Arslan Küçükyıldız
Arslan Küçükyıldız

C-5 / Mamak ve Sednaya

featured

Günlerdir televizyonlarda canlı olarak gördüğümüz Suriye’deki Esed’in Sedneya işkence hapishanesi tıpkı Mamak C-5’i ve Mamak Cezaevi; Diyarbakır Cezaevi gibi işlemişti. Katil Esed yönetimi de Sednaya’daki işkence hapishanesi gibi Suriye’nin birçok yerinde işkence hapishaneleri kurdu. Sednaya’nın örnek alındığı yerin ABD’nin, CİA’nın Güney Amerika’daki işkence merkezleri ve Guantalamo olduğu bana göre tartışmasızdır.

C-5‘i hiç bilmeyenler olabilir: Ankara’da Mamak Askerî Cezaevi ve savcılığının yakınlarında bir işkence merkeziydi C-5.  12 Eylül’de ABD çocuğu Kenan Evren’in maşaları savcı Nurettin Soyer, başkomiser Dürüst Oktay, Zeki Kaman ve işkenceci polisleri, ülkücüleri C-5’te sorguladılar. 12 Eylül hemen öncesinde kurulan bu işkence merkezi 12 Eylül Döneminin ardından yok edildi.

C-5’te ABD’nin Güney Amerika’da uyguladığı fiziki ve psikolojik işkenceler, deneyler aynen uygulanmıştı. C-5’teki işkence C-5’le sınırlı kalmamış, “Kafes” denilen yerde sürmüş ve yüzlerce kişinin üst üste tıkıldığı cezaevi koğuşları ve hücrelerinde 10 yıla yakın devam etmişti. Cezaevinin rezil şefi Albay Raci Tetik işkenceyi koğuşlarda, hücrelerde havalandırmada sürdüren kişiydi. Kenan Evren’e işkence uygulamalarında Muazzez İlmiye Çığ’ın kardeşi de akıl hocalığı yapmıştı.

İnsanlık adına tiksindirici, utanç verici, bir kısmı dile getirilemeyen alçakça işkencelerdi.

Seri fiziki ve ruhi işkenceler sonrasında işkenceden ölen, sakat kalan, aklını oynatan, ruh sağlığını kaybeden birçok ülkücü oldu oldu. Mamak’ta yapılan bu işkenceler buradan örnek alınarak Diyarbakır Cezaevinde de uygulandı.

Mamak ve Diyarbakır tek değildi İstanbul’da, İzmir’de, Samsun’da, Kastamonu’da, Manisa’da daha birçok yerde Mamak örnek alınarak işkence merkezleri kurulmuştu.

Ülkücüler vatan millet için, devlet için yola çıkmışlardı bu kutsal kavramlara düşman olmadılar. Ancak ABD kuklası Evren’in 12 Eylül yönetiminin diğer bütün Kürt derneklerini ezip PKK’yı güçlendirmek için yaptığı çalışmalar sonuç verdi ve Diyarbakır cezaevinde yapılan işkenceler PKK terör örgütünün propaganda malzemesi oldu, bölücülüğe bayrak yapıldı. Devletin 40 yıldır boğuştuğu terör yuvaları yine devletin başına geçmiş NATO’cu Evren tarafından bu şekilde palazlandırıldı.

Günlerdir televizyonlarda canlı olarak gördüğümüz Suriye’deki Esed’in Sedneya işkence hapishanesi tıpkı Mamak C-5’i ve Mamak Cezaevi; Diyarbakır Cezaevi gibi işlemişti. Katil Esed yönetimi de Sednaya’daki işkence hapishanesi gibi Suriye’nin birçok yerinde işkence hapishaneleri kurdu. Sednaya’nın örnek alındığı yerin ABD’nin, CİA’nın Güney Amerika’daki işkence merkezleri ve Guantalamo olduğu bana göre tartışmasızdır. Bu işkence hapishanelerinde yapılanlar incelendiğinde ABD’nin Güney Amerika’da denediği yöntemlerin aynısının uygulandığı görülüyor. Guantaloma’da, Ebu Garip’te uygulananlar Sednaya’da da uygulandı.

Esed’in bir Amerikan İsrail aparatı-maşası olduğu bu işkence hapishanesi ile bir kez daha doğrulanmış oldu. Sednaya’dan Gazze’de savaşmaya giden Türkler de çıktı; Gazze’de savaşan Kassam Tugayları’nda görevli, insanlar da çıktı. Esed’in istihbarat binalarında yakılan belgelerin Esed’le İsrail yakın ilişkilerini ortaya koyduğu için yakıldığı konuşuluyor.

