İçişleri Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin etkinliklerini Covid-19 tedbirleri kapsamında bir genelgeyle 1 Aralık’a kadar erteledi. Ankara’nın da aralarında olduğu kimi illerin hıfzıssıhha kurulları genelgeyi “etkinliklerin ve genel kurulların ertelenmesine karar verilmiştir” ifadesiyle yayımladı. Yüksek Seçim Kurulu da (YSK) siyasi partilerin kongrelerini toplayabileceğine ancak baroların genel kurullarını yapamayacağına hükmetti.
Böylelikle Avukatlık Kanunu gereği Ekim ayının ilk yarısında genel kurullarını toplayıp, seçim yapmak durumunda olan barolara bir anlamda “dur uyarısı” verildi.
İçişleri Bakanlığı genelgesi kadar il hıfzıssıhha kurullarından ve YSK’dan çıkan kararların “yasa dışı” olduğundan hareket eden baro başkanları, “Seçme ve seçilme hakkı gaspedilemez” mesajıyla ortak bir bildiri yayımladıktan sonra karşı dava sürecini de başlattı.
“Bunun adı tam kanunsuzluk”
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu karşı dava sürecini “kesintisiz bir hukuk mücadelesi” olarak tanımlarken, “Tam kanunsuzluk ile karşı karşıyayız. Bu gerekçeyle itirazlarımızı yükseltiyoruz. Avukatlık Kanunu gereği baro genel kurulları ekim ayının ilk yarısında yapılır. Kanunla düzenlenmiş bir olguyu ancak başka bir kanunla yaparsınız. Koronavirüs bahanesiyle değil. Çünkü biz genel kurullarımız için zaten her türlü Covid-19 önlemimizi almıştık” dedi.
Peki siyasi parti kongrelerine izin verilirken baro genel kurullarına neden izin çıkmadı? Durakoğlu, yasa gereği Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) de genel kurulunun da aralık ayında yapılması gerektiğini hatırlatıyor.
Durakoğlu, “Baroların seçimli genel kurullarının da Aralık’ta yapılması yani TBB ile aynı dönemde yapılması kararlaştırılıyor ise ortada çok net bir durum var: Birliğin genel kurulunun yapılacağı tarihte baroların bazıları henüz daha kendi delegelerini bile seçememiş olacaklar. Bu durum bize birlik genel kurulunun da aralık ayına varmadan ertelenebileceğini gösteriyor. Bunun karşılığı da birlik başkanı Metin Feyzioğlu’nun görev süresinin uzamasıdır” diyor.
50 bin avukatın üyesi olduğu İstanbul Barosu’nda avukatlardan, İçişleri genelgesinin ile YSK kararının dikkate alınmaması ve baro genel kurulunun planlandığı gibi 10-11 Ekim tarihlerinde yapılması sesleri yükseliyor.
Baro Başkanı Durakoğlu ise “Biz hukuki itirazlarımızı yaptık, sonuçlarını bekleyeceğiz. Barolar da, Türkiye’nin otoriterleşmesinden payını alıyor ancak biz bunları hukukla aşacağız. Baroları susturabileceklerini, sindirebileceklerini zannediyorlar oysa biz her türlü hukuksuzluğu gözler önüne sereceğiz” diyor.
İzmir rest çekti
Barolar birbiri ardına YSK kararına karşı “tam kanunsuzluk” gerekçesiyle itiraz ederken, 10 bin üyeli İzmir Barosu yönetiminden “Hukuka ve kanuna aykırı alınan kararı tanımıyoruz” açıklaması geldi.
İzmir Baro Başkanı Avukat Özkan Yücel DW Türkçe’den Hilal Köylü’ye bu açıklamanın ne anlama geldiğini anlatırken, “Seçimlerin ertelenmesiyle yandaş baroların kurulmasına vakit kazandırılmaya ve baroların değil de iktidarın temsilcisi haline gelmiş Metin Feyzioğlu’na koltuğunda daha fazla zaman geçirme fırsatı tanınıyor. Biz her ne olursa olsun planladığımız gibi seçimli genel kurulumuzu 17-18 Ekim’de yapacağız” çıkışında bulundu.
