Felsefe, Önemi ve Yöntemleri

 

Felsefe, ülkemizde neredeyse bilinmeyen, bilinmediği halde üzerinde kesin kanaatler ileri sürülen bir alandır. Aslında bir konu hakkında fikir, kanaat sahibi olabilmek için öncelikle o konu hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Maalesef, toplum olarak bilgi sahibi olmadan fikir, kanaat iddia etmek gibi bir hastalığımız var. Bu sebeple başka birçok konu gibi felsefe hakkında da bilgi sahibi olmadan fikir ve kanaat sahibi olduğunu iddia eden insanlarımız mevcut.

Felsefe hakkında bilgi sahibi olmadan ileri sürülen fikir ve kanaatler şunlar: Felsefe dinsizliktir, felsefe ile uğraşanlar da zındıktır, dinsizdir.

Felsefenin dinsizlik, felsefe ile uğraşanların ise dinsiz oldukları,   hiçbir temeli olmayan, tamamen cahilce bir iddiadır. Doğal olarak bu iddiayı ileri sürenler de tamamen cahildirler. Bu  cahilliğin giderilmesine katkıda bulunmak ve siz değerli okuyucularımı   bilgilendirebilmek amacıyla bu yazıyı yazmaya karar verdim. Dürüstçe ifade etmek gerekirse, yazıyı yazmadan önce bilgilerimi tazelemek ve yeni bilgiler edinmek amacıyla önce kendim felsefe hakkında bir araştırma yaptım.

Felsefenin tanımını vererek işe başlayalım. Felsefe hakkında söylenebilecek en genel tanım şudur: Felsefe, insanı, kainatı, tabiatı anlamak amacıyla yapılan bir inceleme-araştırma faaliyetidir. Felsefe doğruyu ve gerçeği arar. 

Felsefenin konuları da şunlardır:  

1- Varlık felsefesi,

2- Bilim felsefesi,

3- Ahlak felsefesi

4- Din felsefesi,

5- Sanat felsefesi,

Felsefi düşünce, insanın evreni içinde kendi varlığını merak etmesiyle ve bu konuda sorular sormasıyla başlar.  Felsefe ile uğraşanlar öncelikle merak ederler ve bu meraklarını gidermek için soru sorarlar. Sorularına cevap bulabilmek için birtakım zihinsel faaliyetlere girişirler.    Merak edilen ve sorulan sorulara cevap bulabilmek için girişilen zihinsel faaliyetlerin ve bu zihinsel faaliyetlerin gereği yapılan araştırma-inceleme-sorgulama   vb. uğraşları sonucunda bilim gelişir. Felsefe olmadan bilim olmaz. Felsefe, bilimin temelidir. İlkçağdaki Aristo, Sokrates, Eflatun, Descartes vb. bilim adamlarının tamamının filozof olması tesadüf değildir. Bu bilim adamlarının tamamının filozof olması bilimin temelinin felsefe olduğunun en kesin delilidir. İşte, bu sebeplerden dolayı felsefe son derece önemlidir.

Batı Avrupa, Rönesanstan itibaren felsefe ile uğraşmış, felsefe sayesinde geliştirdiği bilimsel faaliyetler sonucunda sanayi devrimini yapmıştır. Sanayi devrimi batılı ülkelerin sadece gelişip kalkınmalarına değil, aynı zamanda silah sanayisinde de üstünlük sağlamalarına yol açmıştır. Bu üstünlük sayesinde İngiltere, Fransa, Avusturya ve Rusya Osmanlı Devleti ile girdikleri tüm savaşları kazanmışlardır.

Osmanlı Devleti, Avrupa’nın Rönesansla başlayıp aydınlanma ile devam eden bilimsel ve teknolojik üstünlüğünü yakalayamadığı için yıkılmaktan kurtulamamıştır. Osmanlı’nın Avrupa’dan geri kalmasının en temel sebebi 16. Yüzyıldan itibaren medreselerinde felsefe, matematik, fizik, astronomi, vb. bilimlerin okutulmasından vazgeçmiş olmasıdır. Bu gibi bilimler okutulmayınca sonuç olarak Osmanlı Devleti’nde düşünsel ve bilimsel faaliyetler durmuştur ve tabiki de bilim gelişmemiştir.

Halen ülkemizde felsefeye gereken önem veriliyor değildir. Böyle devam edersek bilim ve teknoloji konusunda gelişmiş ülkelerin kuyruğu olmaktan kurtulamayacağımız gün gibi açıktır. Bilim ve teknolojide söz sahibi olmak istiyorsak, öncelikle felsefe öğretimine gereken önemi vermek durumundayız. Felsefe dersi okullarda sıkıcı birtakım teorik açıklamaları ezberletmek şeklinde değil, zevkli bir düşünme faaliyeti şeklinde okutulmalıdır.  

Felsefenin tanımını ve önemini açıkladıktan sonra yöntemleri hakkında kısa bilgi vermek istiyorum. Felsefenin yöntemleri şunlardır:

1- Diyalektik Yöntem: Bu metoda tartışma sanatı da denilmektedir. Diyalektik yöntemde tartışma ve akıl yürütme yoluyla araştırma ve doğrulara ulaşılmaya çalışılmaktadır.   Bir konuda önce tez, buna karşıt olarak antitez üretilmesi ve bu iki tezin tartışması sonucunda   senteze ulaşılması bu yönteme örnek verilebilir.

2- Tümdengelim Yöntemi: Düşüncenin genelden özele  doğru ilerlediği düşünme ve akıl yürütme biçimidir. Önce ormanın tanıtılıp sonra ormandaki ağaçların özelliklerinin açıklanması bu yönteme verilebilecek bir örnektir.

3- Tümevarım Yöntemi: Bu yöntem, tekil olgu ve gözlemlerden genel (tümel) bilgi ve yargılara ulaşmak olarak açıklanabilir. “Gördüğüm bütün balıklar suda yaşıyordu. O halde tüm balıklar suda yaşar. “ cümlesi tümevarım yöntemine örnek verilebilir.

4- Analitik Yöntem: Ele alınan konunun unsurlarına ayrılarak (çözümlenerek) incelenmesi yöntemidir. Özellikle Analitik Geometrinin de kurucusu olarak Descartes’ın başvurduğu bir yöntemdir.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!