Bir insan fikri, zikri, milliyeti, mezhebi… ne olursa olsun neden bir başka insana zulmeder, utanç verici işkenceler yapar?

Bütün Yahudileri elbette kastetmiyor,  dini inanışlarında göze çarptığı için söylüyorum; bir Yahudi için kendi milletinden başka “insan” yoktur. Onlar hayvandır. Bu inanç onlara her şeyi yapma özgürlüğü verir. Bu yüzden İsrail işkence hapishanelerindeki Filistinlilerin durumu Sednaya’dan daha aşağı değildir.

Sednaya korkunç bir yer. Bu kadar insanlıktan uzaklaşmış işkenceci ruh hastasını hiçbir mezhep hiçbir topluluk bir araya getiremezdi.

Acaba diğer insanları hayvan gibi görmek azınlık olmaktan mı kaynaklanıyor? Suriye’de Esed’in despot azınlık idaresi mi böyle bir sonuç doğurdu?

Halkı sefalet içindeyken bir devletin başı nasıl olur da saraylarda şatafat içinde yaşayabilir? Ve hangi nedenler sıradan bir insana Esed zulmünü sürdürmesi için kendisine teklif edilen insanlık dışı görevleri kabul ettirir?

Bir insan niçin milletine, tarihine,  dinine, ülkesine ihanet eder?

Evren’i ABD uşağı yapan, kendisine NATO’cu denildiğinde koltuklarını kabartan şey neydi?

Yaptığı işkenceler sorulduğunda kendisine verilen görevleri yaptığını söyleyen Raci Tetik’e, cezaevinin koğuşlarını makineli tüfekle tarattıran şey sadece dengesiz, alçak bir ruh hastası olması mıydı?

Alçak Nurettin Soyer’in işkenceci polislerle birlikte C5 işkencelerine girmesinin nedeni neydi? Hangi içgüdü onu yönlendiriyordu?

Milletine ihanet eden, yularını sömürgecilere kaptırmış zalimlerin yapmayacağı zulüm ve işkence yoktur.

2024 yılında yayınlanan ve mutlaka okumanız gereken “Dava’nın Davası” adlı kitapta Raşid Demirtaş ve Mahir Durakoğlu C-5 işkence merkezini ve Mamak cezaevindeki işkenceleri en yalın bir şekilde anlatıyorlar. C-5’i ve Mamak’ı; yakın tarihi unutturmak isteyenlerin elinden kurtarıyor, gün ışığına çıkarıyorlar. (C-5 işkence merkezindeki insanlık dışı işkenceler, bizzat işkence görenler tarafından yüzlerce kitapla anlatılmalı; bu bir insanlık borcudur. Yerine getirmeyenler tarihe karşı sorumludur.)

Umarım devrim çığlıkları arasında çiğnenen Sednaya işkence hapishanesi belgeleri ile işkence görenlerin anlatımları, tanıklıklar zamanın kirli karanlığında yok olup gitmezler. Belgeler arşivlenir. Görüntüler toplanır. İşkence hapishanesi bütün yönleriyle açığa çıkarılır. Sednaya yüzlerce belgesele, yüzlerce kitaba konu olacak büyüklüktedir.

İnsan olmak çok zor.

Aklımda deli sorular var: acaba Esed ve arkasındakiler bizim Sednaya’yı günlerce aylarca konuşmamızı istedikleri için; bu arada kendileri de Golan ve sulara hâkim olup Davut koridorunu açmak amacıyla meşgul etmek için mi bıraktılar? Üstelik yer altında 5 kat daha olduğunu söyleyerek işkence hapishanesinin duvarlarını yakınlarından haber almak için kıvranan insanlara elleriyle kazdırdılar.

Bunun için mi Suriye’nin bütün silahlı kuvveti yok ediliyor, İsrail uçakları Şam üzerinde alçaktan uçuş yapıyor?

Ya Colani’nin, İsrail elbisesi ile, Şam İsrail uçaklarınca bombalanırken poz vermesine ne demeli? İsrail’e ses çıkarmaması sizce de garip değil mi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 14 Aralık 2024, 22:38

    C5

    Biri bu “Soyer” di, domuzun dölü!..
    Sesinden tanıdım, değilim deli.
    Tenasül uzvuma ceryanlı teli,
    Takarak yaptılar benim sorgumu.
    Ozan Arif

    Rahmetle anıyorum..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!