Celal Duruoğlu
Celal Duruoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Fenerbahçe Nereye Koşuyor?

Fenerbahçe Nereye Koşuyor?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu kaynak, Celal Duruoğlu tarafından yazılan ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün mevcut durumunu analiz eden bir yazıdır. Yazar, Fenerbahçe’nin on bir sezondur şampiyon olamamasının nedenlerini tartışmakta ve kulübün tarihinin en kötü ve karmaşık günlerini yaşadığını belirtmektedir. Özellikle eski başkan Ali Koç’un kararlarını ve kulübü holding gibi yönetme tarzını eleştiren metin, Koç’un, efsane başkan Aziz Yıldırım’a yaptığı eleştirilerle benzer hataları tekrarladığını vurgulamaktadır. Ayrıca, Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü Mourinho dönemi ve transfer siyasetindeki yanlışları incelemekte, kulübün bölünmüş yapısının devam ettiğini ve bu durumun zorluk yarattığını ifade etmektedir. Sonuç olarak, yazar Fenerbahçe’nin mevcut kadro dengesizlikleri ve yönetim hataları nedeniyle ligde başarılı olmasının çok zor olduğunu öne sürmektedir.

 

Okuyucularımıza güzel bir hafta diliyoruz. Geçtiğimiz yazımızda “Galatasaray” konusunu işlemiştik. Bugün Fenerbahçe’de neler oluyor, ona bakacağız.

Fenerbahçe tarihinin en “kötü ve karışık günlerini” yaşıyor. 11 Sezondur “Şampiyon” olamayan Fenerbahçe’de işler iyiye gitmiyor ve sular durulmuyor. Bugün yapılan “Yüksek Divan Kurulu Toplantısı” gösteriyor ki, Fenerbahçe’de bölünmüşlük sürüyor. Saadettin Saran çok kötü bir ortamda göreve geldi. Aslında Fenerbahçe geçmiş yanlışların bedelini ödüyor.

İsterseniz Sayın Ali Koç’un ilk başkan olduğu seçim gününe gidelim. Fenerbahçe’nin Efsane Başkanı sayın Aziz Yıldırım’ın kongrede konuşmasında “Bugün böyle davranıyorsunuz, ama yarın buradan ağlayarak gidersiniz” demişti. Efsane Başkanın dediği maalesef çıktı. Sayın Ali Koç, o günkü konuşmasında, Efsane Başkan Aziz Yıldırım’ın hatalarıyla ilgili ne dediyse kendisi yaptı. Hani “Ah alma çıkar aheste aheste…” sözü gerçek oldu âdeta. Yaşam böyle bir şey. Sayın Ali KoçYaşattığını yaşadı…!”

Ali Koç iki kezFenerbahçe’nin şampiyonluğunun önüne geçti.” İlk yaptığı hata “Aykut Kocaman Hoca’yıgöndermek oldu. Hem de “Yardımcılarının verileri götürdüğü” suçlamasıyla Aykut Hoca ile yolları ayırdı. İsmail Kartal ile devam etmemek de, ikinci büyük hatası oldu. Bu “Efsane Başkan sayın Aziz Yıldırım’dan” sonra, aldığı ikinciah.!” Oldu. Daha sonra, “Volkan Demirel’e” yapılan bir başka ayıptı. Çok net “Sayın Ali Koç Fenerbahçe’nin büyüklüğünü unutturdu…!” Bizim gençliğimizde “Fenerbahçe Galatasaray’ın altı Şampiyonluk önündeydi.” O dönemlerdeki filmlerde, “Fenerbahçe taraftarlığı işlenirdi. Bakınız Hababam Sınıfı Filmleri…!” Anımsayalım o kongrede sayın Ali Koç, Efsane Başkan’a “Galatasaray bizim iki şampiyonluk önümüzde, bu kabul edilemez…!” demişti. Başkanlığı bıraktığı zaman “Galatasaray Fenerbahçe’den altı şampiyonluk” önüne geçti…! Sayın Ali Koç, Efsane Başkan sayın Aziz Yıldırım’a “Siz müteahhit misiniz de sürekli arazi alıyorsunuz?” demişti, ama olağanüstü kongrede “Yapmak istediği yapı projelerinden” söz etmek zorunda kaldı. Bu da yetmedi, Efsane Başkan sayın Aziz Yıldırım’ın aldığı araziler sayesindeBankalar Birliği’nden” çıkacağını söyledi sayın Ali Koç. Kader sayın Ali Koç’a çok ağır bir ders verdi. “Ağzınızdan çıkan, lafları kulağınız duyacak…!” Ancak Başkanlıktan düştükten sonra bile, sayın Ali Koç’un Efsane Başkan Aziz Yıldırım takıntısı devam ediyor. Bu “Fenerbahçe için çok büyük bir handikap.”

