Akın Üner, mevcut “çözüm süreci”nin Amerikan emperyalizminin küresel stratejilerinin bir parçası olduğunu öne sürmektedir. Bu stratejiler arasında Rusya’yı yıpratma, İsrail’in Gazze’deki eylemleri, Suriye’de rejim değişikliği, İran’ın zayıflatılması ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki zorunlu barışın Amerika’ya fayda sağlaması gibi uluslararası olaylar yer almaktadır. Metin ayrıca, iç politikadaki tutuklamaların ve adli süreçlerin bu planla bağlantılı olduğunu, muhalif aktörleri sindirmeyi ve gelecekteki liderleri konumlandırmayı hedefleyebileceğini iddia etmektedir. Yazar, emperyalistlerin uzun vadeli planlar yaptığını ve bir sonraki adımların İran’ı kargaşaya sürüklemek, Türk dünyasını Rusya, Çin ve İran’a karşı kullanmak ve Türkiye’de etnik/inanç temelli gerilimleri sürdürmek olabileceğini belirtmektedir. Son olarak, bu duruma karşı Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okumayı bir başlangıç olarak önermektedir.
Lafı hiç uzatmadan düşüncelerimi açıkça ve maddeler halinde yazacağım:
BİR: Yeni çözüm süreci aşağıda anlattıklarımdan bağımsız değil ve kesinlikle Amerikan emperyalizminin yeni dünya düzeni planlarının bir parçası:
- Rusya’nın Ukrayna’da savaşa çekilmesi ve yorgun düşürülmesi,
- İsrail’in Gazze’yi işgali ve Filistinlilere karşı soykırım uygulaması,
- Şam’da rejim değişikliği ve parçalanmış bir Suriye,
- İran’ın suikastlar ve bombardımanlarla sindirilmesi,
- Ermenistan’la Azerbaycan’ın zoraki barışı ve Zengezur Koridoruna Amerika’nın çökmesi,
- Arap dünyasının batıya açılması ve Siyonizmle barıştırılması
- İsrail ile Azerbaycan arasındaki yakınlaşma,
İKİ: İç siyasetin düzenini sarsan tutuklamalar ve adli süreçler, ikinci çözüm sürecinden bağımsız değil ve şunlar amaçlanıyor olabilir:
- Uluslararası plana karşı çıkma potansiyeli olan iç aktörlerin sindirilmesi,
- Gelecekte ülkeyi yönetecek isimlerin mağdur görüntüsüyle parlatılması,
- Türkleri bölünme sopasıyla, Kürtleri kazanımları kaybedersiniz korkusuyla elde tutabilecekleri yapay bir barış kurmak,
ÜÇ: Emperyalistler asla kısa vadeli hesap yapmazlar. Muhtemelen sonraki adımlar şunlar olacak:
- İran’ı Azerbaycan Türkleri ve Kürt kartıyla iç kargaşaya sürüklemek,
- Türk dünyasını Rusya, Çin ve İran’a karşı kullanmak,
- Türkiye ile İsrail arasında ölçülü bir gerilim yaratarak bizi Suriye ve Irak’taki Sünni unsurların gönüllü muhafızı olarak pozisyonlandırmak,
- Türkiye’de etnik ve inanç merkezli gerilimleri diri tutarak huzursuz bir iklim yaratmak,
- Türkiye’de iç siyaseti dizayn etmek
DÖRT: Çare nedir derseniz… Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okumak iyi bir başlangıç olabilir.
