İYİ Partili Bedri Yaşar: Koronavirüs Salgınına Ekonomik Krizde Yakalandık

İYİ Partili Bedri Yaşar: Koronavirüs Salgınına Ekonomik Krizde Yakalandık

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, salgını önlemek maksadıyla uygulanan sosyal mesafe kuralları, evde izole tedbirler ve sokak kısıtlamalarının en geçerli mücadele aracı olduğunu ancak bu mücadele yöntemlerini tercih etmenin belli ekonomik yan etkileri olacağının da bilindiğini söyledi.

Yaşar’In açıklamaları şu şekilde:

Değerli Basın Mensupları,

İnsanlık, İkinci Dünya Savaşı sonrasında görülen en ciddi küresel krizin içinde bulunmaktadır. Covid-19 Salgını öncesinde zaten iç açıcı olmayan ekonomik koşullar salgınla birlikte daha da kötüleşmiştir. Bugün, salgını önlem almak maksadıyla uygulanan sosyal mesafe kuralları, evde izole tedbirleri ve sokak kısıtlamaları elimizdeki en geçerli mücadele aracıdır. Lakin bu mücadele yöntemini tercih etmenin belli ekonomik yan etkileri olacağı da bilinmektedir.

Kimi sektörlerdeki üretim kayıpları ile beraber gelir kayıplarının yaşanacağı öngörülmektedir.

Ücretlilerin ve yevmiyeli çalışanlar, Daha da önemlisi bahse konu sektörlerde çalışan ücretlilerin ve yevmiyeli çalışanların işlerini kaybederek gelirlerinden mahrum kalma riski oldukça yüksektir.

 

ÜRETİM VE GELİR KAYIPLARINDAKİ ETKİ HÜKÜMET POLİTİKALARINA BAĞLIDIR

Vatandaşımızın pandeminin ekonomik etkilerini hafif atlatması, hükümetin uygulayacağı politikalara bağlıdır. Bugün Türkiye ekonomisi için yapılan çalışmalarda, salgının ekonominin katma değer yaratma kapasitesine yapacağı olumsuz etkiler göz önüne alınmakta ve bu kayıpların ekonomik büyüme üzerinde yapacağı olumsuz etkinin boyutu tahmin edilmeye çalışılmaktadır. Genelde salgının ekonomi üzerinde etkileri gözlemlenirken ekonomik büyüme referans alınmaktadır.

AB Komisyonu’nun 6 Mayıs 2020 tarihinde yayımladığı tahminlere göre, Euro Alanı ekonomisinin 2020 yılında %7,7 oranında daralması, 2021 yılında ise %6,3 oranında büyümesi bekleniyor. Türkiye ekonomisinin %5,4 daralacak 2020 yılında Türkiye ekonomisinin ise -%5,4 daralacağı, 2021’de %4,4 büyüme kaydedeceği tahmin ediliyor.

 

SALGINA EKONOMİK KRİZDE YAKALANDIK

Türkiye, COVID-19 salgınına ciddi bir ekonomik krizden geçerken yakalanmıştır. Elinde yeterli kaynak kalmadı. Krizin olumsuz etkileriyle baş edebilmek için kullanılabilecek kaynakların önemli bir bölümünü tüketmiş olan hükümetin elinde yeterli miktarda kaynak kalmamıştır. Eğer bir aşı veya kaynak bulunmaz ise, kur şoklarına günlük döviz satışı ile müdahale eden Merkez’in rezervleri Ağustos ayında tükenecek gibi görünmektedir. Hükümetin ciddi bir kaynak sıkıntısı içinde olduğunu biliyoruz.

Bunun en net göstergesi, gelir kayıplarını telafi etmekten uzak boyut ve kapsamdaki ekonomik yardım paketleridir. Vahim olanı; açıklanan bu yetersiz, cılız paketlere bile kaynak bulunamaması, bağış kampanyalarından medet umulmasıdır.

 

Değerli basın mensupları,

Salgın birçok sektörü etkisi altına alırken, gelirlerini bu sektörlerden elde eden hane halklarının gelir akımlarında da azalmalara neden olacağı aşikardır.

Üzerinde durulması gereken asıl mesele hane halkının istihdam ve gelir kayıplarıdır, evlerde yaşanan yokluktur. Salgın süresince olumsuz etkilenen sektörlerin ülkenin ekonomik rakamlarında yaratacağı etki kuşkusuz önemlidir.  Ama bu sektörlerde çalışıp geliri olumsuz yönde etkilenen vatandaşın evi yangının asıl yaşandığı yerdir. Bizim bu söylediklerimize karşın açıklanan şubat işsizlik rakamları ile piyasa ve topluma yalancı mutluluk pompalanmaktadır.

