Celal Duruoğlu
Celal Duruoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Galatasaray ve Okan Buruk

Galatasaray ve Okan Buruk

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu makale, Celal Duruoğlu tarafından yazılan bir futbol değerlendirmesidir ve özellikle Galatasaray ve teknik direktör Okan Buruk hakkındadır. Yazar, Türk futbolunun genel durumu ve Fenerbahçe’deki dengesizlik gibi konulara değinerek başlar, ancak esas odak noktası Galatasaray’ın transfer dönemini, taktiksel yaklaşımını ve Avrupa’daki başarısızlığını incelemektir. Duruoğlu, Okan Buruk’un taktiksel tekdüzeliğini ve özellikle Avrupa maçlarında orta sahayı devre dışı bırakan sistemini eleştirir, bu durumun takımın başarısını engellediğini öne sürer. Ayrıca, yazar Galatasaray’ın Süper Lig’de yenilmezlik olasılığının yüksek olduğunu kabul ederken, Buruk’un genç oyuncuları oynatmamasını ve Avrupa’da başarı getiremeyeceğini belirterek, gelecekteki teknik direktör olarak Arda Turan ismini işaret eder.

 

Uzun bir aradan sonra, tekrar birlikteyiz. Bu uzun arada “Türk Futbolu’ndadeğişen hiçbir şey yok maalesef. Ali Koç’un Fenerbahçe Başkanlığından zor da olsa indirilmesi dışında…

Bu yazımızda Galatasaray’ı ve Okan Buruk’u değerlendireceğiz, daha sonra takımlarımızı tek tek yorumlayacağımız yazılarımız olacak. Bu yılın geçtiğimiz iki yıldan farkı “Göztepe, Trabzonspor, Beşiktaş” takımlarının daha iyi performans göstermesi ve Fenerbahçe’nin ilk sekiz haftada “Dördüncü sırada” olması. Takımlar içinde “En Dengesiz Takım Kadrosunun Fenerbahçe’de” olduğunun altını çizelim. Fenerbahçe bu yıl “Galatasaray dışında”, her takımı yenebilir ya da hiç ummadığınız takıma puan kaybedebilir. Bunu Fenerbahçe takımını konu aldığımızda ayrıntılarıyla anlatacağız.

Avrupa Kupalarındaysa Fenerbahçe, Beşiktaş, Samsunspor ve Başakşehir elemelerde maalesef başarılı olamadı. Milli Takımlar bazındaysa, Dünya Kupası elemelerde “Eleme Maçı” oynamaya çok yaklaştı. Ancak bizden daha kalitesiz takımlara fark attığımız için bayağı sevinmemiz, futbolumuzun nerelerde olduğunu görmek açısından çok önemli. Karşımıza “Fizik olarak güçlü ve disiplinli oyun oynayan” takımlar gelince yenemiyoruz. Hele İspanya gibi “Oyunu kontrollü ve paslı oynayabilen” takımlara gücümüz yetmiyor. Bu sadece “Milli Takımlar” düzeyinde değil, “Kulüp” bazında da aynı. Bizi anlatan söz, Mourinho’nun “Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi takımı değil” cümlesidir. Portekizli Hocaya karşı duyulan kinden dolayı bu sözlerin değeri anlaşılamadı.

