Hükümetin iklim yasası, Türkiye’yi “net-sıfır” rotasına sokmak amacıyla sera gazı emisyonlarını yasal sınırlarla kısıtlamayı hedefliyor ve karbon vergisi, emisyon ticareti gibi sert araçlar öngörüyor. Sanayi cephesi, karbon maliyetlerinin işletme giderlerini artıracağını, rekabeti erozyona uğratacağını ve istihdam riski yaratacağını belirtiyor. Hayvancılık cephesi ise, metan kotasının büyükbaş hayvan sayısını azaltacağını, et-süt fiyatlarını yükselteceğini ve protein tüketimini düşürerek özellikle çocuklarda beyin gelişimini tehlikeye atacağını vurguluyor. Sonuç olarak, iklimin korunması gerektiğini ancak üretimi, beslenme güvenliğini ve ulusal zeka sermayesini feda etmeden, sanayi ve hayvancılık paydaşlarının sesine kulak verilerek dengeli bir yol izlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
“Çevreyi koruyacağız” derken üretimden, beslenmeden ve akıl sağlığımızdan olmayalım!
İklim Yasası Nedir?
Hükümetin gündemindeki iklim yasası, sera gazı emisyonlarını yasal sınırlarla kısıtlayarak Türkiye’yi “net-sıfır” rotasına sokmayı hedefliyor. Yasa; karbon vergisi, emisyon ticareti, sektör bazlı kota ve raporlama zorunlulukları gibi sert araçlar öngörüyor.
Sanayi Cephesinin Kaygıları
Maliyet Şoku: Kömür, çimento, demir-çelik ve kimyada karbon maliyetlerinin işletme giderlerini %15-30 arası artırması bekleniyor.
Rekabet Erozyonu: Yeni yükümlülükler, ihracatçı KOBİ’leri AB ve Çin’deki rakiplere karşı zayıf düşürecek.
İstihdam Riski: Kömür havzalarında on binlerce işçi “adil geçiş” fonları devreye sokulmadan işsiz kalabilir.
Hayvancılık Cephesinin Kaygıları
Türkiye’de kişi başı hayvansal protein tüketiminin 33 g’dan 14 g’a düşmesi zaten alarm veriyorken, iklim yasası büyükbaş hayvan sayısını daha da azaltacak:
Metan Kotası: Sığır ve manda işletmelerine metan salım limiti getirilecek; karşılayamayan çiftçi üretimi kesecek.
King Yasası Etkisi: Arz daraldıkça et-süt fiyatları geometrik biçimde artar. Fiyat artışı protein erişimini daha da kısacak.
Beyin Gelişimi Tehlikede: Yetersiz protein, özellikle çocuklarda zekâ gelişimini ve ruh sağlığını olumsuz etkiler.
Hayvancılıkta Olası Gerileme Tablosu
Etki Alanı | Beklenen Değişim |
Hayvan Varlığı | Büyükbaş sayısında azalma |
Üretim Verimliliği | Küçük üreticilerde düşüş |
Maliyetler | Yem, gübre ve altyapı masraflarında artış |
İhracat Potansiyeli | Hayvansal ürünlerde rekabet gücü zayıflar |
Kırsal Kalkınma | Çiftçi göçü hızlanır |
Gıda Fiyatları | Et ve süt ürünlerinde yüksek zam riski |
Sonuç: Dengeli Bir Yol Mümkün
Elbette iklimi korumak zorundayız; ancak üretimi, beslenme güvenliğini ve ulusal zekâ sermayesini feda ederek değil. Sanayi ve hayvancılık paydaşlarının sesine kulak verilmeli; karbon azaltım hedefleri esnek geçiş takvimi, yerli teknolojik destek ve çiftçiye yeşil fonlarla dengelenmelidir. Aksi hâlde, çevre kazanırken ekonomide çöküş, sofrada yoksulluk ve toplumda zihin gerilemesi kaçınılmaz olacaktır.