 

İŞSİZLİK ARTIYOR, İSTİHDAM VE GELİR KAYBI ARTIYOR

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre şubat ayında işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 502 bin kişi azalarak 4 milyon 228 bin kişi oldu. İşsizlik oranı da 1,1 puanlık azalış ile yüzde 13,6 seviyesinde gerçekleşti. Biz biliyoruz ki hükümet bu hesaplamaların sonuçlarını çarpıtmakta pek mahir.  Aslında olan şey istihdam kaybıdır. Şubat 2020’de İşgücüne Katılım Oranı son 6 yılın en düşüğü olarak % 49,9 oranında gerçekleşmiştir. Şubat 2019’da bu oran %52,5 olarak gerçekleşmişti. Şubat 2019’daki işgücüne katılım oranı olan %52,5 Şubat 2020’de korunmuş olsa idi; bugün % 13,6 olarak açıklanan resmi işsizlik oranımız % 18 olacaktı.

Bakan Albayrak Şubat 2019’da “Şubat ocaktan, mart da şubattan çok daha iyi olacak. Nisan marttan zaten çok iyi olacak” diyordu. Bu sözleri sarf ettiği toplantıda 2,5 milyon yeni istihdam sözü veriyordu. Tam 1 yıl sonra karşılaştığımız sonuç; istihdam artışı yerine 602.000 istihdam kaybı, işgücü katılım oranı ve istihdam oranının düşmesi…

Şubat 2020’de istihdamda görünüp aslında işbaşında olmayan kişilerin sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre ve bir önceki aya göre keskin artış göstermiştir.

Bu durum; kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin vb. gibi tedbirlerin sonuçlarının işgücü piyasasına yansımaya başladığını göstermektedir ve Mart-Nisan ayında bu rakamlar çok daha yukarı taşınacaktır. Daha salgın önlemlerinin başlamadığı Şubat ayı verileri bunlarsa, Mart-Nisan aylarında nasıl vahim sonuçlarla karşılaşacağımızı tahmin etmek zor değildir.

 

ESNAF BİTAP DÜŞMÜŞTÜR

Değerli basın mensupları,

Şubat 2020’de işyerini kapatma/iflas etme sonucu işsiz kalanların sayısındaki artış da devam etmiştir. Bu bize gösteriyor ki esnaf bitap düşmüştür, deyim yerindeyse hali haraptır. En fazla esnaf kesimi etkilendi. Süreçten en ağır ve ilk etkilenen kesim işini kaybeden ücretli ve yevmiyeli vatandaşlarımızla birlikte esnaf-sanatkar kesimi olmuştur. 500 bine yakın esnaf kepenk kapattı  Ülke genelinde bugün sayıları 2 milyonu bulan esnaf ve sanatkâr kesiminin 500 bine yakını koronavirüs nedeniyle kepenk kapatmak zorunda kalmıştır.  16 Mart’tan beri mücbir sebep nedeniyle genelge kapsamında kepenk kapatmış olan esnaflarımız bulunmaktadır.  Berberler, kuaförler ve güzellik salonları ancak yeni açılabildi. Bu işyerleri de çok düşük kapasiteyle ancak çalışabilecekler.

Kapılarını günlerdir kapatan bu esnaflarımızın, o kapının dışında hiçbir gelirleri yok.  Kapalı olduğu sürece ekmek yok O kapı açık kaldığı sürece ancak bu esnaflarımız evine ekmek götürebilmektedir. Paket esnafa yaramadı. Hükümet tarafından açıklanan ve finansman desteği sağlamayan 100 milyar TL’lik ekonomik paketle ileriki aylara ötelenen borçlar, maalesef esnaflarımızın sorunlarını çözmemiş ve mağduriyetine çare olmamıştır. Zaten Bankalara olan kredi borçları faizleriyle birlikte ertelenmiştir. Mart ayına ertelenen vergi SGK primi borçları Mart ayında da ödenememiştir. Haziran ayından itibaren vergi ve SGK primleri ödenmeye yeniden başlanacaktır.

Ekim ayında ikinci vergi borcu vardır. Bu dönemde hem Ekim ayı hem de ertelenen borçlar bulunmaktadır. Salgın nedeniyle kepenk kapatmış olan esnaf iki vergi borcunu birden Ekim ayında nasıl ve hangi para ile ödeyecek? Buna rağmen kira devam ediyor. Bağ-Kur prim borcu devam ediyor. Vergi borcu devam ediyor. Piyasaya olan borçlar, bankalara olan borçlar, toptancıya olan çek ve senet borçları devam etmektedir.

 

Esnaf kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığı ile kullandırılan kredilere, bir aya kadar olan gecikmelere yüzde 16, bir aydan fazla olan gecikmelere 20 oranında faiz uygulanmaktadır. Kapalı olan ekmek teknesine elektrik ve doğalgaz gibi faturalar geliyor mu? Geliyor. Şimdi, hiçbir gelir sağlamadan bu esnaf ve sanatkârlarımız bu işin içinde nasıl çıkacaklar. Bu borçlarını nasıl ödeyecekler. Evlerine nasıl ekmek götürecekler. Kredi alamayanlar çoğunlukta. Halk bankası esnafa 25 bin liralık kredi açtı. Bu krediyi alabilenlerin sayısı parmakla sayılacak kadar az. Niye? Çünkü bu krediden, yalnızca kredi borcu olmayan ve kara listede yer almayan esnaflar yararlandırıldı. Bu nedenle, esas yararlanması gereken esnaflar yararlandırılmadı.