Sözlerimizi uzatmadan bu yıl Galatasaray’ın durumu nedir, kısaca göz atalım. Geçen yılın “Türkiye’de başarılı, Avrupa’da başarısız takımı” Galatasaray bildiğimiz gibi. Bu yıl transferde “Sane, Singo” gibi yıldızları kadrosuna katan Galatasaray, Osimhen’in bonservisini Napoli’den uzun uğraşlar sonucu aldı. Okan Buruk’un her transfer dönemi olduğu gibi “Bek isteme hastalığı” yine nüksetti. Kaleyi de Trabzonspor’un Kaptanı Uğurcan’a emanet eti. Geçen yıl “Orta saha istemem” diyen Okan Buruk, aynı inadı bu sezonda devam ettirdi. Ancak İlkay Gündoğan transferin son günlerinde kadroya katıldı. İcardi sakatlandıktan sonra, takıma uyum sağlamaya çalışıyor. Transfer döneminin en önemli konularından biri de Barış Alper Yılmaz’ın “Arabistan’a satışının” olmamasıydı. Galatasaray yönetimi, bir daha asla bulamayacağı teklife ret yanıtı verdi. Şimdiden rahatlıkla şunu söyleyebilirim, bu karardan çok pişman olacaklar. Barış gibi “Fizik gücü ve hız” kavramlarından başka bir özelliği olmayan bir futbolcu için “Hayali paralar” istemek gerçekçi değil. Artık Barış asla eskisi gibi olmayacak. Zaten bunu görüyoruz. Futbolcu, Okan Buruk’un bildiği “Tek sisteme en uygun” futbolcu olduğu için, Barış’ı yollatmadı. Okan Buruk’un tek bildiği sistem “Uzun toplar atıp” Osimhen ve Barış ile topa sahip olup, hızlı ataklar yapmak. Ayrıca top rakipteyken, “Pres yaparak” rakibi “Birinci bölgeden” çıkarmamak. Tabii bu sistem “Süper Lig’de” çok iş yapıyor. Ama iş Avrupa’ya gelince, Avrupa takımları “Orta sahayı kullanmadan” uzun toplarla, “Orta sahayı devreden çıkarıp”, Abdülkerim gibi dönüşleri çok zayıf stoperin üzerinden atak yaparak gol atan sistemle geçiyor ve her maçta bu yöntem işe yarıyor. Bakınız Young Boys, bakınız Dinamo Kiev vs. maçlar. Okan Buruk da bunu izliyor. Yani Avrupa’da “ha seyirci ha Okan Buruk” fark yok. Aslında burada futbolun bir gerçeğinden söz edelim. “Futbolculuğu çok iyi olan bir iyi antrenör olur” diye bir kural yoktur. Bunun en güzel örneği Okan Buruk. Futbolculuğu gerçekten üst düzey olan Okan Hocanın maalesef hocalığı vasat. Kendini çok geliştirmeli…

Sane’nin takıma uyum sağlayamamasının temel nedeni nedir?” sorusunu herkes soruyor. Bunun yanıtı çok basit, “Galatasaray takımı, Bayern Münich gibi sistemli ve çok yönlü oyun oynamıyor da ondan.” Sane ile oynayan Barış ve Yunus sadece içe kat edip gol arama oyununu oynarlar. Oysaki, Avrupa takımlarında ver-kaç gibi kombinasyonlar vardır. Bizim Türk Futbolcularının da alt yapı bilgileri çok zayıf olduğu için, Sane bu oyun sistemsizliğinde görünmüyor. İlkay’ın yardımıyla bu soruna çözüm bulunacaktır. Yoksa Sane çok ama çok kaliteli ve futbolu çok iyi bilen bir oyuncu. Bu arada Osimhen’in durgun hali de büyük sorun. Bunun kesinlikle çözülmesi gerek. Yoksa Galatasaray’ın başı çok ağrır. Şimdiden uyaralım. Ayrıca Sane ile Yunus asla kenar çizgide oynayamaz. İkisi de serbest oynamalı. Kenara geldiklerinde verimleri çok düşer. Bizden söylemesi.

Galatasaray bu yıl Avrupa maçlarında bir yenilgi bir galibiyet aldı. Özellikle Liverpool galibiyeti “Galatasaray taraftarları” tarafından çok abartılıyor. Liverpool takımının bazı as oyuncularının oynamamış olması ve kaçırdığı pozisyonlar göz ardı ediliyor. “Futbolda galip olan haklıdır” kuralı geçerli burada. Geçen yıl da yine İngiliz Takımı karşısında alınan galibiyet, haddinden çok abartılmış, daha sonra hüsran yaşanmıştı. Diyeceğim odur ki, “Ben bu filmi daha önce gördüm.” Maalesef Okan Buruk ile asla Avrupa’da başarı gelmez. Bu gerçek yine görülecektir. Bu arada Spor Basınında, Youtube programlarında konuşan “Beğeni Dilencilerinin” Okan Buruk güzellemeleri, taraftara oynamaktan başka bir iş değildir. Bu takımın Avrupa’da en temel zaafı “Öndeyken galibiyeti asla koruyamaması…” Peki niye derseniz, yanıtı çok basit “Okan Buruk’un vasat bir hoca olması”, bunun sonucu olarak da takımı geçiş futboluyla oynatan hoca olmasından kaynaklanıyor. Galatasaray takımında “Topu gezdirebilecek, oyunu gerektiğinde soğutabilecek” kaç futbolcu var, hiç düşündünüz mü? Bu soruyu “Beğeni dilencisi, taraftar yağcısı spor yorumcularına da” soruyorum. Pas oyunu oynayabilecek Davinson, İlkay ve biraz da Lemina Torera ikilisi var. Biraz dememin nedeni, bu iki oyuncunun kesici olması ve ayaklarından topu çıkarırken, oyun kurma amaçlı değil de “Geçiş oyununda hızlı oynamak” amaçlı pasları çok başarılı yaptıkları içindir. Bu futbolcularla top çevirmeye kalkarsanız, en çok dördüncü pasta topu rakibe kaptırma olasılığınız çok yüksek. Tabii geriye oynamayı “Top çevirme” kategorisinde değerlendirmediğimizi özellikle belirtmeliyiz.

