Tarih yapmak mı yoksa yazmak mı daha önemli, hep söylenegelmiştir bizde. Şüphesiz ki her ikisi de çok önemlidir. Geçmişimize baktığımızda tarihe düştüğümüz notlar büyük yankılar uyandırmıştır. Yapılanlar ve yaşananlar kendi döneminde pek yorumlanamamışsa da tarihin ilerleyen sayfaları, ihtiva ettiği manayı yüklemiştir o mücadelelere…
Peygamber efendimize baktığımızda, insanlığın makus talihine ışık huzmelerini tutmuş ve zulmetten kurtarmış yolun başında boğulmak üzere olan insanlığa, kendisine inanan sahabeleriyle
Aynı yolun yolcuları olarak sürmüşler atlarını deniz aşırı ülkelere iman ülkülerini bahtsız gönüllere ulaştırmak için bu milletin ecdadı… ve her biri bir diyarda bırakmış mübarek naşını sefere çıktığı yiğitlerle birlikte bilinmez diyarlarda…
Daha dört yüz çadırken demiş Osman Bey, kuru bir cihangirlik davasında olmadıklarını ve gayelerinin Allah’ın nizamını dünyaya hakim kılmak olduğunu…
Nihayetinde İslam’ın son karakolu ise bu mübarek topraklar demiş bıyığı terlememiş yiğitler, şeb-i arus kabullenip ölümü sahabeye eş bir destan yazmışlar Çanakkale’de, Yemen’de, Galiçya’da, Batı Cephesi’nde…
Gün dönmüş yeni bir mücadele başlamış bu topraklarda… Yenileşme mi gelişme mi Mazi ati köprüsünü doğru kurmam mı derken bir kaos içinde kalınmış. Türkiye, Türklere bırakılacak kadar değersiz değildir, felsefesini güdenler el atmışlar Hubul felsefesince milletimizin kültürüne, değerlerine, eğitim sistemine…
Ve nihayet pek de bizi ifade etmeyen sistemler çocuklarımıza eğitim olarak aktarılmaya başlamış. Üstelik sürekli değişen sistem, müfredat, yöntem derken tam bir kaos içinde kalmış hem eğitimciler hem de öğrenciler…
Hali ile kaderini milletinin kaderine bağlayıp onunla ağlayıp onunla gülenler olmuş ve eğitim sevdası ile birleştirip millet aşkını yollara koyulmuşlar. Bu yolların türküsüne kulak verdiğimizde ise her biri karşılıksız sevginin azmi ile hizmet yarışına durmuşlar.
İşte Eğitim 2023 böyle bir aşkın öyküsü ile gönlülerde nevcihan bulmuş. Bu aşkın sadece geçmiş bir yılına baktığımızda “ Yeter ki istenilsin ve niyetler temiz olsun. Gör bak Mevla hangi açılmaz kapıları açar.” Hikmetince bir tablonun serencamı ile karşılaşıyoruz.
Aslında Ankara’dan başlayan ve ülkemizin her bir yerinden katılan derneğimizin yöneticileri, il başkanları ve üyeleri pak bir sine ile hizmete talip olmanın güzelliğini yansıtıyorlardı davetlilere…
Amasya’da Osman Hicin kardeşim hazırladığı ziyaretleri, programları, sohbetleri ile bizleri gönül dostları ile buluşturmuş ve Volkan kardeşime emanet etmişti 2023 koşusunu…
Kayseri’de bir aylık programı bir güne sığdırırken Kemal Çınar kardeşimiz yüreğimize su serpiyordu bu güzel şehirden gece vakti biz dönüş yoluna düşerken genel merkez yöneticisi arkadaşlarımızla…
Osmaniye’de herkesin “Halim varsa bu iş tamamdır “ dediği bir inanmış adam bir güne sığdırdığı iki konferans ve bir istişare toplantısıyla yolcu ediyordu bizi…
Karabük’te ise sevgili İlker Çevik “Emaneti ehline veriniz.” İfadesinin ne manaya geldiğinin yaşayan bir örneğini sunacaktı Türkiye’nin dört bir yanından gelen eğitim sevdalılarına…
Kocaeli’nde orayla özdeşleşmiş Süleyman Pekin ve Adem Ellialtıoğlu çevre illerden gelen kardeşlerimize, katılımcılara, “gönül adamı olmanın” hangi kapıları açabileceğini gösteriyordu dört buçuk saatlik yolu iki buçuk saatte alan bizlere…
Yolları düz edip bir sonbahar sabahının ilk ışıkları ile Erzurum’a girip de o saatten ayrılacağımız saate ve hazırladığı programın ulviliğinden Erzurumlu olmanın ifade ettiği ayrıcalığa kadar bütün güzellikleri serdeden Kemal Polat kardeşimin yüreğinin güzelliğini anarak dönüyorduk geldiğimiz yolları Erzurumlu Emrah’ın türküleri ile…
Adıyaman’a giderken yanımızdaki eğitim sevdalıları ile her uğradığımız şehirde bir yürek dostunun yüreğini ortaya koyması sevindiriyordu bizi iyi ki böyle bir sevdaya tutulmuşuz diye bizleri. Ve Adıyaman’dan bir akşam vakti sarmaş dolaş dualarla ayrılıyorduk yeniden buluşmak ümidiyle…
Niğde’de sevgili kardeşim Cemal, insan üstü bir gayret ile eğitim sevdalılarını buluştururken bir kış gününün sabahında şehrin eğitime gönül verenlerini, ne kadar da bahtiyar oluyorduk bu şehirde de 2023 mayasının aynı şuur ile yaşatıldığını görmekten…
Belki böyle bir yazı her ilin kutsi koşusundan nüveler sunmaya imkan vermeyebilir. Ama İsrafil Artvin’de koşarken, Ağrı’da Erhan, Erzincan’da Lütfi, Muş’ta Cumhur Sur ağabey, Servet Bursa’da 2023 ateşini yakarken, Metin ağabey Elazığ’da bu meşaleyi taşırkenken veya Osmanlardan biri Mersin’de diğeri Konya’da bu derdi çekerken ya da Kahramanmaraş’ta dertlenirken eğitimin derdi ile Hakan nihayetinde her ilde bir Eğitim 2023 sevdalısı aynı sevdayı tutuştururken gönüllerde iyi ki bu ülkede bu arkadaşlarla yollara düşmüşüz, diyorum.