 

BORÇSUZ ESNAF BULMAK ZORLAŞTI

Bu devirde, bu ekonomi yönetiminde kredi borcu olmayan esnaf bulmak çok zor. Kredi konusunda şikâyet var. Bu konuda, esnaf kesiminden çok büyük şikâyetler gelmektedir. Esnaf hükümetten finansal destek bekliyor. Esnafa kredi vermemek için bankalar kırk dereden su getiriyor. Buna bir çare bulunmalı ve esnaflarımızın finansman ihtiyacı karşılanmalıdır. Krediye her zamankinden çok ihtiyaç var. Esnafın finansmana ihtiyacı vardır. Şimdi krediye her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Esnaf mallarını peşin alıyor. Peşin almış olduğu bu malları müşterilerine genellikle veresiye satıyor.

 

YENİ ADIMLAR ATILMALI, İLAVE TEDBİRLER ATILMALI

Kısa çalışma ödeneği, kredi ve vergi ötelemesi gibi yetersiz kalan tedbirlerin yanı sıra esnaflarımız için yeni adımlar atılmalı ve istikrar için ilave tedbirler alınmalıdır. Alınan bu tedbirler, “ertele, öteleme” ağırlıklı değil, finansman ağırlıklı olmalıdır.

Değerli basın mensupları,

Esnaf kesiminde işlerin hepsi birbirine bağlıdır. Mesela, düğünler olmazsa düğün ekonomisi çöker. Fotoğrafçısı, çiçekçisi, pastacısı, kuyumcusu, mobilyacısı, beyaz eşyacısı kısacası sadece düğün ekonomisi küçüklü büyüklü tam 415 meslek kolunu etkilemektedir. Bu nedenle, hükümet bu işin bir hal çaresine bakmalıdır. Sayıları iki milyonu bulan esnaf ve sanatkâr kesimi aileleri ile birlikte 10 milyonluk bir nüfusa ulaşmıştır.

Bu kesim, hükümet tarafından görmezden gelinemez ve yok sayılamaz. Bu kesimin sesine mutlaka kulak verilmeli ve esnaflarımızın ayakta kalması sağlanmalıdır. Finansman taleplerinin yanı sıra esnaflarımızın kamuya olan borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi ve ödemelerinin 2021 yılında başlaması konusunda talepleri bulunmaktadır. Esnaf ve sanatlar kesiminin, sıfır faizli kredi sağlanarak yeniden kepenk açmalarının önü açılmalıdır.

 

YENİ VERGİ BARIŞI- EVE EKMEK GÖTÜRME

Esnaf ve sanatkârlarımız, yeni bir vergi barışıyla borçlarından kurtulmak ve yeniden evlerine ekmek götürmek istemektedir. Bugün esnaf ve sanatkârlarımız, sicil affı konusunda halen sorun yaşamaktadır. Hükümet tarafından bugüne kadar çıkartılan sicil aflarına rağmen halen çok sayıda esnafımız kara listelerde yer almaktadır. Hükümet, çıkartılan sicil aflarına zorunluluk getirmiyor ve buna bağlı olarak da bankalar kara listelerini bir türlü yenilemiyor.

Bankalar sicil affını uygulamalı. Yıllar önce çeki veya senedi protesto olmuş esnaf ve sanatkârlarımız bundan sonra düzenli olarak borçlarını ödeseler bile bir daha o listelerden çıkamaz hale gelmiştir. Bu nedenle, yeni bir sicil affı çıkarılmalı ve çıkarılan bu sicil affında bankalara inisiyatifine bırakılmadan, zorunluluk getirilmelidir.

Salgın nedeniyle gelirleri yarı yarıya düşen taşımacı esnafına ÖTV ve KDV’siz ucuz akaryakıt sağlanmalıdır. Esnaf ve sanatkâr kesimi sanayiden ve konutlardan daha pahalı elektrik kullanmaktadır. Esnaflarımıza, elektrik daha ucuz bir şekilde sağlanmalıdır.  Esnaflarımızın bütün bu taleplerin hükümet tarafından karşılanmasını istiyoruz. Böylece, esnaflarımızın bir nebze de olsa yeniden ayağa kalkmaları ve kepenklerinin açmaları sağlanmış olacaktır.

Açılır açılmaz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk işi, salgınla mücadelenin yanı sıra:

Ekonomi olmalı.

Esnaf olmalı.

İşsizlik olmalı.

Bu dönemde evine ekmek götüremeyen vatandaşlarımız, işsiz kalan vatandaşlarımız, esnaflarımızın ve bütün ticari kuruluşlarımız ve bunların sorunlarıyla mücadele olmalıdır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!