Trendyol Süper Lig’de bu yıl Galatasaray’ın “Yenilmeden Şampiyon olma” olasılığı çok güçlü. Bu yıl Galatasaray takımını yenerse İzmir’de Göztepe yenebilir. Tabii Okan Buruk yine “3’lü Savunma” oynatma takıntısı hortlamazsa…! Galatasaray takımı çok zor yenilir, bunu en önemli nedenlerden biri de “Süper Lig’de Anadolu Takımlarının çok zayıf” olmasıdır. Alanyaspor’un Galatasaray karşısında kaçırdığı pozisyonlar, bu sava örnektir. Kişisel düşüncemiz “Okan Buruk’un Avrupa takımlarından birinde, ivedilikle yardımcı Hoca” olmasıdır. Yoksa kendini geliştiremeyecektir. Bu arada eğer, ara transferde Beşiktaş takımı “4 transfer” yapıp güçlenirse, Galatasaray takımını “Vodafone Stadı’nda çok zorlar” zor bir olasılık da olsa yenebilir.

Sözlerimizi özetlersek, “Galatasaray takımının kadrosu çok güçlü ama, oynadığı oyun tek seçeneklidir.” Bu da Galatasaray’ın Avrupa’da başarısına engel bir durumdur. Youtube Beğeni Dilencisi Spor Yorumcuları tarafından, “Galatasaray’ın efsane çalıştırıcısı” sıfatı takanların, sezon sonunda “Okan Buruk için” söylemlerinin değişeceğini göreceğiz. Çünkü bu spor yorumcusu arkadaşların tek amacı “Taraftarın duymak istediğini yazmaktır.” Yoksa “Youtube mecrasında, başka türlü para kazanamazlar.” Bu kategoride olmayan “Spor Yorumcularının” da olduğu gerçeğinin altını çizelim.

Galatasaray Yönetimine bir soru sormak istiyorum, Okan Buruk’un “Genç Oyuncu oynatmama ve bu çocukları harcama yanlışına daha ne kadar suskun kalacaksınız?” Okan Buruk döneminde oynayıp, gelişen ve Avrupa kulüplerine yüksek bonservis ücretiyle satılan “Bir genç futbolcu” var mı? Türkiye’de aldığı para eleştirilen Fenerbahçe eski Teknik Direktörü Mourinho19 Yaşındaki Yusuf Akçiçek’i oynattı ve bu genç futbolcu22 Milyon Euro’ya satıldı. Galatasaray’ın Türkiye’de büyük (!), Avrupa’da sıradan hocası böyle bir işe niye imza atamıyor ve genç yetenekleri oynatamıyor? Bu soruyu lütfen sorun Galatasaray Yönetim Kurulu… Ayrıca Okan Buruk’a şu soruyu da sorun “Galatasaray’a ilk geldiğinde performansları mükemmel olan oyuncular, bir yıl sonra niye çöküşe geçiyor?” Bu sorunun da yanıtlanması gerekli ve çok önemli…

Son sözümüz “Galatasaray Yönetimi 5 yıl üst üste 5 yıl şampiyon olup, Avrupa’da başarısızlığa razı mı?”, görünen o ki, durum böyle maalesef…! Bu kadar para harcayıp Avrupa’da başarısızlık yaşamak akıl alır bir şey değildir. Galatasaray’ın Avrupa’da bir kez daha kupa getireceğine inancım tam. Ama bunun Okan Buruk ile olmayacağına da eminim. Bu iş için doğru adres Arda Turan’dır. Hele bir de İlkay Gündoğan gibi bir lider oyuncuyla Galatasaray hayal ettiğimiz zaferlere ulaşacaktır… Bu yazı bir köşede dursun, zamanı gelince bir daha okursunuz…’

 

 

NOT : Bize ulaşmak isteyen dostlar [email protected] adresine mail atabilir. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.