Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

Düşman Ceza Hukuku nedir?

featured

Bütün bu açıklamalarda sonra Türkiye’de Sayın Özdağ’ın iddia ettiği gibi, iktidar yanlılarına  “Vatandaş Ceza Hukuku”, muhaliflere ise “Düşman Ceza Hukuku” uygulanıyorsa ülkemiza bir “Hukuk Devleti” yakıştırması yapmak oldukça zor hale gelmektedir. Baskıların son bulduğu, adaletin adil bir şekilde işlediği, fikri hür, vicdanı hür insanların mutluluk içerisinde yaşayabildiği bir Türkiye özlemiyle….

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Ümit Özdağ, cezaevine girdiği günden beri, Ergenekon-Balyoz kumpasları sürecinde de sıkça vurgulanan “düşman ceza hukukunu”ndan bahsederek, “İktidar yanlıları ile muhaliflere farklı hukuklar uygulanmaktadır.” diye kamuoyunu uyarıyor.  O halde Düşman Ceza Hukuku nedir kısaca okuyucularımızı bilgilendirelim.

Düşman Ceza Hukuku, ceza hukukunda klasik anlamda suçlu ve suç kavramlarından ziyade, toplum için tehlikeli görülen bireylerin veya grupların kontrol altına alınması amacıyla uygulanan bir ceza hukuku yaklaşımıdır. Bu kavram, özellikle Alman hukukçu Günther Jakobs tarafından 1980’lerde ortaya atılmıştır. Jakops’un Teorik Temeller ve Uygulamalar adlı eserde, düşman ceza hukuku kavramına giriş yapılmaktadır.

Jakobs’a göre, ceza hukuku, toplumdaki düzeni korumak ve vatandaşların güvenliğini sağlamak amacıyla ikiye ayrılır:

Vatandaş Ceza Hukuku (Normal Ceza Hukuku): Hukuk kurallarına uyan ve toplumla uyumlu yaşayan bireylere yönelik uygulanır. Ama amacı işlenen suçun cezalandırılmasıdır.

Düşman Ceza Hukuku: Toplum düzenine karşı tehlike oluşturan ve sürekli olarak suç işlemeye niyetli olan “düşman” olarak kabul edilen kişilere yönelik uygulanır. Buradaki amaç, bu kişilerin gelecekteki suçlarını engellemektir.

Günther Jakobs’un düşman ceza hukuku anlayışı, suç ve ceza konusunda farklı bir perspektif sunarak dikkat çekmektedir. Ona göre, ceza hukuku suçun değil suçun karşısındaki düşmanın hukuku olmalıdır. Jakobs’a göre suçlu, toplumun düşmanıdır ve cezanın amacı, suçlunun toplumun düşmanı olarak ilan edilerek kontrol altına alınmasıdır. Onun düşman ceza hukuku anlayışı, suçu kişisel bir ihlal olarak değil toplumsal bir tehlike olarak ele almaktadır. Bu anlayışın temelinde, suçun neden olduğu tehlikenin bertaraf edilmesi ve suçlunun toplumun gözünde düşman olarak işaretlenmesi yatmaktadır.

Jakops’a göre “Düşman Ceza Hukuku”nun amaçları şunlardır:

Önleyici Adalet: Suçun işlenmesinden ziyade, suç işleme potansiyeli olan kişileri hedef alır. Bu nedenle, suçun işlenmesini önlemek için daha sert ve kısıtlayıcı tedbirler alınır.

Güvenlik Odaklı: Toplumun güvenliği ön planda tutulur. Bu, bazen bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açabilir.

Risk Yönetimi: Kişilerin suç işleme riskine göre değerlendirilmesi ve bu riskin minimize edilmesi amacıyla cezai yaptırımlar uygulanır.

Hukuki Güvencelerin Azalması: Normal ceza hukukunda bulunan bazı hukuki güvenceler (örneğin, masumiyet karinesi) bu yaklaşımda daha az öneme sahip olabilir.

Jakops’a döre düşman Ceza Hukuku şu hallerde uygulanır:

  • Savaş zamanında veya olağanüstü hallerde.
  • Terörizm veya diğer güvenlik tehditleriyle mücadelede.

Düşman Ceza Hukuku genellikle, normal ceza hukuku kurallarından farklı olarak daha sert ve hızlı bir şekilde uygulanır. Bireylerin hakları, olağan durumlara göre kısıtlanabilir.

Düşman Ceza Hukuku, eleştiriye açık bir konudur çünkü bireysel hakları ve hukuk devleti ilkesini zayıflatabileceği endişesi taşır. Düşman Ceza Hukuku uygulamalarında “suçların şahsiliği” prensibi dikkate alınmaz. O yüzden diktatörlük yönetiminin hukuk anlayışlarına benzer.

Düşman Ceza Hukuku ile ilgili temel eleştiriler şu şekildedir:

  • İnsan Haklarına Aykırılık: Herkesin insan haklarına sahip olduğu ve suç işlemeden “düşman” olarak etiketlenemeyeceği savunulur.
  • Keyfilik: Kimin “düşman” olarak kabul edileceği ve hangi tedbirlerin uygulanacağı konusunda keyfi uygulamalara yol açabileceği iddia edilir.
  • Hukuk Devleti İlkesine Aykırılık: Suç işlemeden ceza verilmesi veya cezaların orantısız olması, hukuk devleti ilkesine aykırı bulunabilir.

Bütün bu açıklamalardan sonra Türkiye’de Sayın Özdağ’ın iddia ettiği gibi, iktidar yanlılarına Vatandaş Ceza Hukuku”, muhaliflere ise “Düşman Ceza Hukuku” uygulanıyorsa ülkemiza bir “Hukuk Devleti” yakıştırması yapmak oldukça zor hale gelmektedir

Baskıların son bulduğu, adaletin adil bir şekilde işlediği, fikri hür, vicdanı hür insanların mutluluk içerisinde yaşayabildiği bir Türkiye özlemiyle….

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!