Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

İYİ Parti Milli Merkeze Oturabilecek mi?

Meral Akşener öncülüğünde 25 Ekim 2017'de kurulan İYİ Parti’nin siyasi yelpazede durduğu yer, 3 Temmuz 2017 günü, Yeniçağ Gazetesi yazarı Servet Avcı’nın kızının düğününe katılan Prof. Dr. Ümit Özdağ tarafından “Milli Merkez” olarak açıklanmış, yanında bulunan Meral Akşener tarafından da onaylanmıştı.
 
Özdağ açıklamasında;
 
Merkez sağ parti değiliz. Her şeyden önce bütün Türkiye'yi kucaklayan bir siyasi hareketiz. Kendimizi milli merkezde tanımlıyoruz.
 
Herkesin yaşam tarzını güvence altına alacak bir parti olacağız.
 
Bizim partimiz bir anlamda Birinci Meclis'in ruhunu taşıyacak bir parti olacak. Türkiye, kuruluş felsefesi ve milli değerlerine dönmeli.”  demişti.
 
Bu açıklamaların ışığında “Milli Merkez”i şu şekilde açabiliriz:
 

  • Cumhuriyetin kurucu değeri Türk Milliyetçiliğini esas alır, ancak “ırkçıdeğildir;
  • Sosyal demokrasiye inanır, ancak “komünist”, “sosyalist” değildir;
  • Serbest Piyasa Ekonomisine inanır, ancak “liberal” ya da “kapitalist” değildir;
  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her türlü din özgürlüğünü kabullenir, ancak “dinci” değildir;
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü uluslararası anlaşmasına saygılıdır, ancak “güdümlü dış politikayı” reddeder;
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin zamanımızdaki en büyük düşmanları FETÖ ve PKK ile arasına kesin sınırlar çizer;
  • Meclis ruhuyla, “Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır” diyen her vatandaşı kucaklar.

 
Yukarıdaki açıklamalara bakıldığı zaman böyle bir temele oturan bir partinin Türk Milletinin kahir çoğunluğunun desteğini alması düşünülür, ancak hatalar yapmazsa, çizgisinden sapmazsa…
 
Peki, geçen beş ay içerisinde hatalar olmuş mudur?
 
Siyasi partiler insanların kurduğu bir kurumdur, insanların hata yaptığı gibi siyasi partilerin de hata yapmaları kaçınılmazdır. Doğru olan bu hataları görüp, tekrarından sakınmaktır.
 
İYİ Parti’nin kurucu liderleri eski MHP Genel Başkan adayları, tabandaki lokomotif güç ise muhalif eski MHP’liler ve MHP teşkilatlarıdır.
 
Bu gerçek ilk bakışta bir teşkilatlanma kolaylığı sağlıyor gibi görünse de “Milli Merkez”i kucaklamak açısından mahsurlar taşımaktadır. İYİ Parti başarmak için tabanda “MHP Muhalifleri Partisi” görünümünden çıkmalıdır. Bu nasıl olacaktır:
 

  1. Mümkün olduğu kadar il ve ilçe başkanları seçiminde eski siyasilerden uzak durulmalıdır.
  2. İl ve ilçe yönetimleri seçiminde, toplumun her sosyal kesiminden, her siyasi görüşten, siyasetten çıkar ummayan temiz insanlardan oluşturulmalıdır.
  3. Parti tüzüğünde amir hüküm olan “kadın kotası” sayısal olarak göstermelik kullanmamalı, il ve ilçe başkanlıkları dahil olmak üzere, yönetimlerde etkin, kanaat önderi kadın modelleri kullanılmalıdır.

 
Şu anda görev verilen bazı illerde bahsedilen “tehlikeler” görülmektedir. Umarız kısa zamanda önüne geçilir.
 
Zira;
 
16 Nisan 2017’de yapılan Anayasa Referandumu ile Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne kadar muhafaza ettiği “Parlamenter Sistem”i terk ederek, dünyada benzeri görülmeyen bir yönetim sistemine “Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi”ne geçti.
 
2019’da gerçekleştirilmesi planlanan genel seçimle birlikte artık siyasi partileri ve TBMM’yi neredeyse “hükümsüz” kılan bir sisteme adım atacağız.
 
Anayasa Referandumuna evet diyen seçmenle hayır diyen seçmen arasındaki fark Türkiye genelinde sadece “1.379.934”dür. 50 milyon seçmeni olan bir ülkede bu fark aşılmaz bir fark değildir.
 
İYİ Parti bu milletin son ümididir. Bu ümidi karartmaya kimsenin hakkı yoktur!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!