Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Köklü değişimi gerçekleştireceğiz. Bu ülkede hiç kimse korkuyla uyanmayacak. Vatandaş, çalışan bir sistemin yani oluşturacağımız sistemin ülke ekonomisini, sanayisini, esnafını, emekçisini koruyacak, bunu çok iyi bilecek. Bireyler, yönetenler gelip, gidecek ama ülke bir daha asla savrulmayacak. Bu benim güzel ülkeme bırakacağım en büyük ve en güzel mirasım olacak.
Bugün verdiğimiz kavga, Türkiye’nin yarın nasıl bir ülke olacağının kavgası. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizin davası. Sanıyorum bu açıklamaların tümü bunları göstermiştir. Bugün bu sahneden Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı olarak seslenmiyorum. Kuracağımız sistemin büyük güç birliğinin bir parçası olarak sesleniyorum. Bu siyaset üstü güç birliği sizlerle çalışınca tamamlanacak. Bir de bizim siyasal birlikteliğimiz var. Altılı masa. Türkiye için bir araya gelen, kalbi Türkiye için atan altı vatansever liderin masasıdır o. Bu değerli insanların en büyük motivasyonu aldıkları ya da alacakları oylarda değil, ülke söz konusu olunca ‘İdeolojik farklılıklar teferruattır’ demem bu masanın en büyük gücüdür.
Zorbalığına direnen, her türlü kara propagandaya rağmen kenetlenen altı lideriz biz. Türkiye için kenetlendik. Halkımızın haysiyetli yaşaması için kenetlendik. Biz altı lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Türkiye’de gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz. Anayasamız hazır. Ekiplerimiz, kadrolarımız gece gündüz ortak bir program için çalışıyor.
Meral Hanımın partisini kurarken nasıl bir mücadele verdiğini ben çok iyi biliyorum. Meral Hanım merttir. Temel Bey, bu altılı masayı kurarken sırtına nasıl bir yükleneceğini bilmiyor muydu? Temel Bey, bilgedir, cesurdur. Ahmet Beyle vatan söz konusu olduğunda bir araya gelmekten bir an bile tereddüt etmedik. Ali Babacan’ın uygulama tecrübesini ve başarısını biliyorum. Bu zaferi iyi, cesur ve yürekli dürüst insanlar kazanacak.
Türkiye dahil dünyanın her yerinden işinde en iyi uzmanlar ve siyaset üstü vatanseverlerimizle bunun için buluştuk. Bu değerli insanlarla beraber çalışıyoruz. Bu büyük birlikteliğin başarılı olabilmesi için kaynağa ihtiyacı var. Bay Kemal, bu sorunu da çözdü. İktidarımızın ilk altı ayında milletimizin ferahlaması için hızlı çözümlerimiz hazır. İlk adım, halkımıza nefes aldırmak. Sonra kalıcı refahı sağlayacağız. Gerçekleştirdiğim uluslararası temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankalar ve girişim sermayesi fonlarıyla verimli toplantılar yaptım. Aralarında tefeci yoktu. Aralarında baronlar yoktu. Dijital teknoloji, yapay zeka, finansal teknolojiler ve yeşil enerji gibi önemli sektörlere yatırımlar yapan büyük kurumlar vardı.
İktidarımızın ilk üç yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek. Ben bu parayı kesinlikle getireceğim. Dünyanın her yerinde bağımsız çok büyük yatırım fonları var. İktidarımızın ilk üç yılında onlardan da en az 75 milyar dolar yatırım alacağız. Ayrıca yeri yurdu, kaynağı belli temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz. Özellikle hedefimiz Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun emekli fonları olacak.
Türkiye büyük kaynaklara ve potansiyele sahip bir ülke. Bay Kemal, çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Çünkü ben kirli sermayenin adamı olmam, kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Onlar neden sürekli benimle görüşmek istiyorlar? Neden arkamdan iş çeviriyorlar? Dünyanın neresinde neyiniz varsa hepsini biliyorum. Bu parayı hukuk içinde sizden alacağım. Kurtulamazsınız.
Bir, güven ortamı yaratarak, yatırımı çekeceğiz. İki, temiz yönetimle halktan çalınanları halka iade edeceğiz. Üç, akılcı yönetimle Türkiye’yi hızla krizden çıkaracağız. Kalıcı refaha ulaşacağız. Vizyonumuz, yol haritamız, projelerimiz hazır.
Çok sayıda somut proje üzerinde çalıştık. Birkaçını şimdi anlatacağım. Birinci kolon, endüstriyel dönümü gerçekleştirme kolunu. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırarak, topyekun kalkınmayı böyle sağlayacağız. Türkiye genelinde ihracat ve ithalat bölgeleri oluşturacağız. Bu modelde Marmara ve Ege bölgesinden tersine göç teşvik edilecek.
İkinci kolon, işgücü dönüşümü. Üçüncü kolon, Enerji. Enerjide bağımsızlığımızı sağlamak önceliğimiz olacak. Bunun iki yolu var. Temiz enerjiye yatırım yapmak ve Akdeniz havzasındaki avantajlı konumumuzu kullanmak.
Dördüncü kolonumuz, gıda bolluğu ve bereketi. Aç çocuklarla endüstriyel devrimi gerçekleştirmeyiz. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Bu beceriksiz yönetim bizi dışa bağımlı hale getirdi. Hiçbir çocuğumuz bu topraklarda yatağına aç girmeyecek. Beşinci kolonumuz, hızlı istihdam artışı. İlk etapta yaklaşık 3,5 milyon kişi istihdam edilecek. Sürdürülebilir iş edinme programları başlatılacak.”
