerine yönelik bu baskı, Avrupa değerleri adı altında yürütülen açık bir asimilasyon girişimidir.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov bu karara tepki göstererek, Moldova’da demokratik normların ihlal edildiğini, halkın tercih hakkının gasp edildiğini açıkça dile getirmiştir.
Ancak üzülerek belirtmek gerekir ki, bizzat Türkiye’den, bu baskıya ve siyasi linçe karşı, bugüne kadar hiçbir resmi destek açıklaması yapılmamıştır. Gutul, defalarca Türkiye’ye çağrıda bulunmasına rağmen yalnız bırakılmış, Gagavuz Türklerinin çığlığı Ankara’dan duyulmamıştır.
Oysa bu dava yalnızca Evgenia Gutul’un değil, soydaşlarımızın, Gagavuz Türklerinin ve aslında Türk milletinin ortak davasıdır.
Gagavuz Türklerinin sesine kulak vermek, bir halkın onuruna, Türk kimliğine ve özgür iradesine sahip çıkmaktır.