Çin’in Doğu Türkistan’a yönelik politikası, Erzurum’da Çin Toplama Kampı Mağdurları Platformu ve Erzurum Sivil Toplum Platformu üyelerince protesto edildi.
Yakutiye kent meydanında toplanan ‘Doğu Türkistan için Anadolu Seferi’ organizasyonuyla bir araya gelen grup, döviz ve pankartlar açtı, başlatılan imza kampanyasına katıldı.
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, burada yaptığı açıklamada, Çin zulmünün Doğu Türkistanlı insanlara rahat vermediğini söyledi.
Doğu Türkistan’ın bu durum nedeniyle dünyaya açılamadığını belirten Ağırman, “Batı Türkistan yarı bağımsız da olsa devletlerine sahip oldular ve en azından dış dünyaya açık halleri var ama 1 milyon 800 bin metrekare arazisi olan Doğu Türkistan hür dünyaya açılamıyor.” dedi.
Türk devletlerinin geçmişte Çin üzerinde hakimiyet kurduğunu, bu nedenle Çin Seddi’nin yapıldığını anımsatan Ağırman, şunları ifade etti:
“Orta Aysa’daki ecdadımız Çin’e rahat vermediği için Çin Seddi’ni yaptılar. Kahraman Türk evlatlarının bugün bu duruma düşmüş olması ağlanacak bir durumdur. Çinlilerin dini, imanı yoktur. Doğu Türkistan’daki Müslüman kardeşlerimiz İsrail zindanlarındaki Müslüman kardeşlerimizden çok daha acı sıkıntılar çekmektedir. Aileler parçalanmakta, insanlar asimile edilmektedir. Dünya oradaki insanların dertlerini dile getirmiyor.”
“Toplama kamplarında onurları ayaklar altına alınan kadınlar var”
Çin Toplama Kampı Mağdurları Platformu Sözcüsü Mirzehmet İlyasoğlu da Çin tarafından kamplarda tutulan Doğu Türkistanlılardan haber alınamadığını dile getirdi.
İnsanların bu duruma sessiz kaldığını söyleyen İlyasoğlu, “Çin’deki toplama kampı Müslümanların izzetini, namusunu, şerefini ayaklar altına almış bir toplama kampıdır. Bütün dünyada kendine insan diyen ve insan haklarından bahsedenlere ve biz Müslümanlara vazife düşmektedir. Bütün Türk ve İslam alemini Çin’in bu zulmüne karşı ‘dur’ demeye çağırıyoruz.” diye konuştu.
Platform üyelerinden Doğu Türkistanlı Medine Nazimi de Doğu Türkistan’daki ailesinden haber alamadığını gözyaşlarıyla anlattı.
Dayanacak güçlerinin kalmadığını belirten Nazimi, şunları kaydetti:
“Türk vatandaşı olan kız kardeşim hasta olan anneme bakmak için Doğu Türkistan’a gitmişti ama bir daha geri dönemedi. Toplama kamplarına alınmış bir seneden fazla tutulduktan sonra serbest bırakılsa da Türkiye’de yaşadığı ve okuduğu için bölücülük yaptı diye suçlanarak götürülmüş. O günden beri kendisinden haber alamıyorum, başına ne geldi bilmiyorum. 1 yaşındaki kızı şimdi 5 yaşında ve annesine doyamadan ayrıldı. Annem kardeşime üzüntüsünden hayatını kaybetti. Ben gidip anneme bakamadım. Toplama kamplarında onurları ayaklar altına alınan kadınlar var. Yeter artık dayanacak gücümüz kalmadı biz de diğer insanlar gibi ailemizi görmek istiyoruz.”