Arzu Güven’in köşe yazısı, Türkiye’de her yaz çıkan orman yangınlarının yol açtığı yıkımı ve sorumsuzlukları ele alıyor. Özellikle İzmir, Denizli, Manisa ve Aydın’da meydana gelen yangınların hem doğaya hem de hayvanlara verdiği zarara odaklanılıyor. Yazar, yangın söndürme uçağı eksikliği gibi eksik önlemleri eleştirirken, hükümetin hayvan haklarına yönelik politikalarını da sert bir dille eleştirerek hayvanların yaşadığı acılara dikkat çekiyor. Genel olarak, metin vicdanların körelmesine ve doğanın yok oluşuna yönelik derin bir üzüntü ve öfke barındırıyor.
Türkiye’de aynı anda pek çok noktada organize orman yangını çıkıyor. Her yaz çeşitli sebeplerle çıkan/çıkarılan orman yangınlarıyla binlerce hektar yeşil alanın ve beraberinde ekosistemin yok oluşunu üzülerek izliyoruz.
Bu sefer kahreden haber İzmir’den!
Yerleşim yerlerine sıçrayan yangın; İzmir’in Menderes, Gaziemir ve Seferihisar ilçelerinde etkisini sürdürürken; Denizli, Manisa ve Aydın da alevlere teslim oldu.
Bu kahrolası tekrarın yaşanmaması için herhangi bir önlem almayan sorumlular, bir tarafta yok olmaya devam eden cennet vatan ve hayvanlar. Ne iğrenç bir döneme denk geldik.
Arabada yangın söndürücü olmadan muayeneden geçemiyorsun ama ülkenin yangın söndürücü uçağı yok
Kuşlar kanadında alevle uçuyor!
Dumanların ve alevlerin sardığı ormanlık alanda yangından kavrulan zavallı orman sakinleri.
Evini yangında kaybetme korkusu yaşayan insanoğlundan daha mı değersiz aynı kaygıyla tir tir titreyen şu tavşancık?
Peki, hangi sırt taşıyabilir küle dönen kaplumbağanın vebalini ?
Her afette can kurtaran AKP hükümetinin savaş açtığı sessiz kullar!
“Halk sokakta köpek istemiyor” diyerek katliam yasasını ZORLA DAYATAN VİCDANSIZLAR!
Seferihisar’daki yangında alevlerden kurtardığı sahibini can dostundan ayırmaya gücünüz yeter mi ?
Bahçeniz bahar görmesin!