İsrail’in, Filistin halkına yönelik uyguladığı şiddet eylemleri ve tehcir politikalarına İslam örgütleri ilk tepkiyi gösterenlerdi.
İDSB, “Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı, Filistin’i ve Filistinlileri yok sayan İsrail’in bu terör politikalarını reddediyor ve en yüksek sesle ifade ediyoruz ki Kudüs Müslümandır ve öyle kalacaktır.” açıklamasında bulunmuştu. Cihad Hareketi; İsrail,”Kudüs’te yürüttüğü savaştan geri dönmemesi durumunda beklemediği bir cevapla karşılaşacağı”, HAMAS sözcüsü, şiddet eylemlerinin artacağı konusunda uyarıda bulunmuştu, şiddet eylemlerinin giderek arttığı Filistin’de,İsrail’e tepkiler ve kınama mesajları geldi.
Türkiye’de tam kapanma olmasına karşın eylemler yapıldı ve TBMM bildiri yayınladı, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ilk imza sahibi olduğu bildiride, İsrail’in, Kudüs’te sivil ve savunmasız Filistin halkına yönelik uyguladığı şiddetin, baskıcı politikaların ve ibadet özgürlüğünü engellemeye yönelik girişimlerinin, Ramazan Bayramı’nın hemen arifesinde vahim bir boyut kazandığı belirtildi. Bidiride,”Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, bu zulmü ve hukuk tanımazlığı şiddetle kınıyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Avrupa’da sessizliğini bozdu,
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hamas’ın roket saldırılarına “derhal” son vermesi gerektiğini söyleyerek, “Tüm tarafların gerginliği azaltması gerekiyor.”
Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, ABD Başkanı Joe Biden’ın şiddetten ciddi şekilde endişe duyduğunu söyleyerek bu çağrıları yineledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab bir tweet’te, roket saldırılarının “durdurulması gerektiğini” söyleyerek “sivil halkın hedef alınmasına son verilmesi” çağrısında bulundu.
AB’nin dış politika sorumlusu Josep Borrell, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’teki “şiddetli şiddet artışının” “derhal durdurulması gerektiği” ifadesini kullandı.
Rusya sert şekilde tepki gösterdi,”Rusya’nın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin kararlarında yer alan ilkeli ve tutarlı pozisyonunu doğruluyoruz. Buna göre, Doğu Kudüs dahil, işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail tarafından yerleşimlerin oluşturulması ve burada bulunan arazi ve mülklerin kamulaştırılmasının yasal dayanağı yok. Bu tür eylemler, uluslararası hukuka aykırı ve Filistin ile İsrail devletlerinin 1967 sınırlarına göre kurulması çerçevesinde meselenin barış yoluyla çözülmesini engelliyor. “ifadesini kullandı.
İsrail’in Şiddet Eylemlerinin Sebebi Nedir?
İsrail ve Filistin on yıllardır sürekli çatışma içerisinde, bu çatışmada ise en hassas nokta; parlayan yıldız Kudüs.
Kudüs, dini öneminin yanı sıra ulusal önem de taşımaktadır. Doğu Kudüs’ü ilhak eden İsrail, tüm şehri kendisine ait görmekte ve başkent olarak tanımakta.
Filistin halkı ise, Kudüs’ü kendilerine ait, ümit edilen bir devletin başkenti olduğunu iddia etmekte.
İsrail, mevcut şiddetin “çok önceden” Filistinli aşırılık yanlıları tarafından planlandığını, ancak bir dizi olay Kudüs’te huzursuzluğa yol açtığını söylemekte.
HAMAS direniş hareketi sözcüsü Zuhri “İşgalcilere (İsrail) göre Ramazan’ın 28. gününe denk gelen 10 Mayıs günü “Kudüs Günü” İbranice takvime göre uydurdukları bu günü “Kudüs’ün Kurtuluş Günü” olarak ilan edip, “Bayram” kutlaması yapmak üzere on binlerce fanatik Yahudi Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyecek, bunun hazırlığını yapıyorlar.” uyarısında bulunmuştu.
Kudüs Günü etkinliği, İsrail’in 1967’de Doğu Kudüs’ü ele geçirmesine işaret ediyor. İslam dünyası için önemli olan Ramazan ayı’nda ,Müslümanlara yönelik uygulanan şiddet eylemlerinin kasıtlı olduğu ve İslama-fobi dalgasının yaratılması amaçlanarak,Filistin halkı ve İslami örgütlerin missileme yapmaları için tahrik edilmekte.Suriye’ye yönelik İsaril’in gerçekleştirdiği hava saldırıları da Müslüman-Arap düşmanlığına işaret ettiği değerlendirilmiştir.
ABD Krizi Fırsata Çevirme Niyetinde mi?
İslam örgütleri, Avrupa ve Rusya’nın, İsrail’in eylemlerini kınadığı ve hukuksuz bulduğu açıklamalara karşın ABD, HAMAS’ı hedef göstererek şiddet eylemlerinin sona ermesi gerektiği,açıklamasında bulundu.
Suriye toprakları üzerinde, ABD ve Rusya’nın güç mücadelesi ve İsrail’in son zamanlarda Suriye’ye hava saldırlarında bulunması, ABD’nin İsrail’i Suriye topraklarında yardımcı güç olarak kullanmayı amaçladığı, İsrail’in, Filistin’e yönelik uyguladığı şiddet eylemlerine tepkilerin artmasıyla, şiddet eylemlerin azalacağı ve ABD desteğini tesis etmek amaçlı yönünü Suriye’ye çevireceği, Türkiye sınırına yakın hava saldırılarına başlayacağı değerlendirilmiştir.
Kaynak: 21YYTE/Ayşegül Yıldız