Sayın Ali Koç asla “Spor Kulübü hatta futbol kulübü başkanı gibi davranamadı.” Fenerbahçe kulübünü “Holding yönetir” gibi yönetti. İşte bu kulüp birliğini bozdu. Sürekli olarak “Efsane Başkan Aziz Yıldırım’a yönelik ağır ve haksız eleştirilerlebaşarısızlığını geçmişe yükletme siyaseti Fenerbahçe’yi böldü ve birlik bitti. Bugün “Yüksek Divan Kurulu’nu” izleyen Fenerbahçeliler bunu çok net gördü. Sayın Başkan Saadettin Saran bu bölünmüşlüğü çözebilir mi? Çok zor. Sayın Saran ne Aziz Bey ne de Ali Koç karizmasında değil.

Az daha “Postacı kapıyı iki kere çalar” sözü gerçek oluyordu. İsmail Kartal ile “99 Puanlık sezon sonrası” devam denseydi, hayaller gerçeğe dönebilirdi. Ama “Kongre Hesapları” maalesef “Postacının ikinci kapı çalışını boşa çıkardı…! Kapı yine açılmadı.” Efsane Başkanın “Mourinho Kartını açması”, Sayın Ali Koç’un koltuğu kaptırma kaygısı ağır bastı. O da Mourinho ile anlaştığını açıklayıverdi ve kongre kazanılırken, Fenerbahçe kaybetti…! Sayın Ali Koç’un başkanlık boyunca çok önemli iki davranışı öne çıktı. Birincisi “Takım yapısına uygun olmayan teknik direktörler getirmesi ya da teknik direktörü kaliteli olup, kadronun kötü olması”, ikincisi “Çok ağır karar vermesi.” Örnek olarak Portekizli Hoca Jesus çok kaliteli Hoca olmasına karşın, kadro zayıftı. İsmail Kartal’ın kadrosu iyiydi, ancak Hoca çok duygusal olduğu için, baskı karşısında yaptığı hayati hatalar yaptı.

Gelelim Mourinho dönemine. Öncelikle şu saptamayı yapalım. “Mourinho ile çalışacaksanız, kadronuzun AAA+ Plus olması gerekir…!” Böyle bir kadro kurmak için, “Fenerbahçe’nin Kadıköy’ü satması gerekir.” Mourinho’nun başarılı olduğu takımlarda “Oyunu 1. ve 2. Alanda kabul eden ve geçişlerle gol atan taktiklerle sonuç almıştı.” Peki Mourinho geldi, “Youtube beğeni dilencileri” övgüler yağdırmaya başladı. Mourinho yönetilmesi son derece zor ve kibirli biri. Fenerbahçe Asbaşkanı “Uçacağız, kaçacağız” derken, “Uçan şampiyonluk, aklını kaçıran da taraftar oluverdi…!” Sırf Kongre kazanma sevdasına Acun Ilıcalı gibi “Futbolu yönetmeyi bilmeyen birini” göreve getirmek, korkunç bir yanlış oldu… Mourinho’nun Acun Ilıcalı hakkındaki anlattıkları, “Futboldan anlamadığı” gerçeğini ortaya çıkardı. Mourinho “Yavaş futbol oynatıyor” eleştirilerinin ana nedeni “Takımın kadro yapılanmasının yanlışlarının” bir sonucuydu. Arabistan’dan gelen Maximin’in gelişi doğruydu, ancak Mourinho’nun taktiği için yanlış transferdi. Çünkü Maximin oyunu 3. Alanda oynarsa, çok etkili olan bir futbolcu. Ama 2. Alanda oynatırsan etkili olamaz…! Zaten öyle de oldu. Kısaca birinci yılda Mourinho hamlesi hem yanlış transfer siyasetinin hem de Acun Ilıcalı ve Başkanın yanlışları yüzünden boşa çıktı…!

Mourinho’nun yanlışları yok mu diye soranları duyuyor gibiyim. Değerli okurlarım, Mourinho’yu getirirken “Yapı var, Galatasaray’ı kolluyorlar” diye kulağına fısıldamak büyük hata olmuştur. Mourinho’nun “Dünyanın en iyi polemikçisi” olduğunun unutulması, başarısızlığın temeli oldu. Mourinho “Kendini beğenmiş, ukala ve insanlara üstten bakan” biridir, doğru. Ancak Mourinho bu kozu, başarısızlıkta hep kullandı. Ama Mourinho’dan bu kadrolarla başarı beklemek hayaldir…! Bunu gören çıkmadı. Fenerbahçe taraftarı “sayın Ali Koç’un ve Acun Ilıcalı’nın” masallarına kandılar…!

