Önceki gün Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen 7. Din Şûrası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkat çeken ifadeler kullandı.
“BUNA SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere Hazreti Peygamber’e, onun hadis-i şeriflerine, yaşantısına, asırlardır yollarını aydınlatan alimlere, toprakları iman ve hikmetle yeşerten gönül insanlarına, medya ve sosyal medya üzerinden sistematik saldırılar gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, “Kimi zaman cahiller, kimi zaman az okumuş, yarım okumuşlar, kimi zaman da bilginin peşinden koşarken hikmeti ıskalamış yarım akıllılar, medya üzerinden genç nesilleri ifsat ediyor. Son yıllarda filmlerin, dizilerin, televizyon programlarının, aileyle birlikte dini değerlerimizi, dindarları hedef aldığını da müşahede ediyoruz. Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden su-i misal emsal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatlar, dini müesseseler linç edilmekte, dindarlar ve dini değerler yıpratılmaktadır. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimiz adeta öcü gibi gösterilmekte, tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir” dedi.
ŞİKAYETTE BULUNDU
İlim ve mesuliyet sahibi herkesin, bu saldırılara karşı sağlam bir direniş hattı kurması gerektiğine inandığını belirten Erdoğan, bir de şikayette bulunmak istediğini dile getirdi. Erdoğan, alimlerin, en hassas, en derin, en çetrefilli konuları, medya ve sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola girdiğini vurgulayarak, ilim erbabı arasında konuşulması, müzakere edilmesi gereken konuların ulu orta yapıldığını aktardı.
İSMAİLAĞA VE MENZİL’E Mİ ATIFTA BULUNDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil dini yapıların, kendi içlerinde ya da kendi aralarında yaptıkları münakaşaların, toplumda bu müesseselere karşı güveni aşındırdığına dikkati çekerek, sivil dini yapıların bu yolla yıpratılmasının birtakım sapık oluşumlara zemin hazırladığını, kötü örneklerin toplumda umudun kararmasına sebep olduğunu kaydetti. Erdoğan’ın bu sözlerle İsmailağa ve Menzil cemaatlerinde yaşananlara atıfta bulunduğu öne sürüldü.
“DİN ADAMLIĞIYLA ŞOVMENLİK AYNI KİSVEDE BULUNAMAZ”
Sözlerinin devamında “Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz” diyen Erdoğan, “Şöhret hastalığı samimiyetin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun vebali ağırdır. Topluma örnek olması beklenen kişilerin şöhret uğruna samimiyetten uzaklaşması iki cihanda hesap verilemez ağır bir vebaldir” dedi.
PEKİ BU SÖZLER KİME?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerle kimi işaret ettiği ise kamuoyunda büyük merak konusu oldu. Kulislerde konuşulan iddiaya göre; Erdoğan’ın bu sözlerinin hedefinde Cübbeli Ahmet Hoca var. Hatırlanacağı üzere Cübbeli Ahmet Hoca son olarak Wanda Nara ile evliliğinde krizler yaşayan Galatasaray’ın yıldız futbolcusu Icardi için “İmansız olduğu için ebedi cehenneme gidecek” demişti.