İşte Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından önemli satır başları:
Ülkemizin ve milletimizin potansiyelinin azmine inandık ve hamdolsun başardık. Önce kendi kaynaklarımıza yöneldik. Dışarıdan dayatılan formülleri de bedeli kurşun gibi ağır olan borçlanmaları bir kenara bıraktık. IMF anlaşmaları bunlardan biri sadece.
Ekonomik ve silahlı teröre kadar her türlü imkanı ve sınamayı milletimizle kol kola vererek aştık. Türkiye kendine güvendikçe iş dünyasının önünü açtıkça, bölgesinde ve dünyada gücü ve itibarı artan bir ülke haline gelmiştir.
Biliyoruz ki iş adamı için söz önemlidir. Ama rakam daha önemlidir.
Ekim ayında 7 bin 160 yeni şirket faaliyete geçerken 1235 şirket de faaliyetlerini sonlandırmıştır.
Merkez Bankası rezervimiz 136 milyar dolara çıkmıştı. Yeniden 92.5 milyar dolara ulaştı. Çıktığımız zirveyi yakalamak zorundayız.
Bankacılıkta belki de dünyanın en sağlıklı yapılarından birine sahibiz.
Hanehalkı borcunun milli gelire oranı yüzde 16. Bu rakamları çoğaltmak mümkün. Türkiye böyle bir ülke. Özetle söylemek istediğim Türkiye demokrasisi ile ekonomisi ile güvenliği ile hedeflerine doğru kararlılıkla yürümeye devam ediyor. İş dünyasından talebimiz fırsatçılara göre değil. Önümüzdeki aydınlık geleceğe doğru almamız gerekir. Büyük ve güçlü Türkiye’yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz.
Trump ile Suriye’de çok konuda hemfikiriz. Önümüzdeki aylarda Sruyie sahasında hem PKK’YPG unsurlarını hem de DAEŞ kalıntılarını temizlemeye yönelik harekat tarzı izleyeceğiz.
Son gelişmeler bizi bir müddet daha beklemeye itti.
