Türk finansal piyasalarında Mayıs 2013’te 158.3 milyar dolar ile rekor kıran yabancı portföy yatırımları AKP iktidarının ekonomi politikalarındaki U dönüşü ile hızla sermaye çıkışına dönüştü. Yabancı sermayenin TL portföylerdeki toplam ‘sıcak para’ stokuna son darbeyi Yeni Ekonomi Modeli vurdu. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ‘yeni ekonomi modeline’ geçtiğini 30 Kasım 2021’de ilan etti. Aradan geçen 16 aylık sürede menkul kıymet piyasasından 8 milyar 285.8 milyon dolar yabancı çıkışı oldu.
30 Kasım 2021-17 Mart 2023 tarihleri aralığında yabancı yatırımcılar nette 5 milyar 914 milyon dolar hisse senedi satışı, 2 milyar 345 milyon dolar DİBS satışı, 16.1 milyon dolar Özel Sektör Tahvil (ÖST) satışı gerçekleştirdi. Merkez Bankası’nın haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre 17 Mart itibarıyla yabancı yatırımcının 26 milyar 409 milyon dolarlık hisse senetleri portföyü bulunuyor. Yabancıya ait devlet tahvili stoku ise 1.2 milyar dolara kadar geriledi.
YÜZDE 0.69’LUK PAY
Yabancının 30.5 milyar dolar tutarında da mevduatı bulunuyor. Son yıllarda yabancı yatırımcı hızla TL portföylerini sıfırlarken, bu menkul kıymetlerdeki payı da tarihi en düşük seviyelere geriledi. Hisse senedi piyasasında yabancıların payı 17 Mart itibarıyla yüzde 28.9’a kadar indi. Bu oran 2013’te yüzde 66.4 ile rekor kırmıştı. Yabancının tahvildeki payı ise yüzde 0.69 ile tarihi en düşük seviyesine geriledi. Böylece hisse senetleri, devlet tahvilleri ve mevduatlardan oluşan toplam sıcak para stoku 17 Mart itibarıyla 58.3 milyar dolara indi.
Yıllar sonra Türkiye’de fırsat arıyorlar
Reuters’ın aktardığına göre yabancı yatırımcılar yıllar sonra İstanbul ve Ankara’da görüşmeler yaparak, son yıllarda oldukça azalttıkları, hatta TL cinsi tahvil piyasasında neredeyse sıfırladıkları Türkiye pozisyonlarını artırmak için seçim döneminin fırsat yaratıp yaratmayacağını anlamaya çalışacaklar. Türkiye, sıcak para bekleyerek ihtiyacı olan döviz finansmanını sağlamayı amaçlıyor. Ancak asıl önemli olan Türkiye ekonomisinin faiz, kur ve enflasyon sarmalından kalıcı olarak çıkması. Bunun için de ekonomistlerin işaret ettiği yol haritası kapsamlı reform ve üretime dayalı politikalardan geçiyor.
