Savunma Sanayii Müsteşarı Anadolu Ajansı’na konuştu.
Yaptırımların ne manaya geldiğini anlattı.
İlk defa bu netlikte konuşuldu.
İlk defa neyin ne olduğunu anladık.
Teknik açıklama böyle yapılmalı.
İşte yapamadığımız birçok şey arasında bu iletişim eksikliği var.
Bilgilendirmiyoruz.
Anlatmak istemiyoruz.
Sanki, “Ben bir dil tuttururum, birileri tekrar eder” diyoruz.
Sonra, anlaşılmaktan korkan bir suçlu edasıyla bağırıyoruz.
Aptallığın, ahmaklığın en düşük derecesini tercih ediyoruz.
Başımıza gelmedik kalmaması bundandır.
Yönetenlerimiz bu tavrı bırakmalıdır.
Sorulana cevap vermelidir.
Milleti ciddiye alıp anlatmalıdır.
Niye bu durumdayız?
Niye konuşamıyoruz?
Niye problemlerimizi çözmeyi değil, kavga konusu etmeyi tercih ediyoruz?
Çok konu, çok örnek var:
Vatandaş veya muhalefet, “Nedir bu Tank palet satışı mı?” dedi.
Gayet kolay: Bir bir anlatırsın.
“Ben belgeleri koydum” diye kandırmaya kalkmazsın, belgeleri koyarsın.
Tank Palet Fabrikası Sakarya’da değil mi?
Muhalefeti, basını çağırırsın, fabrikada neyin ne olduğunu göstererek anlatırsın.
Kimsenin de diyeceği bir şey kalmaz.
“Savunma Sanayii’nde şu kadar ileri gittik” diye davul çalmazsın.
İşine bakarsın.
Bu iş davul zurna ile konuşulacak işlerden değildir.
Sessiz ve derinden gidilerek yapılacak işlerdendir.
Özal zamanında bu işler böyle titizlikle uygulandı.
Uygulayıcılar başta Vahit Erdem hayattalar.
Nasıl yaptıkları da ortada.
Sonra…
1983’ten hatta 1974’ten itibaren adım adım bu gelişmeyi sağlayanları yok saymazsın.
Savunma Sanayii Başkanlığı’nı kuran adam Vahit Erdem’dir.
Yaptığı işler, şu anda övündüğümüz hemen hemen bütün uygulama ve projelerdir.
Evet şaşırmayınız, böyledir.
Yaptıklarımız onun zamanında yapılanları geliştirmektir.
İHA’lar dahil, yeni olan proje pek azdır.
Bunu niçin böyle söyleyen çıkmaz?
Niçin bu büyük devlet adamına ve ekibine bir kere bile teşekkür edeni bırak adını anan çıkmaz?
Niçin bu uygulamaları planlayan Özal’ın, -ihtilalci de olsa- Kenan Evren’in adını etmeyiz?
Halkı bırakın, konuşan yazan hemen herkes bunları bilmiyor ve daha önce çok şey yapılmadığını zannediyor.
Bin defa yanlıştır.
Bilerek söylüyorum: Onlar belki de bizim en namuslularımızdı.
Devletin milyar dolarlarını titizlikle harcayarak, ülkeye teknoloji getiren ekibin, sonrakilerin ve daha öncekilerin bir şey yapmadığı düşüncesine nasıl gelirsiniz?
Bu nasıl bir ahlaktır?
İşin bir başka tarafı daha var:
Bana sorarsanız, bunları konuşsak bu duruma gelmezdik.
Amerika krizine de düşmezdik.
Çünkü yönetenler başka fikirlere kulak kabartırlardı, faydalanırlardı, hata payı azalırdı.
Dikkate davet edilirlerdi.
Millî meselelerde bunları yapmak kaçınılmaz işlerdi.
Türkiye eskiden konuşurdu.
İyi olmayan çok şey yanında bu iyi bir şeydi.
Öncekileri yok saymak ve ancak kötülemek için anmak felakettir.
Türk Savunma Sanayii’nin kuruluşu muhteşemdir.
36 yıl önceye ve sonra 25 yıl önceye gidiniz, bakınız, on yılda neler yapılmış?
Kıyaslayınız, 19 yılda yapılanların kat kat üstünde bir temel koyuştur.
Unutmayın!
Bugünün değeri dündendir.
“Bugün değerlidir” diyorsanız benzer ölçülerle düne baktığınızda daha büyük değerler göreceksiniz.
Bunu görmek ve söylemek bizi küçültmez.
Şeffaflık ve hakkaniyet büyütür!
Yorumlar kapalı.