Atsız Burucu
Atsız Burucu

Gerçek Dostluk ve Kaliteli Düşman Üzerine

featured

Peki, gerçek bir dostun olmaması kadar ne acıtır insanı? Bana göre, mert bir düşmanın da olmaması. Kaliteli düşman; insanı, dostlardan bile daha çok geliştirir, motive eder. Ama asıl tehlike; hiç düşmanın olmamasıdır. Çünkü hiç düşmanın yoksa, demek ki senin bir fikrin yok. Demek ki doğruyu değil, insanların sadece duymak istediklerini söylüyorsun.

İnsanın dostları olmalı.

Ama öyle geçici değil; kaybedilmeyecek, sağlam dostları… Çünkü para da mülk de hatta sağlık da bir gün gelir elden gidebilir. İşte tam da o zaman, insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey; bir dosttur. Kalpten bağlı, acını seninle paylaşan, menfaat beklemeden, sessizce yanında duran bir dost

Biliyorum, böyle bir dost bulmak zor. Ama olmalı. Hayatta bir tane bile olsa, mutlaka olmalı. Çünkü zor bir günde etrafında tek bir gerçek dostun bile yoksa, bu insanı en çok yaralayan şeylerden biridir.

Bu fark ediş; adeta doğuştan kör birinin, gözleri açıldığında ilk kez dünyayı görüp sevinçten çok acı duyması gibidir. Bazen gözümüzün açılması, gerçekten can yakıcı olabilir.

Peki, gerçek bir dostun olmaması kadar ne acıtır insanı?

Bana göre, mert bir düşmanın da olmaması.

Kaliteli düşman; insanı, dostlardan bile daha çok geliştirir, motive eder.

Ama asıl tehlike; hiç düşmanın olmamasıdır.

Çünkü hiç düşmanın yoksa, demek ki senin bir fikrin yok.

Demek ki doğruyu değil, insanların sadece duymak istediklerini söylüyorsun.

Benim hayattaki en büyük mutluluklarımdan biri; Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderle aynı soydan geliyor olmak ve onunla birebir aynı dünya görüşünü paylaşmaktır.

Eğer o olmasaydı, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu güzel ülke, belki de tarih sahnesinden çoktan silinmiş olacaktı. Bugün burada, özgürce düşüncelerimizi dile getirebiliyor, hâlâ “dostluk” gibi kavramları tartışabiliyorsak, bunu ona borçluyuz.

Mustafa Kemal’e baktığımda; milyonlarca gerçek dostu olan bir lider görüyorum. Aynı zamanda kaliteli düşmanları da vardı. Ve elbette, çamurdan yapılmış, sesi gür ama özü zayıf düşmanları da…

Dünyanın dört bir yanında, zamanında onunla savaşmış olan milletler bile, bugün onun büyüklüğünü teslim ediyor.

Böyle bir liderin izinden gidebiliyor olmak, bizim için en büyük onurlardan biridir.

Yazımı şu sözle bitirmek istiyorum:

Düştüğünde en gerçek bildiğin dostun yanında değilse, tüm dostların sahtedir.

Ama…

Eğer en gerçek bildiğin iki dostun da yanında değilse, o zaman tüm dostların gerçektir — çünkü hepsi kaliteli birer düşmandır.

Ve ey dost, şunu unutma:

Bilinç, bir dostun yalanına şahit olduktan sonra başlar.

İkinci yalandan sonra ise, bütün yalanlar gerçeğe dönüşür.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!