Metin, Arzu Güven’in “Zindanlarda söylenir benim türkülerim” adlı eserinden alıntılar sunmaktadır ve Türkiye’deki siyasi baskı ve adaletsizlik konularını ele almaktadır. Şiirsel bir dille, nezarethanelerdeki kötü muameleyi ve mahpusluğu tasvir ederken, yazar “Hak/hukuk/özgürlük” talep etmenin getirdiği zorluklara dikkat çekmektedir. Metinde çeşitli cezaevleri isimleri (Mamak, Metris, Silivri gibi) anılarak geniş bir siyasi tutukluluk geçmişine gönderme yapılmaktadır. Ayrıca, Başkan Erdoğan’ın siyasi muhaliflere yönelik sözlerini tuttuğu iddia edilmekte, özellikle Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi ve bir hâkimin sürgün edilmesi gibi olaylar örnek gösterilerek iktidarın muhalefeti sindirme çabaları vurgulanmaktadır. Metin, genel olarak yasaklar, baskı ve ülkedeki doğal varlıkların talan edilmesi gibi temaları işleyerek bir hayal kırıklığı ve isyan duygusu aktarmaktadır.
İsyana geçit yok!
Abluka öfkesiyle…
Yaka paça tekme tokat kelepçe ,narkotik kokulu nezarethanede gecelerce; Saray’ın fermanı okunur yüzüne…
Hak/hukuk/özgürlük demek
Zindan içince zindan !
Gün oldu:
Bekirağa/ Magusa/ Mamak/Metris/
Ergenokon/Balyoz…
Gün oldu :Silivri
Ölüyoruz!
Kökünden sökülen zeytin: yakılan orman/kuruyan dere/ vadi/ dağ-taş talan
Kendi ruhuna benzetti buyurgan !
Yasak/baskı/talan/dolan
Titriyor yalan mumu sönecek…
Bir ihtimal harlanırsa faşizmin nefesiyle
Yüreğim yaralı gideceğim yurdumdan!
ERDOĞAN SÖZÜNÜ TUTTU
Beraat kararı vereceği düşünülen hâkim Samsun’a sürgün edildi, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı Ahmak Davası onandı !
Saraylı Erdoğan :
“Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek” demişti …
Sözünü tuttu …
Kızmak Yok!