Yücel, İçişleri Bakanlığı’nın sonrasında il hıfzıssıhha kurullarının, YSK’nın barolara “hukuku uygulayın” mesajını verdiğini ancak bu mesajın tamamen “hukuk dışı” olduğunu söyledi. İçişleri Bakanlığı’na ve YSK’ya “Asıl siz hukuku uygulayın. Barolarda ve barolar birliğinde genel kurullar kanunda yazıldığı tarihlerde yapılsın. Nasıl biz uyguluyorsak, siz de kanunu uygulayın” çağrısı yapan Yücel, genel kurullarına yapılacak her türlü polis müdahalesinin de karşısında olacakları mesajı verdi. Yücel, “Koronavirüs tedbirleri bahane. Feyzioğlu’nun görev süresini uzatıp, Türkiye Barolar Birliği’ni kendilerine bağlamak istediklerini herkes anladı” dedi.
“Bahçeli ve Soylu istediği için”
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, İçişleri Bakanlığı genelgesinin arkasında MHP lideri Devlet Bahçeli ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) hedef alan sözleri olduğunu öne sürüyor.
Yeşilboğaz bu öngörüsünü DW Türkçe’ye anlatırken, Bahçeli’nin AYM’nin yeniden yapılandırılmasını istediğini, Soylu’nun da AYM’nin hükümet aleyhine verdiği ‘ihlal karalarını’ eleştirdiğini hatırlattı.
AYM’nin ise Bahçeli ve Soylu’nun çıkışlarının ardından çoklu baro düzenlemesinin iptali için kendisine yapılan başvuruyu reddettiğini söyleyen Yeşilboğaz, “Bahçeli ve Soylu istediği için İçişleri genelgesiyle baroların genel kurulları ertelendi. Hukuku, baroları ele geçirmek için plan üstüne plan yapılıyor. Ama biz hukuku savunmaya devam edeceğiz. Baroları susturmak isteyenler hukuksuzluktan vazgeçsin” diye konuştu.
“Barolar fiili genel kurullarını yapabilir”
20 bin üyeli Ankara Barosu, baroların “tam kanunsuzluk” itirazını YSK’nın acilen kabul etmesinin Türkiye’de “hukukun üstünlüğünün sağlanması açısından hayati önem taşıdığı”na dikkat çekti. Ankara Barosu’ndan avukat Doğan Erkan, baroların genel kurullarının ertelenmesi kararını “tam kanunsuzluk halinde verilen bir karar” olarak tanımladı.
Erkan, “Kanunların uygulanmadığını, yetkilerin de kötüye kullanıldığını görüyoruz. İl hıfzıssıhha kurulları sağlık gereğince kuruluş amacı olan toplumun sağlığını koruma ilkesi gereğince vermiyor bu erteleme kararını. Sendikalar yapabilir, siyasi partiler yapabilir, seçim kurulları bunu söyledi. Bir tek barolar yapamaz. Çok açıkça idari hukukta siyasi saikle alınan an karar söz konusu. Yasal dayanaktan açıkça yoksun. Tam kanunsuzluk halinde verilen bu karar uygulanamaz. Bu tam kanunsuzluk yüzünden baro genel kurullarının yapılabileceğini düşünüyoruz” dedi.
YSK, baroların genel kurulunun 1 Aralık’a ertelenmesine ilişkin ilçe seçim kurullarının aldığı kararın “tam kanunsuzluk” gerekçesiyle iptalini isteyen baroların talebini reddetti. Barolar, YSK’nın bu kararına karşı da direneceklerini duyurdu.
DW Türkçe’ye bilgi veren İçişleri Bakanlığı yetkilileri genelge doğrultusunda seçimlerin ertelendiğine ilişkin barolara tüm hukuki bildirimlerin yapıldığını hatırlatırken aksi yönde hareket edenin engelleneceğini söyledi.
Yargıçlar Sendikası Eski Başkanı Mustafa Karadağ da, yaşanan gerilim için baro genel kurullarında yapılacak seçimlerden sonra baroların TBB’ye delege göndereceğini hatırlattı. Karadağ, “O delegeler de, TBB başkanını seçecek. Ortada tamamen delege yapısıyla oynanan bir durum var. Feyzioğlu’nun da görev süresi doluyor. Onu yeniden seçtirmek için baro seçim tarihleriyle, TBB delege yapısıyla oynanıyor” değerlendirmesi yaptı.