Uzatmayalım bu yıla gelelim. Sayın Ali Koç, “Fenerbahçe’de başlayan imza kampanyasını” önce hafife aldı, sonra “Eylül’de Kongre” deyince, “Fenerbahçe’nin bir sezonu daha” riske girdi. Haziranda çok iyi transfer yapacağız diyen sayın Ali Koç, bir kez daha dediğini yapamadı. 300 Milyon Euro harcayarak “Dengesiz bir Kadro” kuruldu. Bakın Fenerbahçe o kadar dengesiz bir kadroya sahip ki, Süper Lig’de “Galatasaray dışında”, her takım oynayacağı maçlar üç ihtimalli olacaktır. Bunu bir kenara yazın. “Örnek Fenerbahçe’nin Karagümrük ile sahasında berabere kalması sürpriz olmaz, ama alacağı galibiyet en çok iki farklı olur.” Peki “Dengesiz kadro” dedik bu nedir? Hemen yanıtlayalım, Fenerbahçe bu kadro ile “Futbolu 2. ve 3. Alanda oynayamaz…!” Niye eğer önde oynarlarsa, geçiş ataklarıyla çok gol yer. Peki kontrollü futbol oynayabilir mi bu kadro? Hayır. Çünkü Fenerbahçe’de, Galatasaray gibi “Pas trafiği yaparak” kontrollü oyun oynayamaz…! Galatasaray’ın Fenerbahçe’den üstün yanı, “Klas Futbolcu” fazlalığı. Her maç bir futbolcu çıkabiliyor. İşte Başakşehir maçı “Sane sahneye çıktı.” Beşiktaş maçında “İlkay kurtardı.” Ayrıca Galatasaray’ın ezberi olan “Geçiş Oyunu Sistemi” var. Fenerbahçe’nin diğer zaafı “Her yıl kadronun yenilenmesi…!” O yüzden Fenerbahçe sistem oturtamıyor. Denklem bu kadar basit.

Mourinho’ya göre kurulan kadro ile Tedesco’dan başarı bekleniyor. Hem de bu kadro ile “Tempolu, baskılı oyun” oynanması isteniyor. Tedesco’nun bırakın baskılı oyunu, karşı takıma karşı skor olarak üstünlük kurması çok zor. Ancak burada Tedesco’ya bir eleştirimiz var. Bu aralar “Youtube’un Beğeni Dilencileri” Tedesco’nun “Fenerbahçe takımının sezon öncesi yüklemesi yapmadığını” söylediği efsanesini yayıyorlar. Mourinho gibi bir Hocanın “Antrenman Bilgisi olmadığını” iddia etmek, en hafif deyimle “Utanmazlıktır.” Birileri Tedesco’ya çıkardığı on birin dokuzunun, “Transfer döneminin sonunda” geldiğini anlatsın…! Yani “Hazırlık döneminde olmayan dokuz futbolcu on birde oynuyor…!” Olmaz… “Tamam Mourinho, o ya da bu nedenle başarısızdır. Ancak bu kadar da uzun boylu değil…!” Tedesco başarısızlığın faturasını birilerine yıkmak istiyor. Böyle yapacaksa, niye Fenerbahçe’nin başına gelmeyi kabul etti? Para mı acaba? Bu arada Devin Özek konusu da başka bir facia.

Fenerbahçe konusu o kadar geniş ki. Anlat anlat bitmez. Bu Fenerbahçe’nin bırakın Galatasaray’ı; Göztepe, Trabzonspor, Samsunspor ve Beşiktaş’ın önüne geçmesi çok zor. Bakmayın Beşiktaş’ın Gençlerbirliği’ne yenildiğine. Bu sizi aldatmasın. Beşiktaş Fenerbahçe’yi kesin yener. Bu arada Beşiktaş maçı öncesi, Gaziantep deplasmanında Fenerbahçe en iyi beraberlik alır. Fenerbahçe için sorun, ligin ikinci yarısı olacak. Çünkü Türkiye’de sonuçlar ligin ikinci yarısında alınır. Bu arada Fenerbahçe “Milli Maçlar arasına yerli teknik direktörle girer.” Bir kenara yazın, zamanı gelince göreceğiz. Tedesco gidici…!

Dikkat Fenerbahçe uçurumun kenarında maalesef. Fenerbahçe’nin bu durumu, Galatasaray’ı da geriye götürüyor…! Gerçek Galatasaraylı asla Fenerbahçe’nin bu kadar kötü olmasını isteyemez. Süper Lig hızla Bundesliga olma yoluna girdi. Bayern Münich’in Dortmund’un başarısı için destek olduğu gerçeğini unutmamalıyız. İskoçya’da “Hem Spor Kulübü hem de Dini Mezhep rekabetinin” en önemli takımları Celtic ve Rangers’ın öyküsü buna örnek. Rangers’ın İskoçya’da küme düşürülmemesi için, Celtic çok uğraş verdi. Unutmayalım Galatasaray olmadan Fenerbahçe olmaz, Fenerbahçe olmadan Galatasaray olmaz. Unutmayalım.

 

NOT: Bize ulaşmak isteyen dostlar [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.